Temmuz 2015

HAFİF ETKİLER
Cüce Gezegenler Ceres ve Plüton

Yuvadan Selamlar Sevgili Varlıklar,

 

Bugün sihir zamanıdır. Gezegeninizde pek çok değişim gerçekleştirdiniz. O kadar çok enerjiyi dönüştürdünüz ki bu değişim gözlerinizin önünde oluyor. Bu sihirlidir ve yaşadığınız hayatlar boyunca başardığınız inanılmaz işler için bütün insanları ve aynı zamanda E ailesini alkışlıyoruz. İnsanlara güçlerini hatırlamalarında yardım etmek için buradasınız. İyi iş çıkardınız insanlar.

Altı Ebeveyn Irk

Hala yapacak çok iş var. Sizinle paylaşmak istediğimiz pek çok bilgi olmasına rağmen kendi tarihinizi biraz anlamaya başladınız. Mars’a ilk uzay aracınızı göndermenizin üstünden çok fazla geçmedi. Orada farklı yaşam türleri keşfedeceksiniz ve bu yerküreyle ilgili altı ebeveyn ırkı anlamanıza yardım edecek. İzin verirseniz şu noktayı netleştirelim: Yerküreyi onlar yaratmadılar, siz yarattınız. Sizler en baştan beri güneşten sonra gelen bu üçüncü kaya parçasını, uzayda gezinen bu güzel sıcak magma topunu gözeten ruhlarsınız, sevgili varlıklar. Bunu yaparken fiziksel bedenlerinizde değildiniz. O zamanlar gezegen buna uygun değildi. Yine de ışık bedenlerinizde yerküreyi besleyip büyüttünüz. Pek çoğunuz bunu başka gezegenler için de yaptı ve onlar evren boyunca gelişip hayat barındıracak duruma geldiler. Bu güzel bir hikayedir çünkü bunun neyle ilgili olduğunu anlamaya başladığınızda yerküredeki kendi tarihinize bakıyor olacaksınız. Altı ebeveyn ırktan bahsettiğimizden beri onların kim olduğunu bilmek istiyorsunuz. Herkesin orijinal ırklarla ilgili kendi fikri var ama bizim için bu isimleri vermek çok zor. Size Sirius, Pleiades ya da sizin etiketlediğiniz herhangi bir başka ismi verdiğimizde lütfen anlayın ki onlar bu yıldızlara verilmiş insan isimleridir. İlginç nokta şu ki hepsini birbirine bağlayan bir ritim vardır. Bazıları bu isimlerin ve hikayelerin uydurma olduğuna inanır. Bu doğru değildir. Bu sadece aynı hikayenin farklı şekillerde okunuşu ya da yorumlanışıdır. Artık hikayenin gerisini ortaya çıkarmaya ve süreci anlamaya başlıyorsunuz ve bu çok heyecan vericidir.

Dünya Gezegeni Şekillenmeden Önce

Şimdi sizi sekiz yıl kadar önceye götürüyoruz. O zamanlar açıkça size güneş sisteminizde keşfedilecek başka gezegenler olduğunu söylüyorduk. Bunu takip etmenizi istedik. Ve buldunuz fakat onların gezegen olmamasına karar verdiniz. Hatta daha ileri gidip en küçük gezegeniniz olan Plüton’u tekrar sınıflandırdınız. Bütün bu gezegenler Sirius’te ortaya çıktı. Sirius en iyisiydi çünkü size çok sihirli parçalar bulma fırsatı tanıdı. İzin verirseniz dünya gezegeni oluşmadan önceki zamanların enerjisiyle ilgili konuşalım.

