Nisan 2016

DALGANIN ÖTESİ
Tepkisellikten Kaçınmak

Selamlar, Sevgili Varlıklar.

Ben Zamanın Koruyucusu’yum ve gelmekte olan olayları, nerede olduğunuzu ve perdenin bu tarafından gördüğümüz güzelliği sizinle biraz paylaşmak için zaman çizginizde size katıldım. Son derece alışılmadık bir durumun içindesiniz, mümkün olduğunu düşündüğünüzden çok daha hızlı şekilde gelişiyorsunuz. Ah, elbette, anlıyoruz. Haberleri seyrediyorsunuz ve işlerin ilerlemek yerine geriye doğru gittiğini düşünüyorsunuz. Fakat bu aslında insanlığın hızlı ilerleyişinin yol açtığı geri tepme etkisidir ve gerçekte olan budur – geri tepme. Eğer kişisel hayatınızın son birkaç yılına bakarsanız geçmişteki konularınızın üstesinden geldiğinizi görürsünüz. Gerçekte, pek çok alanda değişim gerçekleşiyor. Bu dikkate değerdir çünkü artık olanları tamamen farklı bir bakış açısıyla görüyorsunuz. İleri hareket ki sadece son birkaç yıldır çok hızlıydı, bir geri tepme etkisi yarattı ve basitçe dalga hareketinin dengelenmesini sağladı. İnsanlığın toplu olarak üç adım ileri iki adım geri gitmesi çok görülen bir durumdur. Şimdi size şunu söylüyoruz, bu artık beş adım ileri bir adım geri gibi görünüyor. O yüzden lütfen önünüzde gördükleriniz yüzünden cesaretinizi kaybetmeyin. Aslına bakarsanız yeni ışığı demirlemek ve insanlığın ortak titreşimini yeni bir bilinç seviyesine ulaşması için yükseltmek üzere yapabileceğiniz işler var. Bu yeni seviye şimdiye kadar olanlardan daha yüksekte olacak ve insanlığın evrimini ilerletmek için hazırlık yapma görevini üstlenecek. Şu anda 12 Aralık 2012’ye oranla üçte bir daha fazla ışık taşıyorsunuz. Bunun anlamı vücudunuzdaki hücrelerin bile bu ışığı taşıyabilmek için her dakika büyük bir ayarlama yapmak zorunda olduğudur. Bu yüzden fiziksel bedenlerinizin neden bazen yorgun ve tükenmiş hissettiğini anlayabilirsiniz. Çünkü o sevgi hızında ilerliyor. Sevgili varlıklar, çok güzel şeyler oluyor. İlk olarak yeni bir ağ oluştu ve her ne kadar iki yüz kişiden az olsalar da bununla gurur duyuyoruz. Yerkürenin belli bölgelerine son derece iyi şekilde yayıldılar ve bu durum dalgalardan bazılarının dengelenmesine ve insanlığın bu kadar zorlayıcı olmayan daha normal bir gelişim sürecine dönmesine yardım edecek. Şu anda bu bölgede farklı eğilimler var. Bir taraf sevgiyle ilerlemeyi umuyor aynı anda diğer taraf korkuyla hareket ediyor. Sizlere bunlardan birinin doğru diğerinin yanlış olduğunu söylemeyeceğiz çünkü buna karar vermek her bir bireyin ve insanlığın seçimidir. Yine de size bunların çok keskin uçlar olduğunu söyleyebiliriz. Sevginin zıddı nefret değil korkudur. Bunu anladığınız zaman tarafınızı seçebilirsiniz. Şimdi, lütfen anlayın sevgili varlıklar, bu bir savaş değildir. Çoğu zaman karanlığa karşı savaştınız. Evet, karanlığa karşı savaşmak zorundayız, savaş ışık ve karanlık arasındadır. Hatırlayın, karanlığa karşı ışıkla savaşırsanız sonuçta griler elde edersiniz. Sevgili varlıklar, bu asla karanlık üzerine bir savaş olmamıştır, bundan korkmaya gerek yoktur. Bir şeyden korktuğunuz zaman savaşa gitmeniz gerekir. O yüzden onu düşünmenize yol açan ya da biri söylediğinde onunla bağlantı kurmanıza sebep olan kök korkuya bakın. Şimdi bu kendinizi kapatıp taraf tutmaya çalışmaktan çok birleşmekle ilgili hale geldi. Bu henüz tam olarak kavrayamadığınız durum insanlığın devasa evrimidir. Sizinle bugün paylaşmak istediğimiz konu budur.

