Nisan 2018

Kolektif Titreşimler Yükseliyor
Daha Yüksek Bir Uyum

Kolektif Titreşimler Yükseliyor

Merhaba Sevgili Varlıklar,

Ben Em. Sizlerle birlikte dünya gezegenine bakmaktan ve olup biten inanılmaz değişiklikleri görmekten büyük mutluluk duyuyorum. Dünya kendi dengesini sürdürüyor. Siz bir yöne doğru ilerlerken, doğal bir denge bulmak için diğer yön de otomatik olarak yükseliyor. Bizim çok dikkatle izlediğimiz alanlarda büyük ilerlemeler kaydediyorsunuz. Biz insanlığın temel titreşiminin tahmin edemeyeceğiniz şekilde yükseldiğini görüyoruz. Şimdi size şunu söylemek istiyoruz, son zamanlarda haberleri izliyorsanız, bilin ki her şeyin sadece tek bir yönünü göreceksiniz. Bu, haberlerin hatalı ya da yanlış olduğunu göstermiyor. Bizim gördüğümüz şey, titreşim hızının kendisi, bu titreşim hızına gelen tepki değil. Şu anda olan şey, titreşimlerin yeniden yükselmeye başlamış olmasıdır ki bu birçok şeyin sonucunda gerçekleşmektedir.

İnsanlar kendi evrimlerinde bile geriye doğru toplu adımlar attılar ve bu, enerjide ileri doğru bir sıçrama için hız oluşturuyor. İnsanlar bu şekilde ilerler. Bir adım ileri, iki adım ileri, üç adım ileri ve sonra bir adım geri. Biz insanların yanlış bir şey yaptığını ima etmiyoruz. Perdenin bu tarafında, biz sizin doğru ve yanlış kavramlarınızı tamamen farklı bir şekilde değerlendiririz. Biz, insanların bazen boğuşmak zorunda kaldığı tüm o inanç sistemlerine sahip değiliz. Dolayısıyla, bizim söylemeye çalıştığımız, sizin büyük ilerlemeler kaydetmeye başlamış olmanızdır. Burada neden söz ettiğimizi tam olarak açıklayalım: ayrılığa karşı birlik. Evet, sevgiye karşı korkudan söz ediyoruz, böylece o alanlarda insanlık bir süredir büyük çapta bir ayrılığa doğru ilerlemekteydi. Hükümetlerin çıkardığı yasalar ve seçimler gibi, dünyanın her tarafındaki süreçlerin büyük bir kısmı, ayrılık üzerineydi. Önce kendinizi düşünme teorisini kesinlikle çok seviyoruz. Ancak, sadece kendinizi düşünürseniz ve tek düşündüğünüz şey de bu olursa, durum kendini düşünmekten bencilliğe doğru kayar. Bir süredir küresel olarak gerçekleşen şey buydu ve bunun birçok nedeni vardır. Evet, başkalarını suçlayabilir veya şöyle söyleyebilirsiniz, “Şey, bu bunun yüzünden oldu veya o onun yüzünden oldu.” Bunların bazılarının bu duruma büyük katkısı olmasına karşın, genel titreşim oranı ve insanlığın ilerleyişi, şu anda burada bulunan sizlere bağlıdır.

Olan şey, daha önce gizli olan hareketlerin gün be gün su yüzüne çıkmasıdır. Yapmanız gereken tek şey dikkat etmektir. Bu oldukça, yine ilerlemeye ve tekrar bir araya gelmeye başlayacaksınız çünkü ayrılığın tek nedeni, oyunda motivasyon oluşturmaktı. Her şeyden ayrı olduğunuzu düşünmenizi sağlayan bu perdeyi gözünüzün önüne çekmek gerekliydi. Ama ayrı değilsiniz, Sevgili Varlıklar, tam aksine. Şu anda aslen her şeyle bağlantılısınız. Evet, diğer insanlarla bağlantılı olduğunuzu söylemeye çalışıyoruz. Birçoğunuz, kendi acınızdan çok başka insanların acısını hissedecek derecede empatiksiniz. Bazı ışık işçileri o kadar empatik ki siz şimdiye kadar kalabalıklardan saklanmak zorunda kaldınız ve çok incinebilir olmanız nedeniyle, diğer insanların yanında durup kendi gerçeğinizi söylemek bile sizin için büyük zorluklara yol açtı.

Artık Hiçbir Sır Yok

Çok empatik olanlarınız için bu daha bile zor olmuştur çünkü burada mahremiyetle ilgili bir endişe söz konusudur. Bu alanda iki şeyin olmakta olduğunu göreceksiniz. Birincisi, artık eskisi gibi bir mahremiyetin mümkün olamayacağını göreceksiniz. İkincisi ise, eskiden olması gerektiğini düşündüğünüz şekilde bir mahremiyete ihtiyacınız olmadığını anlayacaksınız. Ancak, bu mahremiyet konusu insanları öyle veya böyle manipüle etmek için çok fazla kullanılmıştır. Bu konu insanlığa korku salmış, birleştirmek yerine ayırmak için insanların manipüle edilmesini sağlamıştır. Geçmiş yıllarda bu çok başarılı olmuştur. Ancak, ortada hiçbir sır kalmadığı zaman, herkesin manipülasyonun arkasında kimin ve neyin olduğunu görmesi an meselesidir. İnsanlık ileri fırlamaya hazırdır ve biraz zaman alacak olmasına karşın, bu durum şu anda seyir halindedir. Bunun çok yakında olacağını öngörmüyoruz. Bizim perdenin bu tarafından gördüğümüz şey, insanlığın titreşim oranının, ayrılık hareketinin artık desteklenemeyeceği bir noktaya yükselmiş olmasıdır. Bu gerçekten de, yalnızca devlet yönetiminde değil, sizin düşünce süreçlerinizde bile farklı şekillerde tekrar bir araya gelmeyi sağlayan bir birleşme sürecinin başlangıcıdır. Parayı izleyin ve ne olacağını görün.

Zaman, yerel olarak hareket etme ama küresel olarak düşünme zamanıdır. Bu, birbirinizle bağlantı kurma şeklinizde büyük bir fark yaratacaktır. Dişi enerjiyle bağlantıya geçmek için de birçok fırsatla karşılaşacaksınız ve benim bugün eşit miktarda eril ve dişil enerjiye sahip dengelenmiş bir varlık olarak buraya gelmemin nedeni budur. Ben, kelimenin tam anlamıyla her iki yöne de gidebileceğim bir karışım yaratırım; herhangi bir durumda, hangi kısmıma ihtiyaç olursa onu ortaya çıkarırım. Bu bana büyük akıcılık ve farklı seviyelere ulaşmak için birçok fırsat verir. Dişi enerjinin büyük bir şekilde yükselişini görüyorsunuz. Gezegeninizde bunun için ve çok uzun süredir sessiz kalan kalpler için yer açmaya devam edin. Bu aynı zamanda birlik için yeni bir ilerleme sağlayacaktır.