Temel olarak enerjinin etrafında toplanan maddeler ve enkaz parçaları uzayda yüzmekteydi. Herhangi bir formda enerji mevcutsa kendi fiziksel ifadesini yaratmak üzere maddeyi kendine çeker ve tam olarak olan buydu. Bütün bu kalıntılar uzayda yüzmeye başladığında pek çoğunuz gezegenlerin oluşumuna yardım ediyordunuz. Şöyle dediniz: “Şurada dairesel bir parça olsaydı daha iyi olurdu.” Elbette en büyük zorluk Mars ve Jüpiter arasında bulunması gereken gezegenin bir türlü şekillenememesiydi. Ne zaman parçalar birbirine yaklaşsa Jüpiter’in devasa gücü onları tekrar ayırıyordu. Bu, kalıntılardan oluşan bir kuyruk yarattı ama aslında o bundan çok daha fazlasıydı. Sevgili varlıklar, bu bilgiyi fazlasıyla sizinle paylaşacağız. İlk olarak izin verirseniz olanlar hakkında temel bir fikri açıklayalım. Güneş sisteminizin oluşumu sırasında ki sizler bunun büyük bir parçasıydınız, sihir oluştu.

Geride bıraktığınız Yuva’nın enerjisine çok benzeyen bir enerji yaratmak istiyordunuz. Jüpiter parçaları ayırmaya devam ettiği için onlar yeni bir gezegen oluşturmak yerine büyük ve geniş bir kalıntı çemberi halinde dağıldılar. Onu şimdi asteroid kuşağının iç halkası olarak adlandırıyorsunuz. Gezegen oluşmadığı için enerji daha ileri gidip Kuiper Kuşağı diye adlandırdığınız oluşumu yarattı. Bu özellikle ilginçtir çünkü yakın zamana kadar Kuiper Kuşağı’nın orada olduğundan habersizdiniz. Bu keşifler ne olup bittiği hakkında oldukça açıklayıcıdır. Oluşamayan gezegenin özü ve kalbi Plüton’a gitti.

Cüce Gezegen Ceres

Plüton’u küçük bir yapı olarak gördünüz. Fakat başlangıçta Mars ve Jüpiter arasında şekillenmeye çalışan kardeş gezegeninin özünü taşımak üzere oluşum geçiriyordu. Enerji Plüton etrafında şekillenmeye ve katılaşmaya çalışıyordu fakat bu enerjiyi değiştirmek son derece zordu. Ama daha önce de mucizeler görmüştünüz o yüzden bu enerjiyi şekillendirmeye gittiniz ve bu bir süre işe yaradı. Kesinlikle işe yaradı sevgili varlıklar ve bununla ilgili kanıtı sonunda bulacaksınız. Şu anda onu hemen bulma yolunda değilsiniz ama o, bu inanılmaz enerji içindeki değişimleri size göstermek üzere orada olacaktır. Plüton’a ne oldu? Bugün gördüğünüz Plüton bütün bu enerjiyi taşımaya çalışan Plüton’la aynı değildir. Destekleyici bir çevre yaratmak için uygun yerde değildi. Manyetik çekim ve güneşten gelen radyasyon parçalanmasına sebep oldu.

Mars ve Jüpiter Arasında Oluşan Yeni Gezegen

Bugün gördüğünüz cisim mükemmel şekilde yuvarlak fakat bu hale geri dönebilmek için bir süre uğraştı. Bu gezegenin kalbi Ceres’tir. Eğer sizin güneş sisteminizdeki bir gezegen olabilseydi onunla aynı enerjiyi taşıyacaktı. Bu gezegen hayat taşıyan en yakın komşunuz olacaktı fakat bu gerçekleşmedi. Bu enerjinin kalbi iç kuşağa yöneldi ve orijinal amacını taşıyan diğer parçalarıyla birleşmek üzere seyahat ediyor. Mars ve Jüpiter arasında yeni bir gezegen mi oluşacak? Bu biraz zaman alabilir ama çoktan harekete geçti. Muhtemelen sizin hayat süreniz içinde gerçekleşmeyecek. Bir gezegen oluşturmak uzun zaman alır. İnsanlığı her yönden değiştirecek büyük çaplı olaylar görüyorsunuz. Anlayışınızdaki bu değişimler basit bir titreşim yükselişi sonucu oluşuyor. O noktaya yükseldiğinizde görüşünüzü kısıtlayan çok az şey kalır ve bunu gezegeninizde büyük çapta görüyorsunuz. Eski kalıplarınızı tekrar değerlendirmek sizin için harikadır ve eski düşünce sistemleriniz kayboluyor. Yeni olasılıklara kendinizi açıyorsunuz. Olması gereken budur çünkü tanrının aklını ve kalbini hepinizde uyandırdık.