Otuz Günlük Af

Hepiniz birsiniz. Seçim sürecinden geçtiğiniz bu zamanda bunu söylemek zor. Herkes parmağını diğerlerine doğru uzatıyor, seçilmeleri durumunda ne yapacaklarını anlatmak yerine onlardaki zorlukları ve mücadele gerektiren tarafları ortaya çıkarmaya çalışıyor. Bu cidden çok zor. Bu aynı zamanda pek çok insan için kişisel düzeyde de deneyimleniyor çünkü bazılarınız kaybolmuş hissediyorsunuz. Enerjiniz ve hizmetiniz istediğiniz ölçüde etkili olmuyor gibi hissediyorsunuz. Bugün size bu konuda yardım edebiliriz çünkü bu enerjide bile çok iyi işleyen basit bir teknik var. Aynı zamanda size şunu da söylüyoruz: Önümüzdeki otuz gün içinde bunu kullanacağınız bir fırsat penceresi açılacak ve evrenin güçleri bile arkanızda olacak. Bunun adı affedicilik ve hiç kolay değil. Geçenlerde Belçika’da patlayan bombayı koyanları affetmek için ne yapmanız gerekir? Kendinizi o bombacılardan birinin yerine koyabilmeniz için ne gerekir? Birdenbire kendinizi onların yerinde bulmanız ve aniden içinizin derinliklerinde yanlış olduğunu bildiğiniz bir şeyi yapmanız için ne gerekir? İşte bu her şeyi çözebilmeniz için gereken anahtardır.

Işık ve Karanlık Oyunu

Bunlar sevgili varlıklar, uyum sahasına adım attığınız zamanlardır. Muhtemelen şu anda dünya gezegeni üzerinde bir süredir olduğundan daha fazla uyum var. Bulabildikleri her fırsatta tepenizi attıran diğerleriyle nasıl uyum sağlayabilirsiniz? Bu her şeyi değiştiren tavırdır. Işık karanlığı kovaladığında ya da karanlık ışığı kovaladığında gerçekte kim kazanır? Sevgili varlıklar, hiçbir zaman tartışma yoktur. Ne zaman ışık karanlığın üzerinde parlasa kontrolü eline alır ve aslında onların birbirlerinin zıddı olmadıklarını söylememizin sebebi budur. Dünyanızda hüküm süren inanç sistemlerinizin ve fikirlerin sebebi insanlığın uzun süredir içinde yaşadığı kutuplu alandır. Hatırlayın sevgili varlıklar, onlara buraya ait değiller. Bu tip reaksiyonlar herkesin kalbinde korku yaratmaları için aşırı uçlardaki gruplara fırsat sağlıyor. Elbette bilmedikleri bir nokta var: Hiç kimse korku yoluyla uzun süre kontrol edilemez. Evet, o herkesin üzerinde belli bir süre derin bir etkiye sebep olabilir fakat bu ancak kısa bir süre içindir. Çünkü kendi kendini dengeleyen bir sisteminiz var. O yüzden bu kadar çok ışık taşıyorsunuz ve eğer bu dengelenirse dalganın dışına çıkabilirsiniz. Harika bir hayatınız olacak ve bütün insanlık uzun yıllardır yaptığı gibi savaşmak yerine beraber inşa etmeye başlayacak.