Epey bir süre önce, şu andan sonra bir şekilde ayrılığa yol açan her şeyin dünya gezegeninde dirençle karşılaşacağını ve birleştiren her şeyin destekleneceğini söylemiştik. Şimdi, bu tam olarak ne demektir? Sevgili Varlıklar, bazı zamanlar kimliğinizi elde etmek için ayrılırsınız. Zaman zaman insanlar şunu bunu yapmak üzere belirli bir grup oluşturmak için de ayrılırlar. İnsanlık iki yıldır büyük bir ayrılık dalgasının içindeydi. Ama büyük planda birleşme zamanı gelmiştir ve bizim gördüğümüz şey de budur. Temel titreşim hızıyla ilgili olasılıklar şimdi bu düzeye erişmiştir ve biz sizin bununla ne yapacağınızı izliyoruz. Birçoğunuz tam bu anda burada olmak için geldiniz. Siz, varlıkların gelişimi sırasında onların kritik kütleye erişmelerine ve böylece sonucu çok hızlı bir şekilde değiştirebilmelerine yardım etmek için, evrenin her tarafında birçok yerde kritik zamanlarda enkarne olmuş olan E ailesinin bir parçasısınız.

Üçüncü Titreşimin Ortaya Çıkışı

Siz onurlandırılıyorsunuz ve size söylemeliyiz ki bu aynı zamanda sizin için kendi gerçeğinizi söyleme zamanıdır. Şimdi, Sevgili Varlıklar, insanlara olaylara hala dualite penceresinden baktıkları için, lehte ve aleyhte görüşler vardır. Sizden aynı zamanda üçüncü titreşime bakmaya başlamanızı istiyoruz çünkü bu her şeyi bağdaştırabilecek olan titreşimdir. Evrenin üç sayısının üzerine kurulu olduğunu daha önce söylemiştik; bu, evrendeki her şeyin temel enerjisidir. Siz oyunu üçüncü boyutta oynamaktaydınız ama aynı zamanda net bir şekilde ikinci boyuta ait bir bakış açısının damgasını taşıyordunuz. İkinci boyut dualiteyi mümkün kılmıştır, yani her şeyi doğru veya yanlış, siyah veya beyaz, yukarı veya aşağı, sevgi veya korku olarak görme fırsatını. Dalganın üçüncü parçası sizin görüşünüzden gizlenmiştir. İnsanların duyu aralıkları sınırlıdır.

Siz ışığın yalnızca belli bir aralığını görebilirsiniz; titreşimin yalnızca belli bir aralığını işitebilirsiniz. Yine de, işitemeyeceğiniz seslerin ve göremeyeceğiniz şeylerin bulunduğunun gayet farkındasınız. Şimdi bu da değişiyor ve bu olmaya başladıkça, üçüncü pozisyon ortaya çıkmaya başlayacaktır. Her zaman üç vardır. İlişkilerle ilgili konuşmuştuk. Bir şekilde birbirine uyumlanmaya çalışan iki kişi söz konusu olduğunda, bunu gerçekten yapabilmek için onların ilişkisinin üçüncü bir ayağı olmalıdır. Bu genellikle her ikisinin de sevdiği bir şey veya ikisinin de üzerinde çalışmaktan hoşlandığı ortak bir nokta olacaktır, bu ortak şey bir ilişkinin üçüncü ayağını oluşturur. İnsanlık şimdi üçüncü boyutsal düşüncenin dışına çıktığı ve beşinci boyuta sağlam bir şekilde demirlenmeye başladığı için, her şeyin üçüncü ayağı ortaya çıkmaya başlayacaktır.

Morfojenik Işık Beden

Dolayısıyla sizden gözlemenizi istediğimiz şey budur. Buradaki ortak payda nedir? Ve siz bunu çok farklı şekillerde görmeye başlıyorsunuz. Bir kez buna dikkat etmeye alıştığınız zaman, neredeyse yeni bir ışık aralığını görmek için gözlerinizi ayarlıyor olacaksınız. İnsanlık olayları çok daha geniş bir bakış açısından görmeye başlayacak. Bu durum gözlerinizin fiziksel olarak değişmekte olduğu anlamına mı geliyor? Şey, evet, Sevgili Varlıklar gözleriniz değişiyor. Burada olan şey tam olarak budur. İnsanlığın evrimi sürerken siz Morfojenik bedene geçeceksiniz ve evrimleşmekte olduğunuz ışık bedenin ilk aşaması budur. Morfojenik beden sizin varlığınızda daha fazla ışık taşımanızı sağlayacaktır. Bu, insanlığın bu yoğunluktan biraz uzaklaşmasını sağlayacak olan ilk adımdır. Bunu yaparken, daha önce hayal bile edemeyeceğiniz şeyler görmeye başlayacaksınız.

Sevgili Varlıklar, aslında her zaman orada olan ama sizin daha önce algılayamadığınız şeyleri görmeye başlayacaksınız. Şimdi bunları aramanın zamanıdır. Şurada ve burada birbirine zıt şeyler gördüğünüzde, ortaya bakın. Morfojenik bedenin gözleri sizin her şeyde varoluşun üçüncü dalgasını görmenizi sağlayacaktır. Ben Em ve ben eşit miktarda dişil ve eril enerji taşıyorum ama aslında ikisine de ihtiyacım yok. Ben ortadan yürüyorum ve üçüncü boyut gerçekliğinde bunu yapabilmek çok güzel. Benim cinsiyet ifademi merak edebilirsiniz ama ben aslında taşıdığım denge sayesinde her iki cinse de seksi gelirim. Bunlar her şeyin zıt uçlarıdır. Ortadan yürüyebilmek, sizin dengeli olduğunuz ve üç veçheyi de görebildiğiniz anlamına gelir. Gözlerinizi esnetmeye başlayın ve görüşünüzü yeniden ayarlamak için gözlerinizi kırpın. Çok yakında, daha önce algılayamadığınız şeyleri algılamaya başlayacaksınız.

Boyutlarınızın arasındaki duvarlar hızla inceliyor. Duygularınızın bu duvarların içinden geçtiğini size daha önce de söylemiştik. Yakın zamanda artık bu duvarlardan düşüncelerinizin bile geçmeye başladığını söyledik. Şunu unutmayın ki 11 boyutun hepsi de aynı anda, tam olarak aynı evrim çizgisinin üzerindedir. Ancak, bu boyutları birleştirmeye başlarsanız, bunlardan kanal mesajı almayı da öğrenirsiniz. Bunları dinlemeyi öğrenin, sizi bunların her birine bağlayan yüksek benliğinize bağlanmayı öğrenin. Bunu şimdi bilinçli olarak yapın ve bu yeni bir dünyanın kapılarını açacaktır. Kusursuzluğunuzu hatırlamaya başlayacaksınız.

Kusursuz Kusurluluğu Yeniden Bir Araya Getirmek

Sevgili Varlıklar, dünya gezegeninde kusursuz olan hiçbir şey yoktur. Bunu akılda tutmak önemlidir ama siz içinizde ruh olarak kusursuz bir varlık olduğunuzu bilirsiniz. Peki, nasıl oluyor da fiziksel bir bedene gelip tüm bu inanılmaz kusurlara sahip oluyorsunuz? Çünkü siz kusursuzluğunuzun bir kısmını, zaman ve uzayın o diğer 10 boyutuna sakladınız ve bunların her biri kusursuz bir kusurluluğa sahiptir. Daha önce birisi ancak ölüp de Yuvaya döndüğü zaman kusursuz haline geri dönerdi ama şimdi bu değişiyor. Çoğu zaman insanlar bir ebeveyn, bir arkadaş, bir komşu veya hatta onlara sıkıntı yaratan bir insanı kaybederler. Bu belki de onlar için katalizör olan veya yaşam derslerini öğrenmeleri için kötü adamı oynayan kişidir. Ondan sonra kendileri de ölür ve yuvaya giderler ve orada bu kişileri dinleyebilirler. Onlar artık kötü adam değildir. Onlar yine kusursuz olmuşlardır çünkü siz ölünce böyle olur. Ya ölmenize gerek kalmadan bu kusursuzluğa sahip olabilseydiniz?

