Haziran 2024

Gülümseyerek Yuvaya Dönün

Yuvadan merhaba Sevgili Varlıklar. Sizler çok sihirli varlıklarsınız. Bugün size gerçekte kim olduğunuzu hatırlatmak, yaratıcı varlıkların özünü Dünyaya getirmek için buradayız. Evet, siz göklere bakar ve bizi bir kaidenin üzerine yerleştirirsiniz. Siz bizi perdenin öteki tarafından melekler olarak adlandırırsınız. Ama anlamadığınız şey, bizim sizi aynı şekilde onurlandırmakta oluşumuzdur çünkü biz sizin huzurunuzda olmaktan onur duyuyoruz.

Sizler her biriniz yaratıcı varlıklarsınız. Ama bu aynı zamanda sizin çevrenizde olup bitenden sorumlu olduğunuz anlamına da geliyor. Bunu kabul etmek insanlar için her zaman kolay değildir çünkü sizin mücadele etmeniz gereken bir egonuz vardır. Sizin egonuzu farklı şekillerde dengelemeniz gerekir ki böylece onu en yüksek faydanıza olacak şekilde kullanabilesiniz. Omuzlarınızda bir yaratım makinesi olduğunu hayal edin. Siz, kafanız ve kalbiniz arasında dengeleyebildiğiniz her şeyi tezahür ettirebilirsiniz.

Yaratım Makinesi

Öncelikle yaratım makinesinin kendisinden söz edelim, onun nasıl çalıştığından ve onun içine yerleştireceğiniz şeyleri nasıl dikkatle seçmeniz gerektiğinden. En tepede yaratımlarınızı içine attığınız bir sepet varmış gibi düşünebilirsiniz. Siz bunların hepsini dünyanızda en kısa sürede tezahür ettirmeye çalışırsınız. Ama en üstte hangisi olursa olsun, ilk tezahür edenler her zaman en çok duyguyla yüklü olanlardır. En büyük yaratım duyguları korku ve öfkedir Sevgili Varlıklar. Bu olumsuz duygular size karşı kullanılabilir ve sık sık da kullanılır. Dünyada görmek istediğiniz şeyler kalbinizde nasıl bir his oluşturuyor?

Evet, her zaman içinden çıkamadığınız işler vardır. Enerjiyi dengelemeniz ve size neyin iyi geldiğini bulmanız gerekir. Bu çok basit olsa da pek kolay değildir. Bazen televizyon izlerken veya haberleri okurken içiniz kararır. Bunlar sizi besliyor mu yoksa öfkelendiriyor mu? Yoksa, dünyanın sizin inanç sistemlerinize uymayan bir yönde ilerlediğini gördükçe hayal kırıklığı mı hissediyorsunuz? Sevgili Varlıklar, kendinizi sürekli neye açtığınıza çok dikkat edin. Eğer her bakımdan yaratıcı varlıklar olduğunuzu idrak edebilirseniz, bununla yapabileceklerinizi görmek inanılmazdır.

Vagus Siniri

Biz, kulaklarınızın arkasından başlayarak vücudunuzun birçok bölümünden geçen vagus sinirinden daha önce çok söz ettik. Bu sinir, otonom sinir sisteminin yarısını oluşturur ve aynı bir kas gibi çalıştırılabilir. Bu siniri meditasyon, dua veya kendinizi merkezlemek için kullandığınız herhangi bir yöntemle çalıştırabilirsiniz. Bu, ruhunuzun beden giysinizde rahatça dolaşmasını ve dünyayla etkileşime girmesini sağlar. Bunu perdenin bu tarafından izlemek çok güzeldir.

Sevgili Varlıklar, sizler gözlerinde bağ olan çok sihirli varlıklarsınız. Sizin gerçekte kim olduğunuzu görmeniz çok zordur ama biz sizi görüyoruz. Peki, kafanızla kalbinizi dengelediğinizde ne olur? Gerçekten çok harika bir şey hissettiğinizde, vagus siniriniz o enerjinin içinde aydınlanır. Evrene bir sinyal yollar ve benzer titreşimde enerjileri çeker. Bu nedenle ağzınızdan çıkan sözlere dikkat etmeniz gerekir. Unutmayın, evrenin sizin tüm taleplerinize tek bir cevabı vardır: “Ve öyle de oldu!” Siz ne söylerseniz söyleyin, evren “Evet” diye yanıt verir çünkü aynı titreşimi geri gönderir.