Neler olup bittiğini anlıyorsunuz fakat anlamadığınız nokta etrafınızdaki heyecan. Evet, pek çoğunuz hayatta kalma seviyesindesiniz. Bazılarınız için yeni dünyada yerinizi bulmak ya da enerjinizi yapıcı şekilde demirlemek oldukça zordu. Üçüncü boyutta başarılı olduğunuz yöntemler şimdi ya işe yaramıyor ya da farklı şekilde çalışıyor. Bu hepinizin geçirmekte olduğu evrim sürecinin bir parçasıdır. Eğer büyük tabloyu ve bütüne ait duyguyu hatırlarsanız yapmanız gereken çok az şey olduğunu görürsünüz. Her biriniz hayatınızda en az dirence sahip yolu bulma hedefi üzerindesiniz, sevgili varlıklar. Topluluğun titreşimi yükseldikçe ani değişimler yaşıyorsunuz. Beş yıl önce üzerinde konuşulamayan konular tekrar değerlendirilmek üzere önünüze geliyor. Çok iyi iş çıkardınız ve size söylüyoruz, Ceres’in kalbi geri dönüyor.

Ceres’in Kalbi

Bu durum pek çok insanı etkileyecek. Neden? Çünkü basitçe, onu keşfettiniz. Yeni bir mucizeye odaklanıyorsunuz, uzun zamandır güneşten sonra gelen üçüncü kaya parçanızın etrafında dolaşan parçaya. Onun yarattığı etkileri göreceksiniz ki onlar devasa boyutta, düşünebileceğinizden çok daha fazladırlar. Astrolojinizde bile büyük gezegenlerin daha büyük etki yarattığını düşünürsünüz ama böyle olması şart değil. Hafif enerjilerin ağır enerjilerden çok daha önemli hale gelmeye başladığını göreceksiniz. Cisimleri her zaman ne kadar güçlü ya da büyük olduklarına göre ölçersiniz. Artık onları yarattıkları etkiyle ölçmeye başlıyorsunuz. Dünya gezegenindeki bütün hafif enerjilerin önemini keşfetmeye başladıkça kendiniz için yeni bir ritim bulmanız mümkün olacak. Manyetizmayı ölçmeyi öğrendiniz ki o gezegeninizdeki farklı alanlarda çok önemli bir araçtır. Yine de onu kullanıldığı pek çok alandan sadece birinde ölçmeyi başardınız. Manyetizmayı ölçmeyi bilmiyorsunuz, kalbinizdeki hafif manyetik değişimleri de öyle ve etrafınızdaki dünyanın büyük bölümünü yaratan odur. Hala ruhani bilgilerle ve biliminizle tam olarak bağlantıda değilsiniz. Yine de bunlar her gün farklı bir yöne doğru ilerliyor.

