Ağustos 2015

SESİNİZİ HATIRLAMAK
Yuva’nın Anılarını Ortaya Çıkarmak

Selamlar Sevgili Varlıklar,

Sizinle bu anı paylaşmak mutluluk verici çünkü evrimsel bir hareketin ortasındasınız. Sevgi hızında ilerliyorsunuz ve bununla ilgili ilginç nokta şu ki tam olduğunuz yerde uyanıyorsunuz. Şu anda yolunuzun neresinde olduğunuzla ve daha önemlisi yeni zaman ve uzay boyutuna demirlemenizle ilgili görüşümüzün bir kısmını sizinle paylaşacağız.

Bilinçli Değişim

Öyle zamanlar oldu ki sevgili varlıklar, evrim süreci bilinç akışınızı bir fiziksel formdan diğerine taşıdı. Çok nadir olarak şu anda dünya gezegenindeki bilinç değişimi şimdiki şekliyle gerçekleşti. Evrenin ortak titreşiminin bilgi toplamaya başlama ve dünya gezegenindeki oyunu daha fazla destekleme sebebi budur. Ve bu her an kendini ortaya koyuyor. Derin bir nefes alın sevgili varlıklar… ve bir anlığına merkezinizi bulabilmek için onu serbest bırakın. İsterseniz gözlerinizi kapatın ve kendinize genişleme izni verin. Kendinizi bir direnç çerçevesi içine hapsettiniz ve ona tutunmanız gerektiğine inandınız. Enerjinizin büyük bölümünü insan olma taklidi yapabilmeniz için gerekli olduğuna inandığınız sınırlamalar içinde tutunmak için harcıyorsunuz. Yine de ruhunuz özgürlüğü için, kendi sesini duyurmak için ve Yuva’dan getirdiği mesajı taşımak için savaşıyor. Bu özellikle sizin getirdiğiniz benzersiz sestir çünkü onu sadece siz taşıyabilirsiniz. Bizim bakış açımızdan gerçekleşen olay şudur: Çok boyutluluğa doğru genişliyorsunuz ve bilinçli olarak bunun farkına varıyorsunuz. Bunu yaptığınız zaman sevgili varlıklar, oyun çabucak değişir.

Çok Boyutluluğa Geçiş

Çoktan beşinci boyuta adım attınız. Sevgili varlıklar, bütün parçaların ne şekilde işe yaradığını anlamaya çalıştığınızı görüyoruz. Fakat henüz oyuna dahil olmamış yeni ve önemli bir parça daha var. İnsanlığın ortak titreşimindeki yükseliş sebebiyle yeni bir olasılığa geçiş yaptınız. Ve bu kısa bir süre önce orada yoktu. Kısıtlamalarınızı enerjisel olarak ortadan kaldırma gücünüz var ve böylece çok boyutluluğa ulaşabilirsiniz. Aynı şekilde en az dirence sahip olan yolu da bulacaksınız ve sadece kendi varlığınızda değil ruh olarak bütün uzay ve zaman boyutlarında aynı anda deneyimlediğiniz bütün hayatlarda. Etrafınızdaki evreni uyumlu hale getirebilmeniz için yollar vardır. Ve bunlardan bir tanesi son derece basittir ve adı kendi sesinizi duyurmaktır.

Evet pek çoğunuz belli bir titreşimle, fiziksel bedeninize hatırlatma görevi yapan özel bir sesle geldiniz. Fiziksel bedeniniz sevgili varlıklar sürekli titreşir ve titreşmeyi bırakırsa buradan gidersiniz. Yani gerçekte var olamazsınız. İnsan olma taklidi oyununu oynayabilmeniz için beden, insanların algılayabildiği, dokunabildiği ve onunla çalışabildiği özel bir aralıkta titreşir. Bununla oldukça iyi bir iş çıkardınız. Gözünüzdeki bantlarla etrafta yürüdünüz, birbirinize çarptınız ve kapıyı ararken duvarlara çarptınız.