Evren sizin arkanızda ve emrinizdedir; evren, yaratıcı varlıkların istediği şeyleri yaratır. Bu kulağa çok basit gelse de bazılarınız bunun tam tersini deneyimler. Açılan portallar, yıldız geçitleri ve yakın zamanda gerçekleşen zaman çizgisi kesişimleriyle şimdi çok daha fazla kontrole sahipsiniz. Dünya gezegeni şimdi kendini yeniden ayarlıyor ve insanlık da aynı şeyi yapabilir.

Sihirli Bir Şey Yaratın

Kendinizi korku ve öfkeye de kaptırabilirsiniz, coşkuya da. O zaman bir kişi evrene nasıl bilinçli sinyaller gönderebilir? Bir kişi nasıl sihirli bir şey yaratabilir? Aslında bunun çok basit bir yolu var ama insanlar işleri karmaşıklaştırmaya bayılır. Bunu anlayabileceğiniz kadar karmaşık hale getirmeye çalışacağız. Gerçekten kocaman gülümsediğinizde, vagus siniriniz aydınlanır. Hatta kulaklarınızın arkasından başlayıp kalbinizden geçerek sindirim sisteminize kadar gittiğini hissedebilirsiniz. Vagus siniri kapsadığı tüm bu alanlarda titreşimini hissettirir. Bu olurken de evrene bir sinyal yollar.

Hiç dikkatinizi çekti mi bir kişi gerçekten kocaman gülümsediğinde veya kahkaha attığında, siz de gülersiniz. Bu, evrene gönderilen titreşimlere doğal bir tepkidir. Dolayısıyla, bunu bilinçli olarak hatırlamayı başarırsanız, bir gülümsemeyle dünyanızı değiştirebilirsiniz. Tüm bunların muhtemelen en önemli kısmı, an be an hayatınızı yaratmaktır.

Siz bazen en az dirençli yolu, sonraki mükemmel adımı bulmak istersiniz. Ama fazla düşündüğünüzde bunu yapmak çok zordur. Ah, bunu yapmanıza bayılıyoruz! Ve egonuzu dengelemenize de bayılıyoruz, çünkü onun nasıl işlediğini biliyorsunuz. O dengeyi bulmak sizin işinizin, Dünyaya yapmaya geldiğiniz şeyin bir parçasıdır. Ve hayal edebileceğinizden çok daha iyi gidiyorsunuz.

Yeni Fırsatlar

Öncelikle bir gülümsemeyle kendi dünyanızı yaratın. İşe giderken arabanıza veya metroya binmeden önce, kocaman gülümsemeyi unutmayın. Aynada kendinize bakın ve gülümseyin. Vagus sinirini kulaklarınızın arkasında hissedeceksiniz, oradan bedeninizin içinde ilerlerken siz de yolunuza devam edeceksiniz. Şimdi diyelim ki işe gittiniz ve orada bir sürü sorunla uğraşmak zorunda kaldınız. Hatta belki insanlar size kızgın veya hayal kırıklığı içinde davranıyorlar. Bu enerjiyi de bir gülümseme ile değiştirebilirsiniz. Ve bu, size çevrenize daha iyi nüfuz etme olanağı sağlar. Evet, gereken tek şey budur Sevgili Varlıklar.

Şu anda önünüzde daha önce hiç olmadığı kadar çok yaratım fırsatı var. Ve evet, bunun farkında olan çok kişi de var. Bu fırsatlarla birlikte, teknolojide devasa gelişmeler görüyorsunuz, yapay zekâ, kuantum bilgisayarlar, vb. Bundan endişe duyuyor musunuz? Eğer öyleyse, kapatın gitsin. Gerçekten bu kadar basit. Siz izin vermediğiniz sürece teknoloji sizi kontrol edemez çünkü sizler yaratıcı varlıklarsınız.

Gerçek şu ki sevgili varlıklar, sizler yaşamış olan en büyük meleklersiniz. Ve bundan kastettiğimiz şey çok basittir. Siz Yuvayı defalarca kez deneyimlediniz. Siz kendi dünyanızda birçok şey yarattınız. Siz, ayağınız yere değmeden önce sonraki adımınızı yaratırsınız.

