Ağustos 2017

Yoldaki Kristaller
Işık Tohumları Ekmek

Merhaba Sevgili Varlıklar,

Ben Zamanın Koruyucusuyum. Size şu anda zamanda sihirli bir anın içinde bulunduğunuzu söylemek için buradayım. Aslında siz, birçok kişi için çok zorlayıcı olabilecek bir durumun içinde özellikle yer almayı seçtiniz. Yine de şimdi buradasınız. Bazılarınız tam olarak ne olduğunu anlamaya çalışıyorsunuz. Tüm bunları önceden kabul etmiş olduğunuzu hatırlamıyorsunuz. Birinin sizi bu yaşamınıza itip itmediğini düşünürken birden bir insan bedeninde uyandınız ve kendinizi Dünya gezegeninde ne yaptığınızı anlamaya çalışırken buldunuz. Sevgili Varlıklar, biz size söyleyelim. Siz buraya kaza eseri gelmediniz. Çok yakında bu enerji ve Dünya gezegeninde ne olup bittiğiyle ilgili daha fazla şey anlayacaksınız. Her taraftaki tüm varlıkların en büyük planları şimdi bir araya gelmeye başlıyor, şu anda olan şey basitçe budur. Burada yalnız olduğunuzu düşünmeyin. Siz çok tuhaf bir gezegende oyun oynayan ruhlarsınız. Dünya gezegeninin güzelliğine âşık olmuş olmanıza karşın, tamamen Dünyaya ait olmadığınızı bilin. Sevgili Varlıklar, siz özellikle bir değişiklik yapmak için buradasınız, biz de size yardım etmek için buradayız. Biz size hangi yöne gideceğinizi göstermek veya size kapılar açmak için değil, aksine, sizin Yuvaya giden yolu zaten bildiğinizi hatırlatmak için buradayız.

Siz Yuvaya Giden Yolu Zaten Biliyorsunuz

Sizin, tam şu anda üstesinden gelmeye çalıştığınız insaniliğin içinden çıkıp yolunuzu bulmanız gerekiyor. Gerçekten gerekli olan tek şey budur. Her biriniz, şu anda içinde bulunduğunuz yaşamda bir sonraki seviyeye geçebilirsiniz. Dünya gezegeninin tüm sakinlerini beklemekte olan büyük değişiklikler olmasına karşın, sizden sadece neyin gelmekte olduğunu görene kadar beklemenizi istiyoruz. Çevrenizi saran boyutlarda gizli olan sihir, hizalanmaya ve bir araya gelmeye başlıyor. Bununla ilgili korkuya kapılmak kolay olsa dahi, sizden umutla beklemenizi ve şunu hatırlamanızı istiyoruz: “Neyin geldiğini görene kadar bekleyin!” Bu sadece ruhunuzu değil, fiziksel bedeninizi de ateşleyecek. Çok kısa sürede çok şeyler olabilir çünkü değişimin üstatları şu anda Dünyada ve biz tam şu anda onların birçoğuna bakıyoruz. Bunu tam olarak anlamayabilirsiniz ama bu bir seviyede kalbinize hitap edecektir.

Değişimin Üstatları

Önünüzde sizi bekleyen muazzam çalışmanın bilincinde olarak sizleri en büyük sevgiyle selamlıyoruz. Yaptığınız büyük işe devam edin Sevgili Varlıklar. Ve kendinizi yalnız hissettiğinizde ya da cesaretiniz kırıldığında, kendinizin dışına çıkın ve bir şekilde diğerlerine yardım edin, ne kadar küçük olduğu önemli değil. O küçücük hareket sizi hızlıca toparlayacaktır. Birçoğunuz bu değişim sırasında burada olabilmek, bu geçişin yumuşak bir şekilde yapılmasına yardım edebilmek için zamanda geriye doğru bile hareket ettiniz. Size söylemeliyiz ki bütün zorluklarına ve meydan okumalarına karşın, biz bunun çok basit bir süreç olabileceğini öngörmüştük. İlla da bu sürecin zorluklarını yaşamanız gerekli değildir ama yine de bu zorlukları yaşamayı seçenlerin olacağı kesindir. Sizden yargılamamanızı istiyoruz. Bu sanki en yüksek kademe ayrılıyor da geride yalnızca zor olanlar kalacak gibi bir şey değildir. Tabii ki eski enerjinin olaylara ve insan doğasına bakış açısı böyledir. Bilinçli bir şekilde üçüncü boyuttan çıkarak beşinci boyuta adım atmış olmanıza rağmen, kutupluluk içerisinde çok fazla zaman geçirdiniz. Hala bunun nasıl çalıştığını bilmiyorsunuz. Fizik biliminiz bile değişti ve siz bunu hala görmüyorsunuz. Kendinize biraz zaman verin, değişimin üstatları hali hazırda Dünya’ya gelmiştir. Siz buradasınız, Sevgili Varlıklar. Başardınız! Yuvaya hoş geldiniz, neyin geldiğini görene kadar bekleyin.