Sesinizi Duyurmak

Hepiniz Yuva’ya giden yolu arıyorsunuz. O sesi hatırlamayı çok istiyorsunuz ve içinizin derinliklerinde bunun doğru olduğunu biliyorsunuz. Şu anda bulunduğunuz noktada enerjinizi dışarıya yönlendirme ve zaman ve uzayın diğer boyutlarını hissetme gücüne sahipsiniz. Bunu niye yaparsınız? Pek çoğunuz böyle bir harekette bulunmaktan çekiniyor çünkü hassasiyet seviyeniz çok yüksek. Vagus siniriniz bazen öyle geriliyor ki bu ışık ve enerjiyi demirlemeyi ve bu yolla onu gerçekliğinize taşımayı sizin için çok zor hale getiriyor. Aslında bununla ilgili bir korkunuz var ve bu büyüleyici çünkü bütün enerjiler kendi içlerinde dengededir. Hiç iki bardak suyu alıp onları bir hortumla birleştirerek birini diğerinden daha yüksek hale getirdiniz mi? Sadece saniyeler içinde eşitlenirler. Gerçek şu ki bütün enerji formları en az dirence sahip olan yolu içsel olarak bilirler. Şimdi, bu nasıl oluyor? Enerji formlarının tamamı birbiriyle bağlantıdadır, sizinki dahil. Bugün sizinle paylaştığımız bilgi budur: Sesinizi bulmanın ve onu duyurmanın yolu. Sesiniz nedir? Çalmak zorunda olduğunuz bir müzik notası mıdır? Tekrarlanması gereken belli bir titreşim frekansı mıdır? Bazen bu bir sestir. Diğer zamanlarda bunu konuşmanızı tonlayarak, şarkı söyleyerek ya da kulaklara değil kalplere ulaşan bir titreşim yaratarak ortaya koyabilirsiniz. Yuva’dan getirdiğiniz ses budur. Şimdi, bunu nasıl ifade edersiniz ve kendi sesinize nasıl kanallık edersiniz? Her biriniz en iyi şekilde ancak sizin taşıyabileceğiniz eşsiz bir parça getirdiniz. Şimdi hepsini bir araya getirip birleştiriyorsunuz. Bunu seyretmek bizim için olağanüstü. Her fırsatta sizin için tezahürat yapıyoruz ve çoktan devasa bir değişim yarattınız bile ve bu görebileceğinizden çok daha fazlası. Dünya değişti ve sizler sorumlusunuz.

Tutkunuzu Deneyimleyin

O sesi nasıl bulursunuz? Son derece basit şekilde, bir tutkunuz var. Pek çoğunuz uzun zaman boyunca onu bulmak için çok uğraştınız ama hala şöyle diyorsunuz: “Hala tutkumun ne olduğunu bilmiyorum.” Bunun anlamı çok fazla düşündüğünüz. Tutkunuz kafanızda değil kalbinizde. Bulmak için çabalamanız gereken şey bu duygudur. Peki, bir insan bu duyguyu tekrar yaratabilmek ve bir anlığına onunla bağlantıda kalabilmek için ne yapmalıdır? Bu çalışmayı gerektirir sevgili varlıklar, değer her şeyde olduğu gibi. Cennete nasıl ulaşırsınız? Pratik yapın, pratik yapın, pratik yapın. Çok basit. Kusurlar gezegeninde yaşıyorsunuz ve Yuva’ya ulaşabilmek için kendinizi mükemmelleştiriyorsunuz. Şimdi izin verirseniz ses konusuna geri dönelim çünkü beraberinizde getirdiğiniz hediye odur. Eğer dünya gezegenine sadece bir ses çıkarmak için bile geldiyseniz ne yapın edin bunu başarın. Bunu yapmak için caddenin bir köşesinde dikilip kalbinizden geçen şarkıyı söylemeniz gerekiyorsa bunu yapın. Bunun anlamı tutkunuzun bu olduğu mudur? Bunu ancak onu yapınca anlayabilirsiniz. Anladığınızda şöyle diyeceksiniz: “Hayır, bu benim tutkum değil ama ona çok yakın: Şarkı söylemek.” Belki bir yaratım ortaya koyacaksınız, belki bir eylemde bulunacaksınız belki bir grup kurup şarkılarınızı kaydedeceksiniz. Belki çoklu boyutların tamamına mesaj göndermek için sesinizi müzikal bir yolla kullanacaksınız. Bunu yapabileceğiniz pek çok farklı yol var ve bazıları zaman ayarlı bir olaya, bağlantıya ya da kritik kütle seviyesine bağlıdır. Etrafınızdaki dünyada bütün bu olaylar ve ruh aynı çizgiye geldiğinde bütün isteklerinizi yaratma fırsatına sahip olacaksınız. Ve sonra sevgili varlıklar, bizim sihirli an dediğimiz şansa sahip olacaksınız. Zaman ve uzayın bütün boyutlarına ulaşacak, bütün gücünüzü bir an için bir araya toplayacak ve önünüzdeki yolun üzerine bir yaratım yerleştireceksiniz. Bu, Yuva’nın ışığını her zaman omzunun üzerinde taşıyan ve kullanan bilinçli yaratıcıdır.