Bunun ilk adımı Morfojenik bedendir. Ruhu morfojenik bedene doğru, varlığınızda daha fazla ışık taşımak üzere daha yüksek bir parlaklık seviyesine doğru yeniden bir araya getirmek mümkündür. Yoğunluk zaman ve çalışma gerektirir. Bazı gerilemeler ve korku olacaktır. Aynı bugün olduğu gibi, insanların korktuğu ve geriye doğru adım attığı zamanlar olacaktır.

Işığa Çağrı

Şu zamanda insanlık hala açık bir şekilde geriye doğru gidiyor. Ancak, temel enerji şimdi sizin açınızdan eylem ve hareket ile değiştirilmiştir. Bunu açık bir şekilde kendi gerçeğinizde durarak ve gerektiğinde, doğru zamanda ifade ederek başardınız. Bu durum şimdi gezegeninizde büyük bir fark yaratmaya başlayabilir.

Şu anda gördüğünüz ayrılık, değişimin öncüsüdür. Zamanla daha yüksek bir titreşim seviyesine yükseleceksiniz ve fiziksel bedenin yoğunluğuna ihtiyacınız kalmayacak. Şu anda bunun başlangıç aşamalarındasınız. Bu nedenle sizinle bazı Ruh Tohumu damgalarıyla çalışıyor, sizi bunun nasıl görüneceğine ve hissettireceğine alıştırıyoruz. Bu sizi yeni bedenin enerjilerine alıştırıyor ve onunla nasıl çalışacağınızı öğrenmenizi sağlıyor. Morfojenik beden, hala Dünyadayken değişme ve buna dönüşme kapasitesine sahiptir. Daha sonra Dünya bu özel döngünün içinde yavaşlamaya başlayınca siz orada olabilir ve hatta diğerlerinin de yukarıya doğru bu adımları atmasına yardımcı olabilirsiniz.

Birçok kişi yorgun ve bunun gerçekleştiğine inanmıyor. Diğerleri son dakikaya kadar buna sırtlarını dönecekler. Bazıları tükenmiş durumda ve değişmek istemiyorlar, dolayısıyla lütfen onları yargılamayın. Onların kendi yollarını seçmelerine izin verin çünkü bu, bu gezegende kesinlikle çok önemlidir. Özgür seçime sahip olun. Siz oyunu zaten kazandınız ve şimdi inanılmaz sihirli bir döneme giriyorsunuz. Bundan sonra ne yapacağınızı görmek için sabırsızlanıyoruz. Size bu umut ve sevgi mesajını getirmek, enerjinin değişmeye başlamış olduğunu sizinle paylaşmak bana büyük keyif veriyor. Henüz bunun tepki verdiğini görmediniz ama bu sizler sayesinde çok yakında geliyor çünkü sizin kalpleriniz birbiriyle bağlantıya geçiyor. Muhteşem bir yolda olduğunuzu bilin, siz buradaki yerinizi hak ettiniz ve biz sırada neyin olduğunu görmek için sabırsızlanıyoruz.

Bu şekilde sizi en büyük onurla selamlıyor ve sizden birbirinize saygıyla davranmanızı rica ediyoruz. Her fırsatta birbirinizi destekleyin ve bu yeni oyunu birlikte iyi oynayın.

Espavo,

Ben Em.

____________________________________

Amor Oğluyla Karşılaşıyor

Merhaba Sevgili Varlıklar,

Ben Zamanın Koruyucusuyum. Bugün sizlerle Dünya gezegeninin tarihinde, Amor’un zamanlarında, sizin Süper Kıta dediğiniz kıtanın var oluşundan bile öncesinde gerçekleşen bir öyküyü paylaşmak için buradayım. Bu güzel topraklarda, insanların sadece kalp enerjisiyle iletişim kurabildiği zamanlar vardı. Onlar bugün bizim derin temas adını verdiğimiz bir iletişim düzeyi oluşturmuşlardı. Bu, hiç sözcük kullanmadan kurulan bir iletişim tarzıydı. Böylece bugün, Amor adlı genç delikanlının bir sonraki öyküsünü anlatmak üzere, sözü sizin Grup adını verdiğiniz topluluğa bırakacağım.

Şimdi daha önce kaldığımız yerden, Amor’un Lemurya günlerinde nasıl etkin bir katılımcı olacağını öğrendiği yerden devam ediyoruz. Mu günlerinde bunlar gerçekten sihirli zamanlardı. Bunlar her şeyin görülebildiği ve farklı enerjilerle çalışabildiğiniz zamanlardı, çok açık ve özgür bir biçimde iletişim kurmayı öğrenmeniz mümkündü. Ayrıca size söylemeliyiz ki bu zamanlarda, iletişim kurmak için bugün sahip olduğunuz zorunlulukların hiçbirine sahip değildiniz. Tam şu anda elektronik bir cihazı izliyorsunuz. Cep telefonunuz, karasal hatlarınız ve televizyonlarınız var, birbirinizle iletişim kurmak için tüm bu seçeneklere sahipsiniz. Bunların hepsi de, herkesle doğal bir şekilde iletişim kurabildiğiniz Mu günlerinde sahip olduğunuz yeteneklerin sadece küçücük bir bölümünü kopya eden yöntemlerdir. O günlerde herkesi hissedebilirdiniz, evet, o zaman hiç sır yoktu. Bu, bugünlerde oluşturduğunuz durumdan oldukça farklıdır.

Mu günlerinde herkes aşırı derecede empatikti; insanlar diğerleriyle bağlantı kurmayı ve bağlantıyı kesmeyi öğrenirlerdi. Bugün sizi Amor ve Saroo’nun birlikte bir hayat kurmayı öğrendikleri günlere götürüyoruz. Sizin bugün karı koca adını verdiğiniz şekilde birbirlerine karşı bir taahhütte bulunmamış olmalarına karşın, ikisi birlikte yaşıyorlardı. Ancak onlar kendi kendilerine bir taahhütte bulunmuş ve bir uyum düzeyine ulaşmışlardı, bu çok sihirli bir şeydi. Birinin bıraktığı yerden diğeri devam ederdi. Bugün sizin birçok kez yaptığınız gibi, sıklıkla birbirlerinin cümlelerini bitirirlerdi. Onları bir sonraki adıma hazırlayan başka şeyler de yapıyorlardı. Birçok kez, Amor biraz cesaretlendirmeye ihtiyaç duyduğuda veya kendi kendine yapamadığı bir şey olduğunda, Saroo tam doğru anda orada olurdu. İkisinin arasında çok sihirli bir bağ vardı.

Bunun nasıl işlediğini görmek çok büyüleyiciydi, hatta neredeyse işler fazla kolay yürüyordu. Amor bazen diğerlerinin bu alanda neden bu kadar çok sorun yaşadıklarını merak ederdi. Amor işlerin nasıl gelişeceğini düşünürdü. Bir gün Saroo ile konuşurken şöyle söyledi, “Bir gün çocuk sahibi olup olmayacağımızı merak ediyorum. Acaba bizim için gelecekte bu var mı?” Saroo ona baktı ve cevap verdi, “Şey, doğru zaman geldiğinde olacaktır. Olmazsa da endişelenmemize gerek yok çünkü ben sana aşığım ve yaptığımız işe de aşığım.” Hem Amor hem de Saroo, öğretilerini gruplarla paylaşıyorlardı. Bazen geceleri büyük ortak ateşin çevresinde toplantılar olurdu ve enerji her zaman onlara dönerdi. Herkesin konuşmak ve bir şeyler paylaşmak için davet edilmiş olmasına karşın, Amor veya Saroo konuşmaya başladığı zaman herkes sessizleşirdi. Onlar yaptıkları işe aşıklardı ama aynı zamanda o erken Mu günlerinde, insanların kalplerinde ve zihinlerinde bir fark da yaratıyorlardı. İkisinin sahip olduğu bağı görmek çok güzeldi. Onların sizin bugün köpek dediğiniz hayvana çok benzeyen evcil bir hayvanları da vardı. Ona Mutter gibi sıra dışı bir isim vermiş olmalarına karşın, bu hayvanın birçok yönden onların çocuğu gibi olduğunu söyleyebiliriz. Onlar uzaktayken Mutter evi gözetlerdi. Onlar bir yere gittiğinde bazen bir komşuları gelir ve Mutter’a bakar ve onu beslerdi. Mutter, birlikte hayatlarını kurdukları o güzel enerjinin bir parçasıydı.