Değişim Dalgalarına Karşıt Etkiler

İşte buradasınız ve her gün olanları daha geniş bir açıdan görüyorsunuz. Sizden bütün istediğimiz artık size faydası olmayan şeyleri bırakmanız. Taşıdıklarınızın pek çoğu sadece alışkanlık yüzünden orada. Hayatınızı şimdiye kadar yaptığınızdan çok daha fazla değiştirmeye hazır mısınız? Hepiniz bu güzel gezegendeki bilinçli yaratıcılar olarak ileri doğru bir ya da iki adım attınız. Evrim şu anda herkesin gözü önünde gerçekleşiyor çünkü sihir burada. Engelleriniz var mı? Dalgalara direniyor musunuz? Evet, elbette yapıyorsunuz. Bunu Işid’de ve korkunun ortaya çıktığı pek çok yerde görüyorsunuz. Şimdi soru şudur: Bunu nasıl göreceksiniz ve korkmadan onunla nasıl başa çıkacaksınız? Bu çok basit sevgili varlıklar. Tarihinizde korkulacak bir tek şey var o da ölüm. İnsanlar ölümden korkarlar ta ki en büyük korkularını giderecek içsel çalışmayı yapana kadar. Diğer zamanlarda muhtemelen bedenlerini terk edip deneyimi yaşayıp sonra da geri dönerler. O noktadan sonra bir daha ölüm korkusuna kapılmazlar. Ölüm bir numaralı korkudur çünkü sadece bilinmeyenden korkmak mümkündür. İnsanlar istediklerini elde etmek için korkuyu kullandıklarında bu kamçı etkisi yaratır ki bu durum gezegeninizde hala hız kazanıyor. Özgürlük umuduyla pek çok insanın bu gruplara katıldığını görüyorsunuz. Bir noktada gruba katıldıklarında deneyimledikleri özgürlüğü göreceksiniz. Yine de bütün bunlar yok olup gidecek. Bu savaşmak zorunda olduğunuz yeni bir durum değil. Bunun yerine bütün enerjilerin birleşimi. Diğer insanların kafasını kesen bu grup hakkında neyi sevebilirsiniz? Onları “kötü adamlar” olarak gördüğünüz sürece treni kaçırırsınız. Çünkü bütün insanlar birbirleriyle bağlantıdadır. Kendi içinizde onlara ait parçayı bulun, onu tanımlayın, hissedin ve sevin. Sonra serbest bırakın. Ortak bilinçteki değişimleri hissetmeye başlayacaksınız.

Şu anda bunu hükümetinizde görüyorsunuz. Geçenlerde Yargıtay’dan çıkan kararları (eşcinsel evliliklerle ilgili gelişme) düşünün. Mahkeme halkın ya da ortak bilincin kabul ettiği kararları vermek zorunda değildir. Daha önceki kararlardan çok azı insanlığın ortak bilinciyle aynı yöndeydi. Fakat bu da aynı şekilde değişmeye başlıyor. Dünya gezegeninde ahenk yerleşmeye başlıyor ve bunun büyük bölümünden siz sorumlusunuz sevgili varlıklar. Dünya gezegeninde yaşadığınız geçmiş hayatlarınızdan bazılarını sizlere gösterebilseydik hatta ışık bedenlerinizdeyken dünya gezegenini beslediğiniz zamanları, tarihinizle gurur duyardınız. Çünkü siz sadece dünya gezegenini değil bütün insanlığı beslediniz ve umuyoruz ki bunu üstlenirsiniz. Pek çoğunuzun burada ne aradığını düşündüğünüzü biliyoruz. “Bu kontratı tam olarak nerede imzaladım? Küçük yazıları da görmek istiyorum.” Evet sevgili varlıklar, bunu siz yaptınız ve hemen hemen hepiniz olmak istediğiniz yerdesiniz. Bunun anlamı bulunduğunuz yerde tatmin olduğunuz ve mutlu yaşadığınız mı? Hayır, insan doğası böyle değildir sevgili varlıklar, bunu biliyorsunuz. Diğer taraftaki çimenler her zaman daha yeşildirler. O yüzden onları arayın. Şimdiki anda sahip olduklarınızın keyfini çıkarın. Fakat kendinizi yargılamayın, en önemli nokta budur.

Yeni Gezegenlerin ve Piramitlerin Keşfi

Sizler bilinçli yaratıcılarsınız. Her birinizin içinde tanrının yaratma gücü var. Peki neden yaratımlarınızı hemen gerçekleştiremiyorsunuz? Çünkü bu ortak kararınızdı. Uyum sağlayıncaya kadar bu güç sizden gizlenecekti. Fakat artık başlıyor ve gezegenler de aynı şekilde yolunuzu açıyor. Pek çoğunuz bunu astrolojinizde görmeye başlayacak, eğer onu yorumlayabilirseniz. Yıldızları izleyin sevgili varlıklar çünkü pek çok şey keşfedeceksiniz. Çok uzak olmayan bir gelecekte muhtemelen beş altı yıl sonra çok ilginç bir keşif var, daha önce hiç görmediğiniz yakın gezegenleri bulmaya başlayacaksınız.