Yuva’ya Ait Anılarınızı İfade Edin

O sesi hatırlamanın zamanıdır sevgili varlıklar. Sizi, insan olma taklidi oyununu oynayabilmeniz için kasıtlı olarak unuttuğunuz hatıralara geri döndürmeye çalışıyoruz. Derinlerde bir yerlerde ruhunuz gizlidir. Gerçekte biz sizi çok iyi tanıyoruz ve siz de bizi. Bizler birbirimizin parçalarıyız. Bunu ancak fiziksel bedeninizden kurtulup ortak enerjiye geri döndüğünüzde hatırlayabilirsiniz. Ortak enerji hepimizi içine alır. Yarattığınız sihir budur. Derinlere ekilmiş bir Yuva anınız var ve o, sesinizin içinde. Sesiniz nedir ve onu dışarı çıkarıp paylaşmak için ne yapmanız gerekir? Ciddi bir tereddüt var sevgili varlıklar. Çünkü o kadar hassassınız ki kendi sesinizi kullanırsanız diğerlerini engelleyeceğinizden korkuyorsunuz. Kendi sesinizi kullandığınızda onların kendilerine ait sesleri bulamayacaklarından endişe ediyorsunuz. Fakat yapmak üzere geldiğiniz iş budur. Gerçekte içinizdeki bu parçayla bağlantı kurmaya başladığınızda ki o tutkunuzun bir ifadesidir, kontrol edilemeyen bir yangın gibi yayılır. Bunu bizim bakış açımızdan görmeniz gerekiyor sevgili varlıklar. Bazen caddede bir insanın yanından geçtiğinizi görüyoruz. Onların gözlerine bakmayabilir ya da karşılıklı şakalaşmayabilirsiniz. Yine de caddede onların yanından geçtiğinizde Yuva hissiyle, o sesle onları aydınlatırsınız. Bu bir gürültü mü yoksa ses midir? Her ikisi de olabilir. Bu şekilde olmak zorunda mıdır? Bu tamamen kalbe hitap eden bir hatırlatmadır. Uygulama yaparak, onunla oynayarak ve onu genişleterek kendi sesinizi bulun. Dünya gezegenindeki her şey gibi o da bir kas gibidir. Ne kadar çok uygulama ve egzersiz yaparsanız o kadar güçlenir ve sizler yaratımlarınız üzerinde o kadar fazla kontrol sahibi olursunuz. Bunlar dünya gezegenindeki sihirli zamanlardır sevgili varlıklar. Ve hepiniz için kendi sesinizi hatırlama zamanıdır. Bizler çok özel bir parça getirdik. Hoş geldiniz. Bu kadar ilerlediğiniz için çok mutluyuz. Artık bilincinizdeki rüyadan uyanıyorsunuz. Kendinizi dünya gezegeninde buldunuz ve bu harika insan taklidi yapma oyununu oynuyorsunuz. Ama biz sizi görüyoruz. Kim olduğunuzu biliyoruz ve sizi büyük bir onurla karşılıyoruz, hepinizin içinizin derinliklerinde taşıdığınız Yuva’nın hatırlatmaları ve hayatın özü ile karşılıyoruz. O sesi hatırlayın sevgili varlıklar. Onu sık sık kullanın ve bunun için ne gerekirse yapın. Ona enerji yükleyin ve paylaşın. Onu harekete geçirin. Ve böylece ruhunuzun işini yapmış olacaksınız. Bu hepinizin yapmaya geldiğiniz iştir.