Neyin Geldiğini Görene Kadar Bekleyin

Sizi bu şekilde en büyük onurla selamlıyoruz. Ve sizden birbirinize en yüksek saygıyla davranmanızı istiyoruz çünkü siz Tanrının gözlerine bakıyorsunuz. Her fırsatta birbirinizi destekleyin, açabildiğiniz tüm kapıları açın ve bu yeni oyunu birlikte güzel bir şekilde oynayın.

Espavo, Sevgili Varlıklar.

Ben Zamanın Koruyucusuyum.

_________________________________

Merhaba Sevgili Varlıklar, ben Merlia’yım,

Bugün, sizin kendinizi bizim sizi Yuvada gördüğümüz şekilde görmenize yardımcı olmak için buradayım, çünkü burada hiçbir yanılsama yoktur. Biz sizin sadece bu yaşamda kim olduğunuzu değil, gerçek doğanızı da görürüz. Birçoğunuz çok uzun zamandır evrenin her tarafında geziyorsunuz. Diğerleri Dünya gezegeninde nispeten yeni, burada sadece 50 – 100 yaşam geçirdiler. Bilin ki hepiniz çok büyük bir değişim sağladınız.

Geçiş Uzmanları

Paylaşmak istediğimiz şeylerden biri, belli bir amaçla burada olduğunuzu anlamanın sizin için ne kadar önemli olduğudur. Bunlar hepiniz için çok kritik zamanlardır. Her zaman söz ettiğimiz en önemli şeylerden biri, Dünya gezegenine giriş çıkış yapmaktır. Ruhunuz, sizin “doğum” ve “ölüm” dediğiniz geçişleri yaptığı sırada perdenin içinden geçerken, orada damgalanır. Bu nedenle sizin bu konuya dikkat etmeniz gerekmektedir. Bu sadece sizin kendiniz için değil, sizin hayatına dokunma şansına sahip olacağınız herkes için geçerlidir. Bir insan Dünyadan korkuyla veya son nefesine kadar savaşarak yani korku temelinde ayrıldığı zaman, enerjisinin tamamı savaşmaya, bazen de öfkeye harcanır. Siz ayrılırken bu enerji sizin ruhunuza damgalanır. Siz herhangi bir zamanda herhangi bir yerde yeni bir yaşama döndüğünüz zaman, bu damgayı üzerinizde taşırsınız. Sanki bunu bir tür ruhsal karma gibi oynayıp bitirmeniz gereklidir. Birçoğunuzun geçiş uzmanı olmanıza karşın, bu birçok varlığın başına gelmektedir. Sizler kendinizi birçok insanın ayrılmakta olduğu şu zamana yerleştirmeyi başardınız. Onlar, sadece sizin Dünyanın bu devrinin sonu dediğiniz şey için değil, aynı zamanda basitçe buraya yapmaya geldikleri şeyi tamamladıkları için geçiş yapıyorlar. Birçoğunuz merak ediyorsunuz. “Biliyorum, ben bir amaçla buradayım ve hatta insanlara öğretecek bir şeyim bile olabilir ama hepsi bu mu?” Hayır, çok daha fazlası var.

Siz Dünyaya gelmeden önce, hatırlamanıza yardımcı olması için yolunuza kristaller yerleştirirsiniz

Dünyaya gelmeye karar veren bütün ruhlar, yollarına kristaller yerleştirirler. Başka yaşamlarda deneyimledikleri yerleri ve şeyleri hatırlamak isterler. Ve hatta tekrarlamamak için sizin hata dediğiniz şeyleri de hatırlamak isterler. Tabii ki bir şeyin “hata” olup olmadığına yalnızca siz karar verirsiniz, çünkü Yuvada yargılama yoktur. “Bir sonraki sefer yolumu geliştirmek istiyorum. Bir değişiklik yaparak bunu daha farklı gerçekleştirmek istiyorum,” diyen sadece sizsiniz. Böylece bu kristalleri yolunuza yerleştirir, unutma örtüsünü giyer, sonra da Dünyaya atlayarak “Neden yine buradayım? Hatırlayamıyorum,” dersiniz. Ve sonra güzel kristalinizi bulana kadar kör bir şekilde ilerlemeye başlarsınız, “Ah benim için dünyanın en önemli şeyi.Bunun ne olduğunu bile bilmiyorum ama bu benim içimi aydınlattı.” Biz de çılgınca güleriz, çünkü onu oraya koymuş olan sizsiniz. İçinizde tuttuğunuz tüm güzelliği kendinize hatırlatmak isteyen sizsiniz. Sizin, ruh olarak Dünya gezegenindeyken sizi fiziksel olarak saran biyolojik beden aracılığıyla dışarıya vereceğiniz sihir budur.