Artık bunu konuşmuş oldukları için, çocuk sahibi olma konusunu düşünüyorlardı. Amor bu konuyu düşünmeye başladı, baba olmanın nasıl bir şey olduğunu merak ediyordu. Şöyle düşündü “Seyahatlerime, kendi gerçeğimizi dile getirmek için farklı şehirlere ve yerlere gitmeye bir son vermem gerekecek, bu kesin.” Amor şöyle söyledi, “Eh, eğer böyle olması gerekiyorsa, o zaman biz de bu yönde hareket ederiz. Diğer yandan, Mutter bizimle. Gerek olduğu sürece bizimle kalabilir.” O zamanlar hayvanlar bile bugüne göre çok daha uzun yaşıyordu. Böylece onlar birlikte seyahat ediyorlardı. Çok uzağa gitmek zorunda olmadıkları kısa seyahatlere Mutter’ı da götürüyor, uyumun ne kadar sihirli şekillerde işleyebileceğini herkesle paylaşıyorlardı.

Sonra bir gün Amor’un beklemediği zaman geldi. Amor bir gece konuşurken, ateşin karşısında bir kişinin gözlerini gördü. Bu ona bakan ve her hareketini izleyen genç bir adamdı. Amor bir yandan konuşurken diğer yandan ona bakıyor ve göz teması kurmaya çalışıyordu. Amor burada özel bir şey olduğunu anlamıştı ama ne olduğundan emin değildi. Herkes dağıldıktan sonra, genç adam Amor’a geldi ve şöyle söyledi, “Sizinle ilgili ne olduğunu bilmediğim çok derin bir bağlantı hissediyorum. Bunu biraz keşfetmeyi çok isterim. Gittiğiniz sonraki şehirlere ben de sizinle gelebilir miyim? Sizinle birlikte olabilir miyim? Biraz konuşabilir miyiz?” Ve iki adam tüm geceyi küçülen korların başında konuşarak, birbirleriyle hikâyelerini paylaşarak geçirdiler. Esrarengiz benzerlikler buldular. Bu çok büyüleyici bir şekilde gelişmişti. Amor şöyle düşündü, “Çocuk sahibi olmak böyle bir şey mi? Birisiyle o derece yakın olmak böyle bir şey mi?” Amor harika hissediyordu. Konuşurken kendini bu genç adama tamamen açabileceğini hissetmişti. Ona hiçbir şeyi açıklamak ya da kendini anlatmak zorunda kalmıyordu. Sadece konuşarak kendisi olabiliyor, yolunu bulmasına yardım etmek, onu güçlendirmek için elinden geleni yapıyordu. Amor, adı Amber olan genç adamın, Amor’un her hareketini izlediğini hissedebiliyordu. Amber’ın hayata karşı çok güzel bir yaklaşımı vardı, gittiği her yerde kalbini izliyordu. Bir şeyi enine boyuna düşünmenin nasıl bir şey olduğunu anlamıyordu. Kafa ve kalp arasında bir denge olmasına karşın, Amber çoğunlukla kalbiyle çalıştığı için, bol miktarda dişi enerji taşıyordu. Bununla ilgili doğru veya yanlış bir şey yoktur. Amber bir erkekti ama her iki cinsiyeti de dengelenmiş bir şekilde taşıyordu, bu o günlerde insanların arzu ettiği bir şeydi.

Amber Amor’la çok yakın arkadaş oldu. Bir süre sonra Amor ve Saroo Amber’la yemek yemeye başladılar, sanki onu bir şekilde evlat edinmişlerdi. Amber akıl hocasının izlerini yakından takip ediyordu, sonra bir gün yazı yazmaya başladı. Amor ve Saroo’nun her ikisinin de yazar olması nedeniyle, Amor’un Amber’in yazabileceğini düşünerek tavsiye ettiği bazı fikirleri kâğıda dökmeye başladı. Deneyebileceğini düşünerek bir de öykü yazmaya başladı. Amber’in öyküsü dünyaya gelen bir ruhla ilgiliydi, bu ruh belli bir zamanda belli bir yerde olmak için bir kontrat yapmıştı ama koşullar değişmişti. Gördüğünüz gibi, o özgür seçim gezegenine geliyordu ve birden sözleşmelerini sürdüremeyeceğini fark etmişti. Annesi ve babası, o daha doğmadan bu olasılığı ortadan kaldırmışlardı. Böylece o bir ruh olarak başka olasılıklara bakmak ve aynı kontratları sürdürmeye çalışmak zorunda kalmış, dünyaya gelmek için başka bir ebeveyn çifti bulmuştu.

Ruhun nasıl çalıştığını düşünerek bu öyküyü yazarken, Amber aslında kendi öyküsünü anlatmakta olduğunu fark etti. O aslında Saroo ve Amor’un çocuğu olarak dünyaya gelecekti; onun esas kontratı buydu, onların oğlu olmak. Bir gün, birlikte yemek yerlerken bu konuyu açtı. Yemeğini bitiren Amor şöyle sordu, “Amber, yazıların nasıl gidiyor? Nasıl çalışıyorsun? Sana verdiğim tavsiyeleri değerlendirebildin mi?” O zaman Amber şöyle yanıtladı, “Evet, size anlatacağım bir öykü var.” Ve böylece Amber yazılarını çıkardı ve kendi ruh öyküsünü anlattığı son birkaç sayfayı okudu. Bitirdiği zaman akıl hocası Amor’a baktı. Yalnızca Amor’un değil, Saroo’nun gözlerinde de yaşlar vardı. Bu bağlantıdan herkes çok derin bir şekilde etkilenmişti ve sonra o bunu sesli bir şekilde dile getirdi. Şöyle söyledi, “İnanıyorum ki ben sizin oğlunuz olacaktım. Burada olan şey bu…” Üçü birbirine sarıldı, muhteşem bir şekilde yeniden bir araya gelmişlerdi. Amber’in onların sahip olmaları gereken çocuk olduğunu anladılar ama bir nedenle bu kapı kapanmıştı. Öykünün bu parçasını ne Amor ne de Saroo anlamamıştı çünkü çocuk sahibi olacakları o noktaya hiç gelememişlerdi. Aslında yıllar öncesinde çocuk sahibi olabilirlerdi çünkü 300 yaşına kadar yaşadığınız zaman, çocuk sahibi olmak için de geniş bir zaman aralığına sahip olursunuz, böylece onlar bu konuyu hep konuşmuşlardı.