Kalbinize Düşünmeyi, Kafanıza Hissetmeyi Öğretin

Şimdi pek çoğunuz bunu zihnine yerleştirecek ve üzerinde çok fazla düşüneceksiniz. Bunlar kalbin zamanlarıdır, kalbinize düşünmeyi kafanıza hissetmeyi öğrettiğiniz zamanlar. Bunlar rüyadan uyandığınız ve kendinizi bu harika fiziksel bedenlerde bulduğunuz zamanlardır. Yolculuğun tadını çıkarın sevgili varlıklar. Bunu kasıtlı olarak yarattınız böylece aynı yaptığınız şekilde onu deneyimlemek için dünya gezegeninde olabilecek ve kendi sesinizi hatırlayacaktınız. Çok iyi iş çıkardınız sevgili varlıklar.

Sizi bu şekilde selamlamak bizim için büyük bir onur. Bunun sadece bir oyun olduğunu hatırlamak için kendinizi gıdıklayın. Ve hepsinden öte sevgili varlıklar, beraber iyi bir oyun çıkarın. Birbirinize karşı elinizden gelen en iyi şekilde davranın. Diğerlerine kendi seslerini hatırlamaları için yardım edin ve böylece sizinki de daha güçlü hale gelecek.

Grup

 

KALPLERİ BİRLEŞTİRMEK

Aydınlık Tarafa Kaçmak

Hepimiz zaman zaman hiç farkında olmadan ciddileşebiliyoruz. Kariyerimiz, ailemiz, günlük hayatımız üzerine o kadar yoğunlaşıyoruz ki o anda önümüzde ne olduğuna değil sadece gelecekte ne olacağına odaklanıyoruz. Tam anlamıyla şimdiki anda olduğumuzda hayatın gerçekte bir oyun olduğunu ve yolculuğun tadını çıkarmak için hafiflemeye ihtiyacımız olduğunu kendimize hatırlatabiliriz. Bu bizi hayatın akışına geri döndürür.

En son ne zaman göbeğiniz çatlayıncaya kadar güldünüz? Hani bilirsiniz şu gülmekten gözlerinizden yaş getiren cinsten. Çocukken dünyada hiçbir derdimiz olmadan bunu sık sık deneyimlerdik. Büyüdükçe hafifliğin getirdiği masumiyeti kaybettik. Hepimiz içimizdeki o parçaya ulaşabilir ve bir kahkahanın tadına varacak kadar endişelerimizden uzaklaşabiliriz.

Geçenlerde VirtualLight yayınında bir misafir ağırlarken bunun üzerinde düşünmeye başladım. Sandra Sedgbeer, Maureen St. Germain ile bir röportaj yaptı. İkisi harika bir tartışmayı sürdürürken Maureen büyük bir kahkahayı salıverdi. Bu anında yüzüme bir gülümseme getirdi. Espri anlayışı işini yapmasına yardım ediyordu. Gülüşüne iltifat ettim ve bana sık sık güldüğünü söyledi.

Steve ve Grup kahkahayı meleklerin dili olarak adlandırır. Elrah, bildiğim bütün enerji gruplarının içinde en iyi espri anlayışına sahiptir. Grup her zaman şöyle der: “Eğer çok ciddileşirseniz sizi gıdıklarız.” Sanırım yüksek benliklerimiz de her zaman hafiflememiz için bizi cesaretlendiriyor.