Elbette bunu bir keşif olarak görüyorsunuz. Peki hiç düşündünüz mü belki de gezegen birdenbire belirivermiştir? Kafa yormanız gereken şeyler tahmininizden çok daha fazla. Piramitler hakkındaki güzel hikayeleri duyduğunuzda aslında ne olduklarını merak ettiniz mi? Onlar jeneratörlerdir ve hazır olun, kendi gezegeninizdeki piramitlerin %50’sini henüz keşfetmediniz. Onlar yerküreden enerji alıp onu birkaç farklı formdan birine dönüştürmek için tasarlanmış güç dönüştürücüleridir. Bu iyonosferinizin oluşturulma şeklidir. Böylece dünya gezegeninde nefes almanız ve hayatta kalmanız mümkün oldu. Pek çok kayıp parça artık bulunmaya başlıyor. Sadece uzayda değil kendi gezegeninizde de bunlardan daha fazlasını keşfedeceksiniz. Pek çoğu tekrar uyanıyor, aynı sizin gibi.

Diğer Kimlikleriniz

Bunlar hepiniz için burada bulunulacak en iyi zamanlar sevgili varlıklar. Bir sonraki parçayı bulmanızı, bir sonraki sayfaya geçmenizi ve yeniye başlamanızı seyretmek bizim için son derece heyecan verici. Sizler sihirlisiniz. Fakat hepsinden öte, lütfen hatırlayın, asla yalnız değilsiniz. Her ne kadar bazılarınız uyum sağlamakta büyük zorluklar yaşıyor olsa da bu hepinizi bir sonraki seviyeye geçmek üzere bir araya getirecek olan etkendir. Uyumun üçüncü dalgasındasınız. Bunun anlamı nedir? “Diğer kimliklerimi nasıl görebilirim?” Her bir insan sizinle bir şekilde bağlantıdadır ve bu sihir içinizdedir. Gözlerinizi açın sevgili varlıklar, onlar etrafınızda.

Sizinle bu şekilde konuşmak ve inanılmaz vizyonunuza ait bu güncellemeleri bizim bakış açımızdan size iletmek bizim için büyük bir onur. Çalışmaya devam edin sevgili varlıklar. Bilin ki yerküreyi ve bütün insanlığı tahmininizin çok ötesinde ilerletiyorsunuz. Diğer kimliklerinizle bağlantı kurmayı başardığınızda ve bir araya geldiğinizde bu zamanları kutlayın. Dünya gezegenindeki bilinçli yaratıcıların uyanma zamanı gelmiştir.

Espavo, sevgili varlıklar,

Grup

 

KALPLERİ BİRLEŞTİRMEK

 

Arkadaşların Faydaları

John Donne’nin bir şiiri vardır. Adı “Hiçbir İnsan Ada Değildir”dir. Ondan aldığım mesaj her birimizin bütünün ve birbirimizin parçaları olduğumuzdur. İnsanlara farklı şekillerde ulaşırız. En iyi yollardan biri arkadaşlıktır. Bu hayatın çok önemli ve gerekli bir parçasıdır. En sevdiğim filmlerden biri Tom Hanks’in Cast Away (Yeni Hayat ismiyle gösterime girmişti) filmidir. Oynadığı karakter bir kazadan kurtulup ıssız bir adaya düşer. Hayatı paylaşacak kimse olmadığından ölüyormuş gibi hisseder. Düşen uçaktan kalan enkazda Wilson marka basketbol topu bulur. Topun üstüne surat çizip adını Wilson koyar. Artık arkadaşı odur. Her ne kadar insan olmasa da o topa bağlantı kurabileceği bir kimlik kazandırmıştır. Artık güvenebileceği, beraber gülebileceği ve günlük olayları paylaşabileceği biri vardır. Yalnızlığı geçer. Umudu geri gelir.

Bir süre önce geçen yıllarla beraber bazı dostlardan uzak düştüğümü fark ettim. Kendi hayatlarımıza o kadar dalıyoruz ki bunun olması çok normal. Bir insan bir kere arkadaşım olduğu zaman daima kalbimde ve düşüncelerimde yer bulur. Bir şekilde bağlantıyı korumak önemlidir. Arkadaşlığın büyümek için beslenmeye ihtiyacı vardır. Biliyorum, benim için, işimiz sebebiyle Steve’le beraber her ay seyahate çıktığımızda bazılarıyla bağlantımı kaybediyorum.