Yolunuzda İlerlemek

En az direnç yolunu ararken, bazen yolunuza çıkan direnci oraya belli bir nedenle kendinizin yerleştirmiş olduğunuzu unutmayın. Bu nedeni hatırlayabilirseniz, o zaman o direncin niye ortaya çıktığını da anlayabilirsiniz. O zaman durumu fark edip şöyle söylersiniz, “Ah, burada önümde ilginç bir olasılık var.” O zaman dünyada olan şeylere karşı bakış açınız tamamen değişir.

Bir nefes alın Sevgili Varlıklar. O ışığı demirleyin, gülümseyin ve vücudunuzda hareket eden vagus sinirini hissedin. Başınızın tepesinden giren ve vagus siniri boyunca aşağıya, bacaklarınıza ve ayaklarınıza doğru hareket eden ışığı hissedin. Ayaklarınızdan çıkıp zemine, her parçanızı besleyen Dünya Anaya giren kökleri hissedin. Bu sizin her bakımdan hak ettiğiniz bir uyumdur. Bu nedenle, aldığınız her nefesle çevrenizdeki dünyayı yarattığınızı bilin. Evrenin size her seferinde vereceği yanıt budur.

İlerlemeye devam ederken dünyanızın gelecekte nasıl görüneceğiyle ilgili olarak vermeniz gereken bir sürü karar vardır. Bu yanıtların çoğuna zaten sahip olduğunuzu bilin, sadece fazla düşünen beyninizi susturmanız gerekiyor. Daha önce de söylediğimiz gibi, sizin bir beden giysiniz var. Beden giysisinin içinde bir beyin vardır; ama sizin bir beyniniz daha var. İnsanlar temel olarak iki farklı beyne sahiptir. Hayır, burada beynin iki tarafından söz etmiyoruz. Söz ettiğimiz şey, beden giysisinde bulunan hızlı, otomatik beyin ve sizin her şeyi tartan bilinçli beyniniz. Siz, sürekli olarak beden giysisinin otomatik beynine maruz kaldığınız zaman, kontrol edilebilir hale gelirsiniz.

Tepki Vermeden Önce Harekete Geçin

Hala anlayamadıysanız biz söyleyelim, iyi ve kötü diye bir şey yoktur. Ama beden giysisinin beyni sizi çoğu zaman istemediğiniz şeylere maruz bırakır. Dolayısıyla size söylediğimiz şey şudur, tepki vermeyin, siz önce davranın. Bir nefes alın ve olayları bilinçli beyninizin süzgecinden geçirin, buradan mümkün olduğu kadar çok bilgi geçirin. Bir süreliğine inanç sistemlerinizin dışına çıkın. Çevrenize bakın ve ondan sonra kendi seçimlerinizi yapın. İşte bu sizin dünyanızı değiştirecek.

Sizler, gözünde bağ olan sihirli yaratıcı varlıklarsınız. Perde sizin bunu bilmenizi engelleyemez ama görmenizi engelliyor. Tam önünüze gelene kadar kendi yaratımlarınızı bile göremezsiniz. Birden arkanıza dönüp geçmişinize bakarsınız ve tüm o zorluklara karşın “Ah, kendim için ne kadar güzel bir hayat yaratmışım,” dersiniz.

Şifayla ilgili olarak sizinle konuşmak istediğimiz başka bir konu var çünkü çoğunuz empatlarsınız. Buradaki işinizi yapabilmek için zayıf ve kırılgan sınırlarla dünyaya geldiniz. Siz diğer insanları hemen hisseder, başkalarının göremediği şeyleri görürsünüz. Bu çok güzel bir şey olsa da bazen sizin için çok zordur çünkü sınırlarınızın nerede olduğunun her zaman farkında olmazsınız. Hatta ne yaptığınızı fark etmeden hayatınıza manipülasyon ustalarını çekersiniz. Ama unutmayın ki dünyanız, siz bunu anlamasanız bile, tamamen sizin kontrolünüzdedir.

Gerçekte Kim Olduğunuzu Hatırlamak

Sizler yaşamış olan en büyük meleklersiniz. Ve de siz meleksi varlığınızı, Yuvaya ait olan o parçanızı hatırlamaya başlarken, insanmış gibi yapma oyununu oynamak için kanatlarınızı çıkarmış olduğunuzu da göreceksiniz. Ama bir anlığına durduğunuzda, olup biten her şeyin üzerine çıkarsınız.