Birçok ay boyunca Amber onlarla birlikte kaldı ve gittikleri Lemurya şehirlerinde konuşmalarını yaparken onları izledi. Bu Amor ve Saroo’nun işiydi ve onlar bu iş için iyi ücret alıyorlardı. İnsanlar onların verdiği dersleri çok değerli buluyor ve onlara cömertçe ödeme yapıyorlardı. Seyahat ederken yaşamlarını rahat bir şekilde sürdürüyorlardı çünkü bu ihtiyaç duydukları şeylerden biriydi. Kalpten kurulan açık bağlantı nedeniyle bu ihtiyaçlar ve çok daha fazlası karşılanırdı. Bolluk içerisinde bir yaşam sürüyorlardı çünkü Amor ve Saroo tutkularını yaşıyorlardı.

Bir gün Saroo ders verirken, içindeki güzel dişil enerji ve gücü paylaşmaya başladı. Orada sadece kadınlar değil, bir sonraki enkarnasyon seviyesinde olmanın nasıl bir şey olduğuyla ilgili yeni paradigmaları öğrenen erkekler de toplanmıştı. Onlar büyülenmiş bir şekilde izliyorlardı ve bir ara Amber sahneye atlayıp Saroo’nun yanına geçti. Saroo onun konuşmak istediğini biliyordu ama onun anlatacaklarının kendisinin öğrettikleriyle uyuşup uyuşmayacağından emin değildi. Yine de biraz sonra dönüp onun gözlerinin içine baktı ve şöyle söyledi, “Amber, bize söyleyecek bir şeyin mi var?” Amber herkesin önünde durdu, derin bir nefes aldı ve bir an hareketsiz kaldı. Sağır edici sessizlikte herkes olacakları bekliyordu. Herkes bir şey bekliyordu ve o anda Amor cesaret vermek için elini Amber’in sırtına koydu, böylece onun o kanal mesajını alması için bir fırsat vermek istiyordu. Amber derin bir nefes aldı ve Amber konuşmaya başladığı anda Amor elini çekti. Onun konuşmasını dinlerken kalabalığa da bir sükûnet gelmişti. Ağzından çıkan şeyler çok güzeldi ve Amor’la Saroo’nun öğrettiklerine mükemmel bir şekilde uyuyordu.

Amber gelecek zamanlarla ilgili öyküler anlattı. Öngörüleri ve gelecekte olacak şeyleri anlatan öyküler vardı. İnsanların ne kadar hızlı bir şekilde ilerleyecekleri ve fiziksel beden hafiflerken nasıl bir üst boyuta geçecekleriyle ilgili öyküler vardı. Onun anlatacak büyüleyici öyküleri vardı ve konuşmalar gece geç saatlere kadar uzadığı halde kimse bırakıp gitmedi. Bunu izlemek büyüleyiciydi çünkü Amber kanal bağlantısı kurmuştu. O aslında ağzından ne çıkacağını bilmemesine karşın, yazdığı şeyleri hatırlayarak bu öyküleri anlatacağını düşünmüştü ama öyle olmadı. Olan şey şuydu, ondan çıkan bu güzel enerji kalabalığa yayıldıkça, insanlar buna bayıldılar. Onu desteklediler. Amber’i, Amor’u ve Saroo’yu desteklediler. O andan itibaren birlikte seyahat etmeye karar verdiler, en azından başka bir seçenek ortaya çıkana kadar.

Belli bir süre bu böyle devam etti ama kısa süre içinde Amber’a kendi başına konuşma yapma fırsatı sunan bir teklif geldi. O önce bunu geri çevirdi çünkü artık tamamen kalbine almış olduğu ebeveynleriyle çalışmanın verdiği güveni bırakmak istemiyordu. Hatta Amor ve Saroo’yu hala hayatta olan biyolojik ebeveynleriyle bile tanıştırmıştı. Aile yeniden bir araya gelmişti; böylece birkaç ay boyunca bu şekilde seyahat etmeye devam ettiler, ancak Amber’in Amor ve Saroo’nun gölgesinden çıkarak kendi enerjisiyle farklı bir şekilde çalışmaya başlayacağı bir zamanın geleceği de anlaşılıyordu. Hepsi de bu fikri kucakladılar; hepsi birlikte geçirdikleri zamandan çok keyif almışlardı. Üçü de bu kadar muhteşem bir uyum içinde olmalarını kutladılar ve bir süre daha birlikte seyahat etmeye devam ettiler.

Bir gece, oturumu kapatırlarken kalabalık ve son kalan kişiler büyük ateşin çevresinden ayrılıyordu; yüzlerinde bir gülümseme ve kalplerinde sevgi ile evlerine dönüyorlardı. Amber her ikisine baktı ve şöyle söyledi, “Teşekkür ederim. Bana bu fırsatı verdiğiniz için size çok teşekkür ederim. Bu şekilde ilerlemem için bana açtığınız kapı nedeniyle size çok teşekkür ederim. Beni öyle bir şekilde cesaretlendirdiniz ki uyanışımda bana yer açmak için kendi işinizi bile bırakıp kenara çekildiniz ve bunun için ben sizi çok seviyorum.” O anda Amber, Saroo ve Amor arasında büyük bir kontrat tamamlanmıştı. Ve Amor o gece uyumak üzere yattığında, oğlunu, çocuğunu bulduğunu biliyordu. Büyük bir kontrat tamamlanmıştı ve sonra Amor uyudu, çünkü o günlerde Mu’da her şey yolundaydı.

Espavo, Sevgili Varlıklar,

____________________________________________

Daha Yüksek Bir Uyum

Merhaba Sevgili Varlıklar,

Ben Zamanın Koruyucusuyum ve bugün size uyumla ilgili küçük bir öykü anlatacağım. Şunu anlamalısınız ki uyum altıncı düzlemdir. Perdenin sizin tarafınızda, insanların her şey için bir dalga modeli vardır. Her dalga, ileriye veya geriye doğru yukarı ve aşağı hareket ederken, bununla ilgili bir frekansa sahip olur. Bu sizin dalganızın veya tınınızın frekansıdır. Bedeninizin her parçası hafifçe farklı bir dalga ve titreşime sahiptir ama yine de sizin sürekli çevrenize yaydığınız bir imza titreşiminiz vardır. Bunu değiştirebilir misiniz? Evet, tabii ki değiştirebilirsiniz. Sadece farklı düşünceler bile bu dalgaları açarak insanlarla daha kolay bir şekilde uyum sağlamanıza yardım edebilir.

Daha önceki toplu mesajımızda, henüz bunun sonuçlarını görmemenize karşın, insanlığın ortak titreşiminin yükseldiğini sizinle paylaşmıştık. Bu büyük ayrılık dalgasında birbirinizden ayrılmaktaydınız ama şimdi bu değişmeye başlarken, siz de birliği oluşturma fırsatına sahip olacaksınız. Birliğin sizin doğal haliniz olduğunu hatırlamakta fayda var. Bu sizin yaşadığınız ilk boyuttur; o zaman birbirinizden ayrı değildiniz. Aksine, hepiniz birbirinizin parçasıydınız. Şu anda ayrıymış gibi davranırken bunu anlamak veya kavramak sizin için çok zordur ama o zaman yaptığınız buydu. Siz kendi bireysel kişiliklerinizi kazandınız ve biz buna hayranız. Biz bunu hem büyüleyici hem de çok güzel buluyoruz. Yuvaya döndüğünüz zaman o güzel öz kişiliğinizi de beraberinizde getireceksiniz ve ruh halinizle bile hala aynı şakalara gülecek, aynı enerjilere sahip olacak ve kısmen aynı şeylere inanacaksınız. Ancak, insaniliğiniz ve gerçekte kim olduğunuzla uyuşmayan korkularınız ve enerjileriniz geride kalacak.