Merhamet

Bu neye benziyor? O merhametle başlayacak ki bu bazen çok zor olabiliyor. Sizler ancak bir insanı tanıdığınız zaman ne hissettiğini, onun inanç sistemlerini ve onu harekete geçiren ya da yönlendiren faktörleri anlayabilirsiniz. Bir bakın. Ufak bir araştırma yapın ve öfkenizi dindirmek için neye ihtiyacınız olduğunu bulun. Bir şeyleri geri mi isteyeceksiniz ya da bir yanlışı mı düzelteceksiniz? Kesinlikle hayır. Burada karanlığı kovalayan ışık hikayesine geri dönüyorsunuz. Gelişiminizi bırakıp ikilik alanına geriliyorsunuz. Fakat yine de üçlü alana adım attınız. Burada gölgelerden kurtulabilirsiniz ve karanlık ışığı yutamaz hiçbir zaman da başaramadı. Karanlığın ışığı yenebildiği bir durum hiç oldu mu? Hayır sevgili varlıklar, fiziğinizde bile bu mümkün değil. Sizden bütün istediğimiz biraz daha fazla ışık taşımanız, sadece olanlara gösterdiğiniz tepkilerle değil affediciliğinizle de.

İnsanlık Bütün Olarak Gelişiyor

Şimdi, şunu söylerseniz: “Tamam, bütün bu insanları affettik. Yanlış yolu seçtikleri için, en azından bizim gözümüzde, onlara sevgi gönderdik. Onlara insanlığın bir parçası oldukları için sevgi gönderdik. Çünkü onlar da insanlığın gelişiminde rol sahibi.” Size pek çok defa söylediğimiz gibi sevgili varlıklar, insanlığın bir titreşim aralığı vardır. Her ne kadar siz şuradakini en yüksek titreşim oradakini en düşük titreşim olarak değerlendirseniz de gerçekte onlar bazı yönlerden eşittir. İnsanlık her zaman bütün bu titreşim aralığında gezindi sadece yüksek titreşim seviyelerinde değil. Fakat artık bu şekilde olmayacak. Daha önce hep beraber hareket edilmesi gerekiyordu. O yüzden bütün insanlık en düşük titreşimli insanın gelişimiyle sınırlıydı. Ne kadar hızlı hareket edebilirdi? Hepiniz en düşük titreşimli insanlarla çalışmayı istiyorsunuz, onları yükseltmek için neler yapabileceğinizi görmek ve onlara gelişmelerinde yardım etmek için. Yapabileceğiniz şey onları affetmek çünkü bu işe yarıyor. Bu insanlığın bir sonraki adımı ve o sizi tümüyle dalganın dışına taşıyacak. Bu, öfkenizi yatıştırmak yerine size kendiniz için bazı şeyleri harekete geçirme fırsatını verecek. Bu pek çok seviyede gerçekleşir sadece kişisel düzeyde değil, bir ülkenin ortak seviyesinde de. Aslına bakarsanız çoğunuz hiç farkında olmadan bununla kontrol ediliyorsunuz.

Ülkeniz saldırıya uğrarsa ne olur? İnsanların bilmek isteyeceği ilk şey bundan kimin sorumlu olduğudur. Daha sonra bunu neden yaptıklarını ve onlardan nasıl intikam alacaklarını ya da bunu nasıl ödeteceklerini bulmak isterler. Bu kutupluluktur, eski enerjidir. Einstein’in bir zamanlar söylediği gibi bir problemi yaratıldığı seviyede çözmek mümkün değildir. O yüzden çözüm bir basamak yukarıdadır. Daha fazla ışık taşıma hedefini koyabilmek için hayal kırıklığı ve öfkeden uzaklaşın. Düşmanlarınızı nasıl seveceksiniz? Ah, ne karmaşa olacak ama! Fakat tam olarak durum budur. Çünkü Yuva’yı terk ettiğinizde bu insanlar tam yanınızdaydı. Dünya gezegenine gelirken aslında onlarla el ele tutuşuyordunuz. Ruhlar bunu sık sık yaparlar. Bunu anlamanız için ne gerekecek? Eğer dünya gezegeninde bunu yapabilen yeterince insanı içeren kritik sayıya ulaşabilirseniz şimdiye kadar yerleşmiş olan bütün enerjiyi dağıtırsınız. Birdenbire örgütleri, eğer bunu o şekilde adlandırabilirseniz, tamamen çöker. Bu negatif oldukları ve gömülmeleri gerektiği için değildir çünkü onlar basitçe insanlardır. Bu ruhlar iyileştirilebilir ve sadece bir dalga oluşturmak yerine çok olumlu amaçlar için kullanılabilirler.