San Diego’dan Las Vegas’a taşınınca daha önce yakınımda yaşayan dostlarımı göremez oldum. Üç yıl önce çok ağır şekilde hastalanınca dünyanın geri kalanıyla ilgimi kesmek istedim. Sebep ne olursa olsun, şimdi düşününce, “Onun ya da bunun ne yaptığını merak ediyorum.” demek yerine tekrar bağlantı kurmak gerekir. Birbirimize telefon etmek ya da elektronik posta atmak sadece birkaç dakika alır. Ben hala eski yöntemleri seviyorum, postayla güzel kartlar göndermek gibi. Bu sene Steve’e uzun yıllardır tanıdığım dostları görmek ve yeni dostlar edinmek istediğimi söyledim. Uzun yıllar boyunca bana yakın duran bazı dostlarım var ve hayatımın bir parçası oldukları için onlara minnettarım. Fakat bağlantımı kaybettiklerimi özlüyorum. Dostlukları tazelemek ödüllendirici bir deneyimdir. Hayatlarımızı tekrar paylaşmak eğlenceyle doludur. Sahip olduğum ilişkileri derinleştirmeyi ve beni bekleyen yenileri keşfetmeyi dört gözle bekliyorum.

Ailenizdeki dostluklar gerçekten kutsamadır. Söyleyebilirim ki kendi ailemle aramda böyle bir bağ hissediyorum. Aile toplantılarını severim. Steve neredeyse kırk üç yıldır kocam ve en iyi dostum. Çocuklarınız büyüdüğünde birbirinizle dost olabilmeniz çok özeldir. Birbirinizi sadece ebeveyn-çocuk rollerinde değil yetişkin insanlar olarak tanımak harikadır.

En önemli ilişkimiz kendimizle kurduğumuzdur. Kendinizi en iyi dostunuz olarak düşünün. Kendinize, çok saygı duyduğunuz bir insana davrandığınız gibi davranın. Kulağa tuhaf geldiğini biliyorum ama yalnızlığa aldırmam çünkü kendi arkadaşlığımdan hoşlanıyorum. Kendinizle zaman geçirmeniz önemlidir. Hepimizin buna ihtiyacı var. Fakat dışarıya açılarak dünyamızı zenginleştirecek dostlar buluruz.

Her bir arkadaş kişiliğinizin farklı bir parçasını ortaya çıkarır. O yüzden pek çok farklı insanın hayatımızda olması harikadır. Genellikle benzerliklerinizin olduğu ve hayranlık duyduğunuz insanlara çekilirsiniz. Arkadaşlığın en önemli noktası yargı olmaksızın bunun yerine destek görerek kendiniz olabilmektir. Hayatlarımızda pek çok farklı türde arkadaşlık vardır. Her biri bizim için hediyedir. Arkadaşlık güzelliğinizi yansıtan bir aynadır. Aynı zamanda geliştirmek istediğiniz yönlerinize bakmanıza yardım eder. Gerçek bir dost bizi koşulsuz sevgiyle kabul eder. Bizi anlayan, bütün üzüntülerimizi ve sevinçlerimizi paylaşan ve hayat boyu yanımızda kalan bir dostla tamamlanırız.

En sevdiğim şairlerden biri olan Susan Polis Schutz’un başlıksız bir şiiriyle bitirmek istiyorum:

 

Arkadaş her yaptığınızla ilgilenen kişidir.

Arkadaş iyi ve kötü zamanlarda çağırılan kişidir.

Arkadaş ne yaparsanız yapın anlayan kişidir.

Arkadaş size gerçekleri söyleyen kişidir.

Arkadaş ne yaşadığınızı bilen kişidir.

Arkadaş sizinle yarışmayan kişidir.

Arkadaş işler iyi gittiğinde sizin için samimiyetle mutlu olan kişidir.

Arkadaş sizi tamamlayan kişidir.

 

Işık ve sevgiyle,

Barbara.

 

Copyright Notice:
Copyright 2000 – 2015 Lightworker. www.espavo.org This information is meant to circulate and may be freely disseminated, in whole or in part. Please credit: http://www.espavo.org.