Şu anda gezegeninizde birçok şey gerçekleşiyor, bir yandan savaş, diğer yandan gezegeni silip süpüren yeni teknolojiler. Büyük ölçekte ayarlama gerektiren bir sürü şey var. Ama Yuvadayken kim olduğunuzu hatırlarsanız, ruhunuzun beden giysinizin içinde parlamasını sağlayabilirsiniz. İşte o zaman, yaratmayı umduğunuz, sizin için en yüksek potansiyeli taşıyan dünyayı yaratırsınız.

Sizi perdenin öte yanından kutluyoruz. Dünyanız her gün daha da küçülüyor. Siz büyüyorsunuz, bunu her zaman görmeseniz de. Ve birbirinize baktığınızda, bazen birbirinizi yargılıyorsunuz. Bu, sonlu olanlar için normal bir deneyimdir.

Sonsuz Ruhunuz

Gerçek şu ki sizin ruhunuz sonsuzdur. Siz Dünya’ya çok sefer geldiniz, birçok farklı rol oynadınız. Size bunları gösterebilseydik, şu anda zorluk olarak nitelendirdiğiniz çok şeye gülüp geçerdiniz. Başaracaksınız Sevgili Varlıklar, size bunu garanti ediyoruz. Sizin yüceliğiniz yeni şekillerde su yüzüne çıkmaya başlıyor. Sizi perdenin bu tarafından izliyor ve alkışlıyoruz. Sizi atmanız gereken adımları atmaya ve o yolu yaratmaya davet ediyoruz, üzerinde zorluklar olsa bile.

Dolayısıyla şimdi sadece nefes alın ve gülümseyin. Tam şimdi o güzel vagus sinirini harekete geçirin ve titreşiminizin çevrenize yayılmasını hissedin. Bu enerjiyi bedeninizde hareket ettirdiğinizde, yalnızca fiziksel rahatsızlıklarınızı değil, duygusal rahatsızlıklarınızı da iyileştireceksiniz.

Siz bu dünyayı bir sonraki seviyeye taşırken, dönüp de arkanıza bakana kadar attığınız adımları görmeyeceksiniz. Ancak o zaman gerçekte ne yarattığınızı görebileceksiniz. Kanatlarınızı çıkarma cesareti gösterdiğiniz için sizi perdenin bu yanından alkışlıyoruz Sevgili Varlıklar. Ve Dünyaya gelerek bu fiziksel bedenlerde insanmış gibi yapma, sonluluğu deneyimleme oyununu oynamaya cesaret ettiğiniz için de.

Unutmayın ki siz yaratım makinenize bir şeyler koyduğunuzda, en kuvvetli duyguya sahip olanlar en üste çıkar. Bu nedenle sizden sevgiyi seçmenizi istiyoruz. Yaratımlarınıza âşık olun, hayallerinize âşık olun. Kurabileceğiniz en büyük hayali kurun ve bırakın kalbiniz titreşsin. Sizler her biriniz sihirli varlıklarsınız. Bizim işimiz sadece sizin önünüze ayna tutmak, böylece gerçekte kim olduğunuzu hatırlamaya başlayabilirsiniz. Sizi alkışlıyoruz Sevgili Varlıklar.

Sizler, oyun alanının sihirbazlarısınız. Sihrinizi hatırlamanıza, onu kuşanmanıza ve böylece çok daha iyi bir dünya yaratabilmenize yardımcı olmayı umuyoruz. Tüm öfke, hayal kırıklığı ve korkunun size yapışmadan üzerinizden akıp gittiği bir dünya… Bravo, Sevgili Varlıklar. Böylelikle, en yüksek onurla sizden birbirinize saygıyla davranmanızı istiyoruz. Birbirinizi destekleyin ve her fırsatta o kapıları açın. Birlikte iyi bir oyun çıkarın ve gülümsemeyi unutmayın! En büyük onurla size gücünüzü elinize aldığınız için teşekkür ediyoruz. Biz dokuzlar grubuyuz ve sizi çok seviyoruz. Espavo.

Telif Hakkı:
Telif Hakkı 2000 – 2024
Bu bilgi dağıtılmak üzere yayımlanmıştır ve tamamı veya bir bölümü serbestçe kullanılabilir. Lütfen www.Espavo.org sitesini kaynak gösterin.
Işığı yaymaya yardım ettiğiniz için teşekkürler!