100.026 Kişilik Kritik Sayı

Bu daha yüksek bir pozisyona ulaşabilmek için dalganın tamamen dışına çıkmanıza olanak sağlayan mükemmel bir fırsat. Böylece daha önce taşıdığınızı düşündüğünüzden çok daha fazla ışık taşıyabileceksiniz. Bazı güzel şeyler taşıyorsunuz. İnsanların daha fazla ışık taşımasına imkan vermek için vücudunuzdaki hücreler ve mikroplar bile biz konuşurken değişiyor. Şimdi, ışığı bu şekilde getirdiğinizde o insanlarla yapılar oluşturmaya başlar ve bu durum bazen bir tepkiye sebep olur. Şu anda geniş ölçüde deneyimlediğiniz durum budur. Kendinizdeki tepkiyi ortadan kaldırarak bunu değiştirebilirsiniz fakat bunu yapmak zordur. Dünya gezegeninde tepki yüzünden başlamış pek çok savaş vardır. Bunun tekrar olmasına izin vermeyin. Çünkü yeterince savaş gördünüz. Eğer savaşa gitme oyununu oynamak istiyorsanız bunu yeterince yaptınız. Buradan çıkın ve bir adım geri çekilin. Kritik sayıya ulaştığınızda, 100.026 insan tam olarak yeterlidir, affetmeye başlayabilirsiniz ve her şey açılır ve değişir. Dengeli bir büyüme seviyesine ulaşırsınız ve yolunuzu tekrar bulabilirsiniz ve hep beraber uyum içinde yeni bir gerçekliğe adım atarsınız.