Duvarlarımızı indirip kalpten gelen bir kahkaha attığımız zaman özel bir duygusal temizlenme hissederiz. Hıçkırarak ağladığımızda da aynı şey olur. Arkasından ruhumuzda bir hafiflik hissederiz. İhtiyacımız olan her şeyi temizleyince ilerlemeye hazır hale geliriz. Bastırılmış duygular bizi yolumuzda ilerlemekten alıkoyar.

Sosyal medya hakkında ilginç bir şey duydum. LOL (laughing out loud: Sesli gülmek) ifadesi artık kabul edilmiyor. Artık insanlar he he ya da ha ha yazıyor. Bu kuralları kim koyuyor? Gülümsemenizi kendinize özel şekilde ifade edin.

Hayatı hafife almak bizi daha canlı hissettirir. Bunu nasıl bildiğimi anlatacağım. Birkaç yıl önce çok ağır bir hastalıktan sonra iyileşiyordum. Yavaşça gülümsemeye başladım ve espri anlayışımın geri döndüğünü hissettim. Etrafımdakilerle şakalaşmaya başladım. Bedenime tekrar geri döndüğümü hissettim ve sağlıklı bir hayatın mutluluğunu dört gözle beklemeye başladım.

Hayat zor ya da adaletsiz göründüğünde etrafımızda neşe bulmanın zor olduğunu biliyorum. Her nasıl yapabiliyorsanız yapın daha aydınlık tarafa kaçın. Fiziksel egzersiz endorfin seviyesini arttırır ve bu da zihnimize iyi gelir. Sadece kısa bir yürüyüşle ruh durumumun düzeldiğini biliyorum. Steve ve ben akşamları televizyon seyrederken rahatlıyoruz. Varyete tipi programları izliyoruz fakat ben en çok Steve’le eğlenceyi paylaştığımız ve sesli sesli güldüğümüz şovları seviyorum. Her türlü ilişkide eğlenebilmek çok önemlidir. Gecemi eğlence ve şükranla bitirmeyi seviyorum.

İçten gelen kahkahalarımızı bulmak gerçek ruhumuzu ortaya çıkarır. Etrafınızdaki herkesin bu neşeyi duymasına izin verin. Kahkaha bulaşıcıdır. Birinin güldüğünü duyduğumuz zaman en azından bir gülümsemeyle kendimizi serbest bırakırız. İşimizin başlangıcında Steve ve ben bu noktayı gösteren bir alıştırmayı seminerlerimizde kullanmıştık. Katılımcılar birinin başı diğerinin midesi üzerine gelecek şekilde yere uzandılar. Bir kahkaha zinciri oluşturuncaya kadar insanları gıdıkladık. Steve ve ben de katılıncaya kadar gülüyorduk. Alıştırmadan sonra herkesin morali yükseliyordu.

Bizler kendi kendimizin en kötü eleştirmenleri olabiliriz. Ne zaman bir insan deneyimi yaşasam ve bir hata ya da aptalca bir şey yapsam kendime gülmeye çalışırım. Bu kendimi yargılamaktan ve mükemmel olmak zorunda olduğum fikrinden beni kurtarır. Kendimizle ilgili yüksek beklentilerimiz olabilir fakat hayatın bir öğrenim süreci olduğunu hatırlamak önemlidir. Ve ancak kalplerimiz hafif olduğu zaman en iyi şekilde tamamlanabilir.

Her gün bilinçli olarak kendinizi neşelendirin ve onu kahkahalarınızla ifade edin. Bilin ki melekler tam yanınızda kendi kahkahalarını sizinle paylaşıyorlar.

Sevgi ve ışıkla,

Barbara.

 

Copyright Notice:
Copyright 2000 – 2015 Lightworker. www.espavo.org This information is meant to circulate and may be freely disseminated, in whole or in part. Please credit: http://www.espavo.org.