Bu uyum ilişkiler alanında görülebilir. Bir ilişkiye piyanonun üzerindeki tuşlar gibi bakabilirsiniz. Herkes, içinde eşiyle tam olarak aynı notayı çalması gereken bir ilişki bulmak zorunda olduğunu düşünür. Sürekli olarak aynı notayı çalarsanız, bu doğru olsa bile aynı zamanda oldukça sıkıcıdır. Böylece klavyede birbirinize mümkün olduğunca yaklaşmaya çalışır ve kendinizi çubuklarla çalarken bulursunuz, bu da dayanılabilir olmakla birlikte can sıkıcıdır. Ancak klavyede araya belli bir mesafe koyduktan sonra ilgi çekici bir şey çalabilir ve armoniyi bulabilirsiniz. Aslına bakılırsa, akortsuzluktan çıkıp armoniye girersiniz.

Siz kendinizi bu yeni titreşimsel ışıkta demirlerken bizim aradığımız şey budur. Daha önce burada söz ettiğimiz gibi, o geliyor Sevgili Varlıklar. Biz titreşimsel düzeyde gerçekleşen değişiklikleri hali hazırda görüyoruz ve şimdi bu değişiklikleri demirlemek siz insanlara bağlıdır. Bir insan bunu nasıl yapar? Siz uyum ararsınız. Siz farklı olduğunuz yönleri değil, benzeştiğiniz yönleri ararsınız. Klavyede farklı notaları çalarken bile uyumu arayın. Evet, bunu daha önce birçok kez söyledik ama önümüzdeki aylarda bu çok daha önemli olacaktır. Birçoğunuz, aranızda farklı görüşlere sahip çok kişi olduğu için endişe duyuyor. Siz belli bir şekilde düşünüyorsunuz, peki farklı bir görüşe sahip olan kişilerle nasıl uyum içinde olabilirsiniz? Burada muhafazakârsınız, şurada liberal. Haklı olan var mı?

O kadar ayrı olmadığınız sürece hayır. Şu zamanlarda ayrılık o kadar inanılmaz bir hale geldi ki biz sizin aynı piyanoyu çalıp çalmadığınızdan bile emin değiliz. Siz beşinci boyuta girdiniz ve gezegeni bir korku dalgası kapladı. Bunun yanı sıra, Dünya kozmik bir olay sırasında çok uygunsuz bir zamanda bir sürece girdi. Bir kuasar patladı ve Dünyayı çok biçimsiz bir zamanda vuran bir enerji dalgası gönderdi. Bu dalgadan yayılanlar insanları öyle şekilde etkiledi ki onların kendi haklılıklarını kanıtlamak için eski gerçeklerine ve fikirlerine tutunmalarına neden oldu. Kendi haklılığınızı kanıtlayabilir misiniz? Tabii ki kanıtlayabilirsiniz. Bilinçli bir yaratıcı olarak istediğiniz her şeye inanabilir ve istediğiniz her türlü gerçeğe tutunabilirsiniz ama bunda uyum var mıdır? Bu noktadaki en büyük soru budur.

Bir başkasında ne kadar uyum bulabilirsiniz? Burada belli bir televizyon kanalını izleyen bir kişi var, şurada da başka bir kanalı izleyen başka bir kişi. Onların inanç sistemleri o kadar farklı ki bir araya gelemiyorlar. Böylece, bu kişiden ne öğrenebilirsiniz? Uyumu bulmanın ilk yolu budur. Bir şeyler üzerinde anlaşmaya varacak mısınız? Muhtemelen hayır. Ama eğer aynı fikirde olduğunuz alanları bulabilirseniz, bu bir uyum dalgasını harekete geçirir. Önümüzdeki birkaç ay, bu konu Dünya üzerindeki tüm insanlar için çok önemli olacak. Aranızda bu kadar çok mesafe olduğu için birbirinizi anlamakta güçlük çekiyorsunuz, bu nedenle hala ayrı ve bölünmüş gibi davranmaya devam edebilirsiniz. Veya var olan küçücük uyumları bile bulmaya başlayabilirsiniz. Buna açık olmanız halinde, her zaman bir insandan öğrenebileceğiniz bir şey vardır. Bu, sizin için en azından önümüzdeki yedi ay boyunca bir meydan okuma olacaktır. Tüm insanlık için, çok yakın zamana kadar sahip olmadığınız uyum fırsatları ortaya çıkacaktır. Bu uyumu kitlesel olarak sağlamayı başarırsanız, Lemurya günlerindeki duruma geri döneceksiniz. Sözcükler ve bugün ihtiyaç duyduğunuz teknoloji olmadan çok uzak mesafelerden bile iletişim kurmanızı sağlayacak o sihirli yeteneği yeniden keşfedeceksiniz.

Çevrenizde dolaşan ve çok fazla düş kırıklığı yaratan bu çevresel enerjinin büyük kısmını temizleyebileceksiniz. Bazen insanlar çok sert tepkiler veriyor ve gereksiz kavgalara girişiyor veya toplu katliamlar gibi diğer şiddet eylemlerine soyunuyorlar. İnsanlar bu çok yoğun enerjiyi daha fazla zapt edemedikleri için çılgınca şeyler yapıyorlar. Peki, bu karakterde bir kişiyle nasıl başa çıkabilirsiniz? Dinleyerek, konuşarak ve üzerinde anlaşmaya varabileceğiniz tek bir şey bularak. Ne kadar küçük olursa olsun, farkı yaratacak olan şey budur. Bunu bir kez bulmayı başardığınızda, büyütebilir ve üzerinde çalışabilirsiniz. Şimdi başka hiçbir şekilde paylaşmadığınız bir bağ ve birlik kurdunuz. Herkes için gelen şey budur, Sevgili Varlıklar. Siz vücudunuzda daha önce hiç yapamadığınız kadar çok ışık taşımak amacıyla yeni bir ışık bedene yükselmek için, önce morfojenik bedene geçme fırsatına sahip olacaksınız. Bu sizin her türlü koşul altında uyumu bulmanızı sağlayacak aydınlık bir yaşam tarzını başlatacaktır.

Bu olduğu zaman, siz sihirli varlıklar olacaksınız. Peki, insanlar sizden korkacak mı? Bazen siz, insanların nasıl yapacaklarını bilmeden umutsuzca ulaşmaya çalıştıkları bu uyumun hali hazırda içinde olursunuz, onlar buna ulaşamazken siz sadece gider ve onu bulursunuz. Evet, insanlar bundan korkabilirler ama bu sizin sorununuz değildir.

E Ailesi

Bunu anlamasanız da, siz iyi eğitimlisiniz. Siz Koruyucunun söz ettiği E Ailesisiniz. Birçoğunuz bu E’nin ne anlama geldiğini bilmek istiyorsunuz. Şey, bunu söyleyebilmeyi isterdim ama sizin dillerinizde bunu tanımlayabilecek tek başına bir sözcük yok. Siz buna “empowerment” (güçlendirme) veya “evolution” (evrim) diyebilirsiniz. Evet, bunu bildiğiniz tüm güçlendirici sözcüklerle adlandırabilirsiniz ve o sözcükler buna yakın olacaktır. Ayrıca e sesinin tüm dillerde en çok kullanılan ses olduğunu bilmek de faydalı olabilir.