Affederek Geleceğin Hediyesini Verin

Bunun anlamı gezegeninizdeki bütün dinlerin aynı noktada birleşeceği mi? Hayır, muhtemelen öyle değil. Eğer henüz fark etmediyseniz biz söyleyelim, onlar pek gelişmiyorlar. Birbirinizden ayrıymış gibi yaptığınız zamanlarda onların amacı sizin izleyebileceğiniz ve anlayabileceğiniz yöntemler oluşturmaktı. Fakat aslında ayrı değildiniz çünkü Yuva’dan gelen ışığı taşıyordunuz ve attığınız her adım yoğunluğun içindeydi. Sevgili varlıklar, kendinize geleceğinize ait bir hediye verebilir misiniz, affederek? Affetmek en az dirence sahip olan yolunuzu temizler. Çünkü aydınlık ve karanlık oyununa takılmadan ilerlemenizi sağlayacak fırsatlara yol verir. Kendi içinizdeki ışığı arttırarak işe başlayın. Dışarı çıkmasına izin verin ve her fırsatta gerçeğinizi dile getirin. Evet, biliyoruz bazılarınız gerçeğinizi ifade etme konusunda büyük zorluklar yaşıyorsunuz. Çünkü bazen bu gerçeği taşımamanız gerektiğini hissediyorsunuz. Merak ediyorsunuz: “Diğerleri benden fazla biliyor, neden konuşmam gereksin ki? Neden sadece dinlemiyorum?” Çünkü sevgili varlıklar, Yuva’yı terk edip buraya gelirken bulmacanın taşımayı kabul ettiğiniz bir parçasını yanınızda getirdiniz. Söz verdiğiniz ruhlar sizi bekliyor ve bir sonraki adımı atmanız için destek veriyorlar. Aynı şekilde yolunuzda ilerlerken de size yardım ediyorlar. Artık adım atmanın ve yeni bir gerçeklik yaratmanın zamanıdır, tamamen size ait olan ve sizi bir sonraki bin yıla taşıyacak olan gerçekliği. Hazır mısınız? Işığı tutmakla inanılmaz bir iş başarıyorsunuz. Pek çoğunuzun böyle hissetmediğinizi biliyoruz çünkü kendinizi yargılıyorsunuz. Bunu görüyoruz ve anlıyoruz. Fakat bunu görüp zaman zaman sizi uyarıyoruz çünkü çok olumsuz bir döngüyü başlatıyor. Sizler yaratıcı varlıklarsınız. O yüzden kafanız ve kalbiniz arasında tuttuğunuz her düşünce önünüzde beliriyor. Ona ne kadar kalp enerjisi yüklerseniz o kadar çabuk gerçekleşir. Şimdi, dünya gezegeninde gerçekleşen en önemli olaylar nereden kaynaklanır? Korkudan. Evet, o da bir kalp enerjisidir. Eğer kalbinizde taşıdığınız ve sevginin karşıtı olan duygu korkuysa onun nasıl olup da kalpten geldiğini anlayabilirsiniz. Artık yeni bir görüşünüz var. Artık yeni bir bakış açınız var. Hatırlayın ki hiçbir şey doğru ya da yanlış değildir sevgili varlıklar. Tam bu noktada bulunabilmek için dünya gezegenine geldiniz böylece gerçekleşen değişimde yerinizi alabilecektiniz. Başardınız ve burada bulunarak çoktan bir fark yarattınız bile. Sizler ışığın görkemli taşıyıcılarısınız, sizler ışıkla çalışanlarsınız. O yüzden sizi ışık işçisi diye çağırıyoruz. Nasıl işlediğini görüyor musunuz? Ne kadar güzel!

Işığın Tekrar Toplanışı

Bir nefes alın sevgili varlıklar ve bu nefesle size kendinize güven aşılayacağız. Bunu içinizde demirleyin. Onu bütün hücrelerinizin ve mikroplarınızın içine demirleyin. Çünkü onlar da sizin parçanızdır ve sık sık bütünden ayrıymış gibi davranırlar. Artık bütün ışığın tekrar bir araya gelme zamanıdır ve kızgınlığı taşımadığınız sürece büyük bir fark yaratabilirsiniz.

Şimdi, diğer affetme işlerine ne oldu? Hemen hemen yerküredeki bütün insanlar yıllardır öfke ve hayal kırıklığı taşıyorlar. Bu oldukça zorlayıcıdır ve hepsinden etkilenen kişi sizsiniz. Önümüzdeki otuz gün boyunca, geçmişinizde bile olsalar, affedebileceğiniz insanları bulun. Temizleyin ve enerjinizi düzeltin. Çünkü önünüzde sihir var sevgili varlıklar. Anlayışınızın çok ötesinde bir görkeme sahipsiniz. Yuva rüyadan uyanmaya başlıyor. Buradasınız, birbirinize dokunuyor, birbirinizi uyandırıyor, ışığı paylaşıyor ve onu taşıyorsunuz. Gerçeğinizi dile getirme cesaretini gösterin. Bunu yapmayı hak etmediğinizi düşünüyorsanız anlayın ki bunu yapmanızı sağlayacak bir yol var ve hala diğer gerçekler için yer açabilirsiniz. Yuva’dan getirdiğiniz büyük bulmacanın parçaları bir araya gelmeye başlıyor.