Birçok kişi, bu dünyaya çevresi hatırlatıcılarla dolu bir halde geldi. Bazılarınızın isimlerinde yüksek sesle telaffuz edilen e sesleri var. İçinde e sesi olmayan bir isminiz olduğunda bazen bunu kısaltır ve bir e eklersiniz, Sandra’nın Sandy olması gibi. Bunların hepsi, size burada ne yaptığınızı, gerçekte kim olduğunuzu ve uyumun aslında ne olduğunu hatırlatan nazik hatırlatıcılardır. Yaklaşan ve önümüzdeki yıl içerisinde dünya gezegenine varacak olan 22 dalga aracılığıyla gelen tüm bu enerjiyle, bunları önümüzdeki yedi ay boyunca bulabilirsiniz. Bu, herkes için çok büyük değişiklikler getirecektir. Kendinizi bu uyumla tanıştırmak için yollar bulmayı başarabilirseniz, birçoğunuz arkanıza dönüp bunu diğer insanlara da öğreteceksiniz çünkü bu sizin doğanızda var. Önemli olan şey, sizin boyutların tamamında, çevrenizde bir uyum küresi oluşturuyor olmanızdır. Bunu yapmayı bir kez öğrendikten sonra, dünya size kapılarını açacaktır.

Siz şimdi beşinci boyuta girdiniz ve artık bilinçli yaratım yeteneklerine sahipsiniz. Şu ana kadar pek az insan bunu kullandı ama kısa sürede bu çok yaygın bir uygulama haline gelecek. Şimdiye kadar bir şekilde sihir yapabilen insanlarda gördüğünüz şey tekil bir sihirdi. Ah, Sevgili Varlıklar, siz özel bir şey biliyorsunuz. Siz o kişilere özel yetenekler verildiğini söylersiniz ama aynı yeteneğin sizde olup olamayacağını bilmezsiniz. Bazen de onları yüceltirsiniz ama Sevgili Varlıklar, ya yarın dünyadaki herkes, her şeyde bir uyum bulma yeteneğiyle uyansaydı? Siz o zaman Lemurya günlerine, çok basit bir yaşam tarzına geri dönerdiniz.

Armonik Rezonans aracılığıyla İletişim Kurmak

Siz tamamen farklı bir potansiyelle çalışmaya başlayacaksınız ve bu sizin çok hızlı bir şekilde ilerlemenizi sağlayacak. Siz şimdi morfojenik yaşam tarzını sürdürerek ilerliyorsunuz, bu herkesi damgalayan bir ışıktır. Bu sizin titreşiminizin yönetimi ele geçireceği anlamına mı gelir? Hayır, bu olmayacak. Bu sizin titreşimlerle rezonans içerisine girebileceğinizi gösterir. Koruyucu pek sık olmasa da gitar çalar ve gitarını köşede bir ayağın üstünde muhafaza eder. Siz bu gitarla aynı odada piyanonun başına oturur ve e (mi) notasını çalarsanız, gitardaki iki e (mi) notası da titreşmeye başlar. Bu güzel bir armonik rezonanstır. Piyanonun içindeki yay, gitarın içindekinden çok, çok daha uzundur ama onlar armonik denge içerisindedir. İnsanlar ilerledikçe bu rezonansı bulmak daha önemli olacaktır. Sizin işitmeye dahi tahammül edemeyeceğiniz sözler söyleyenler vardır, bazıları da kesinlikle katılmayacağınız sözler söylerler. Bu sizin onları dinlemeye bile tenezzül etmeyeceğiniz anlamına mı gelir? Dinleyip de aslında üzerinde anlaşmaya varabileceğiniz bir iki şey bulabilirseniz, bu konuşmadan normal koşullarda kaçıracağınız birkaç şey bile kazanabilirsiniz. Sevgili Varlıklar, her fırsatta armonik rezonansı bulmak için zaman, sabır ve pratik gerekir.

Bu, diğerlerinin de rüyadan uyanmasına yardım etme, yeni enerjiyi kavrama ve yepyeni bir ışığa adım atma zamanıdır. Sevgili Varlıklar, siz bu yoğun fiziksel bedenlerle çalışıyorsunuz ve size söylemeliyiz ki kısa süre sonra, yaşlanma sürecini durdurmayı öğreneceksiniz. Bu sandığınızdan daha kolaydır. Birçoğunuz bunun anahtarını elinizde tutuyorsunuz. Sadece bunu beşinci boyutta uygulamaya geçirmediniz.

Giderek daha fazla insan beşinci boyut gerçekliğine köklenirken, bu şekilde iletişim kurmak kabul edilir hale gelecek ve kolaylaşacaktır. Bu çok hızlı olacak. Şu anda gezegeninizde her şeyin ne kadar hızlı değiştiğini fark ettiniz mi? Yıllardır süren şeylere bir anda farklı bir gözle bakılıyor. Kritik kütleye şimdi kolayca erişiliyor. Birden herkes gemiye bindi. Bunu neden daha önce yapmamıştık? Kritik kütlenin tetikleyicilerinden biri, şimdi daha fazla ışık taşıyabileceğiniz bu morfojenik bedene girmektir. Bir gün kalkıp her şeyi değişmiş mi bulacaksınız? Yoksa bu bir süreç mi? Bu oraya ulaşmak için içinden geçeceğiniz bir aktivasyon süreci mi? Hayır, Sevgili Varlıklar, bu adım adım olacak. Siz süreci şimdi başlatıyorsunuz. Birçoğunuz bunun üzerinde bir süredir çalışıyordunuz. Bunu farklı şekilde adlandırabilirsiniz. Bunun hakkında farklı şekillerde konuşabilirsiniz ama bu şimdi başlıyor çünkü şu anda sahip olduğunuz yoğun fiziksel beden artık daha fazla ışık taşımaya başlıyor.

Ya ışık sözcüğünü sevgi sözcüğüyle değiştirseydiniz? Ne kadar sevgi taşıyabilirsiniz? Sevgili Varlıklar size söylemeliyiz ki birçoğunuz varlığınızın taşıyabileceğinin sadece yüzde birini taşıyorsunuz. Kendinizi bu kadar sevgiyle doldurursanız ne olur? Eşsiz kişiliğinizi kayıp mı ederseniz? Hayır, kalplerinizin tamamen açık olduğu, böylece istediğiniz her an her şeye bağlanabileceğiniz Lemurya günlerindeki gibi olursunuz. Bu başka birinin acısını taşımanız gerektiği anlamına mı gelir? Bu şu anda uzak durmaya çalıştığınız her şeyi hissetmeniz gerektiği anlamına mı gelir? Hayır. Nereye odaklanabileceğinizi seçebilirsiniz. Neyle çalışacağınızı ve nerede en yüksek uyuma sahip olacağınızı seçebilirsiniz. Bu, uyumun farkında olmayı gerektirir.

Bir daha alanınıza yeni bir kişi girdiğinde, bu ister birebir çalışacağınız bir kişi olsun, isterse televizyonda izleyeceğiniz biri, nerede olursa olsun, hemen bu kişinin titreşimini hissedin. Gecikmeden bu kişiyle ne kadar uyumlu olduğunuzu bulun. Sonra kenara çekilin, birkaç nefes alın, kendinize geri gelin ve ne kadar uyum bulabileceğinizi keşfedin. Normalde uyum bulamayacağınız bir durumda ne kadar çok uyum bulabileceğinizi keşfedince şaşıracaksınız.

Şimdi, önümüzdeki yedi ay çok önemli olacak. 22 dalganın çoğu bu sürede gelecek ve siz bazı çok ilginç şeylerin gerçekleştiğini göreceksiniz. Ters yönde bazı hareketler de deneyimleyeceksiniz ama bunlar hızlı bir şekilde halledilebilir veya uyumlanmaları sağlanabilir. Mümkün olan her durumda birlikte hareket etmeye başlayın. Bu sürede yapabileceklerinizle ilgili büyük umutlarımız var çünkü Dünya sizin. İnsanlık sizin ve bu sizin deneyiniz. Bu sizin oyununuz ve aslında, oyunun kurallarını bile siz yazdınız. Şimdi, yeniden birleşme sürecine dönmek için gereken bütün değişiklikleri yapacaksınız. Sizi bir araya çeken şeyler ve kendinizi hepinizin bir olduğu birinci boyuttakine benzer bir hale geri getirmek için bulabileceğiniz tüm uyum desteklenecektir. Sizi ayıran şeyler artık ortadan kalkacak. Bunlar varlıklarını sürdürecekler ama siz ilerledikçe eskisi gibi olmayacak. Oyunu neşeyle oynayın Sevgili Varlıklar. Sizden üç küçük şeyi hatırlamanızı istiyoruz. Birbirinize en büyük saygıyla davranın, çünkü sizler hepiniz üstatlarsınız. Birbirinizi ve sizinle nasıl bir uyum ilişkisi içinde olursa olsun herkesi, bulduğunuz her fırsatta destekleyin. Oyunun keyfini sürün ve birlikte iyi bir oyun çıkarın.

Espavo, Sevgili Varlıklar,

Ben Zamanın Koruyucusuyum.

Grup

Espavo, eski Lemurya dilinde “Gücünü Eline Aldığın için Teşekkür Ederim” anlamına gelen bir selamlaşma sözüdür.

~ Kalpleri Birleştirmek ~

Kusurları Kabul Etmeyi Öğrenmek

Barbara Rother

Yaşam kusursuz olsa harika olmaz mıydı? Acaba gerçekten öyle mi olurdu? Dünyada bizi rahatsız edecek hiçbir şey bulunmaması kulağa hoş geliyor. Ama bu aslında hiç gerçekçi değil.

Ben hep hayal kırıklığına uğramış bir mükemmeliyetçi olduğumu söylerdim. Çok iyimser bir şekilde hayatımdaki her şeyin kusursuz olmasına karar vermiştim. Karakter olarak iyimser bir insan olmama karşın, yaşamda karşılaştığımız şeylerin bizim gelişmemizi sağladığını biliyorum. Gerçekte eşsiz olan bizi biz yapan şeyler kusurlardır. Ben sürekli olarak her şeyin istediğim gibi olması için çaba harcamayı bıraktım. Kendimi akışa bırakarak huzuru buldum ve bu şekilde de yolda yaşam derslerimi öğreniyorum. Diğer insanları yargılamamaya çalışıyorum ama daha önemlisi, kendimi yargılamamaya çalışıyorum. Bu bana müthiş bir özgüven ve kendimi kabul sağlıyor. Biliyorum ki ruhsal özgüvenimi inşa ederken, insan deneyimlerimin içinde elimden gelenin en iyisini yapıyorum.

Eskiden yeni bir şey aldığımda ve bunun başına bir iş geldiğinde deliye dönerdim. Bu fiziksel nesnenin yaşamıma girmesi için uzun süredir kurduğum hayaller bir anlamda sönerdi. Çok gençken Steve ile birlikte aldığımız ilk yeni arabamızı hatırlıyorum. O bizim gururumuz ve neşemizdi. Bir gün bir kenar mahallede bir markete gitmiş ve diğer arabalardan uzağa park etmiştim. Elimde alışveriş torbalarıyla gurur duyduğum parlak yeni arabama dönerken, başka bir araba benimkine yanaştı ve kapısını benimkine güm diye çarpacak şekilde açtı, böylece arabada büyük bir göçük oluştu. Ağlamaya başladım çünkü mükemmel dünyam başıma yıkılmıştı. Kontrolümü kaybetmek üzereyken, diğer arabadan yaşlı bir hanım çıktı ve bu görünmez kaza için defalarca özür diledi. Öfkem üzüntüye dönüştü. Onun üzgün olduğunu biliyordum. O gün şunu öğrendim, bu arabanın bana mutluluk vermesine karşın, bu sadece fiziksel bir nesneydi ve onarılabilirdi. Aklı başından gitmiş başka bir kişiye, onu affederek tepki vermiştim ve bu benim için bir dersti.

Başka bir örnek de, Steve’le ilk evlendiğimiz zaman, kontrol edemeyeceğimiz şeylere boş vermekti. Hayatımızı birlikte kuruyorduk. Birçok harika düğün hediyesi almıştık. Benim favorilerimden biri, çiçek desenleri olan porselen bir duvar saatiydi. Bir gün Steve mutfakta saatin asılı olduğu yerde köpeğimizle birlikte bir tenis topuyla oynamaya karar verdi. Topun yükselerek çok sevdiğimiz hediyeyi parçalamasını dehşetle izledim. Steve kendini korkunç hissetti. Ben hüngür hüngür ağladım. Saati yapıştıracağını söyledi ama ben ona asla eskisi gibi olmayacağını söyledim. İnsan olgunlaştıkça daha anlayışlı oluyor. Bugün bunun sadece bir kaza olduğunu görebiliyorum. Geçen gün, yaşadığım bu deneyimi özetleyen şu sözleri buldum.

“Japonya’da kırılan nesneler çoğu zaman altınla onarılır. Bu kusur söz konusu nesneyi eşsiz bir hale getirir ve onu daha da güzelleştirir. Kendinizi kırılmış hissettiğinizde bunu hatırlayın.”

Bunu ilk okuduğumda güldüm ve Steve ile de paylaştım. Onunla dalga geçtim ve yıllar önce saatimi kırdığında zamk yerine altınla tamir etseydi onu daha kolay affedebileceğimi söyledim! Gerçekten de, kendimizde kusur olarak kabul ettiğimiz şeyleri sihirli bir şekilde onaran altın bir şerit hayal edebilsek, kusursuzluğumuz tamamlanırdı.

LR Knost’a ait başka bir sözü paylaşmak istiyorum. Başkalarına kulak verdiğimizde çok şey öğrenebiliriz.

“Hayat muhteşemdir, sonra berbat olur, sonra yine muhteşem olur. Ve bu muhteşem ve berbat anların arasında, sıradan, olağan ve sıkıcıdır. Muhteşem anları içinize çekin, berbat anlarda dayanın ve sıradan zamanlarda da gevşeyin ve nefesinizi verin. Kalp kırıcı, ruhu iyileştirici, muhteşem, berbat ve sıradan hayatı yaşamak işte böyle bir şeydir. Ve bu, nefes kesecek derecede güzeldir.”

Bence bu sözler insan olmayı çok iyi anlatıyor. Her gün, bir gün geri dönüp hatırlayacağımız anılar yaratıyoruz. Hayata nasıl tepki vereceğimizi seçmek bizim elimizde. Ve kendimizi geliştirmek için çaba göstermek, bizi sahip olabileceğimiz en kusursuz kusurlar için motive eden şey.

Sevgi ve ışıkla,

Barbara

Espavo, Kişisel Güçlenme aracılığıyla Işığın yayılması için çalışan, kâr amacı gütmeyen, farkındalığa sahip bir şirkettir.

Telif Hakkı:

Telif Hakkı 2000 – 2018
Bu bilgi dağıtılmak üzere yayımlanmıştır ve tamamı veya bir bölümü serbestçe kullanılabilir. Lütfen www.Espavo.org sitesini kaynak gösterin.
Işığı yaymaya yardım ettiğiniz için teşekkürler!