Bu yerkürede güzel bir zaman. Zorlukları gördüğünüzü biliyoruz ve anlıyoruz ki pek çoğunuzun kendinizle ilgili mücadeleleri var, basitçe hayatta kalmaya çalışıyorsunuz. Bilin ki bu hepiniz için geçici bir durum ve inanın ki önünüzdeki her şeyi değiştirebilmeniz için gereken araçlar sizde var. Bu kendinizi haklı bulmakla başlıyor ve ışık yoluyla karanlığı ortadan kaldırmakla. Her bir parçasıyla kolayca başa çıkabileceğinize inanın.

Sizler sihirbazlarsınız, her biriniz. Sizler Yuva’dan gelen, buraya gelebilmek ve bu güzel oyunu oynayabilmek için de ayrıymış gibi davranan görkemli varlıklarsınız. İyi bir iş çıkardınız. Şimdi, önümüzdeki otuz günü bir fırsat olarak düşünün. Affederek ve kendinize geleceğin hediyesini vererek ne kadarını temizleyebileceğinize ve ne kadar hafifleyebileceğinize bir bakın. Yuva’ya hoş geldiniz sevgili varlıklar.

Bu bizim için büyük bir onur. Karşınızdakilerin kim olduğuna bakmadan birbirinize karşı saygıyla davranmanızı istiyoruz. Birbirinizi destekleyin ve beraber iyi bir oyun çıkarın.

 

Espavo,

Grup

 

Espavo kelimesi eski Lemurya’da selamlamadır.

Anlamı: Gücünü taşıdığın için teşekkür ederim.

 

KALPLERİ BİRLEŞTİRMEK

Mutluluk Dilekleri

Geçenlerde bir mağazadan tebrik kartları alıyordum. Bu konuda eski modayım. Sevdiğim birine mektup ya da kart yollamanın hoş olduğunu düşünüyorum. Ne zaman birinin doğum günü olsa ya da bir dostun cesaret verici bir mesaja ihtiyacı olduğunu hissetsem mağazaya gidip kart seçerek kendimi eğlendiririm. Böylece nasıl hissettiğimi tam olarak doğru yansıtan yolu buluyorum. Renkli kırtasiye malzemeleri alıp kalbimden gelen mesajları el yazısıyla yazmayı seviyorum. Bunun kişisel bir dokunuş yarattığını hissediyorum.

Posta kutusunda sıkça gördüklerimiz işe yaramaz postalar ya da faturalardır. Kart gönderdiğim insanların yüzünü gözümde canlandırmayı seviyorum. Birinin yüzüne gülümseme getirebilirsem mutlu olurum. E postalar iletişim için kesinlikle daha hızlı ve kullanışlı yollar. Haberleşme için bu kadar çok modern yol varken eski teknikler unutulabilir. Bu mesajı internet yoluyla gönderiyor olmam da ironik bir durum. İnanın eğer mümkün olsaydı hepinize hoşlanacağınızı umduğum sevgi dolu kartlar yollardım. Bu sizi düşündüğümü gösteren ikinci en iyi yol. Hepinize değer veriyorum ve her gün size mutluluk diliyorum.

Bugün yollanacak birkaç kartım var. Hayatımdaki harika insanlarla paylaşmak istediğim pek çok doğum günü, yeni ev kutlama kartları ve cesaret kartları var. Üzerindeki mesajın özel olduğunu düşündüğüm bir kart aldım. Mümkün olsaydı hepinize gönderirdim. Mesajı burada yazacağım.

“Her ne yaparsanız yapın sizi mutlu ettiğinden emin olun.” Kartın içi boş. Genellikle içini iyi dileklerimle doldururum. Fakat bu boşluk şahsen doldurmanız için size ait. Sizi mutlu eden neyse mesajınızı onunla yazın. Bu yolla gülümsediğinizi hissedeceğim. Bilin ki bütün kalbimle, sevgi ve ışıkla imzamı atıyorum.

 

Mutluluklar,

Barbara.

 

Copyright Notice:
Copyright 2000 – 2016 Lightworker. www.espavo.org This information is meant to circulate and may be freely disseminated, in whole or in part. Please credit: http://www.espavo.org.