Şimdi, diğerlerinin bulması için de sessizce kristaller yerleştirebilirsiniz

Bu konunun ilginç yanlarından biri, birçoğunuzun yolunuza kristaller yerleştirmekte çok ustalaşmış olmanızdır. Birçok kişi, özellikle bu zamanda tüm yollara, insanlığın tamamı için kristaller yerleştirmeye gelmiştir. Bu, Dünya gezegeninin ruhları için kritik bir zamandır, çünkü siz hatırlamak için çok önemli bir zamana gelmiş durumdasınız. Şimdi korku olacak mı? Evet, korkunun olacağını neredeyse garanti edebiliriz. Size bunun, Dünyadaki dualitenin yakın zamanda terk ettiğiniz eski üçüncü boyuttan kalan doğal bir parçası olduğunu söyleyebiliriz. Siz kendinizi çılgınca beşinci boyuta yerleştirdiniz; ancak hala üçüncü boyut araçlarını kullanmaya çalışıyorsunuz. Birçoğunuz, diğerlerin bulması için sessizce kristaller yerleştirme yeteneğiyle geldiniz. Bu çok sihirlidir. Bir zaman gelecek, siz Yuvaya döndüğünüzde biz size yaptıklarınızın Dünya gezegenindeki etkilerini göstereceğiz. Aklınıza gelen çılgınca bir şeyi söylediğiniz ve bunun birinin yaşamını kökten değiştirdiği tüm zamanları düşünün. Bunu yüksek sesle söyleme cesareti buldunuz, bu da onların uzun bir süredir çözmeye çalıştıkları bir konuyu çözmelerine yardımcı oldu. Siz bu kristalleri beraberinizde taşırsınız. Bu bazılarınız için bir yük olmuştur çünkü kalbinizin derinliklerinde büyük bir anlama sahip olduğunuzu bilirsiniz. Yine de bunun delillerini her zaman göremezsiniz ya da geçiminizi bunun üzerinden sağlayamazsınız. Bazen içtenlikle aradığınız doğrulamayı göremezsiniz. Ama biz şimdi size bunu söylüyoruz ve sizin de dikkatinizi bu konuya vermenizi istiyoruz.

Bağları Bırakın

Sevgili Varlıklar, bırakmakla ilgili ilginç bir husus, herkesin bulabileceği kristaller yerleştirmenin büyük ölçüde buna bağlı olmasıdır. Siz bir kristale bağlı kalırsanız, insanlar “Ah, bu başka birine ait olmalı. Bu benimle uyumlu değil. Bunun ne anlama geldiğinden emin değilim,” diyerek onun yanından geçip giderler. Böylece, siz çalıların içinde oturmuş “Acaba oraya yerleştirdiğim kristali biri bulacak mı?” diye düşünürken, insanlar kristalin yanından geçip giderler. Ya da siz o kristali başka bir kristalle değiştirmeye veya Yuvadan getirdiğiniz mesajın üzerine başka bir öykü yazmaya çalışırsınız. Her biriniz,başkalarının görebilmesi için özel bir paylaşma yeteneğiyle Yuvadan getirdiğiniz inanılmaz bir güzelliğe sahipsiniz. Bu, Dünya gezegeninde insanların bulabilmesi için bir kristaller katmanı oluşturur. Sevgili Varlıklar, siz bununla ilgili olarak çok yakında üstel bir eğri göreceksiniz. Her bir kişi bir sonrakini etkilediğinde, bu 1, 2, 3, 4 diye ilerlemez. Sıçramalarla 1’den 100’e, 1000’e, 10,000’e gider. Üslü bir şekilde ilerler çünkü birden herkes arkasını döner ve diğerleri için kristaller bırakır. Peki, bu ne zaman başlayacak? Tam şu anda başlamaktadır ve siz bunun için buradasınız. Birçoğunuz, bu değişimin bir parçası olmak için tam bu zaman ve yerdeki koltuklarınızı ayırttınız. Evet, mevcut olan birçok meydan okuma var ve siz hala üçüncü boyutun birçok eski yönüyle boğuşuyorsunuz. Ben, Koruyucunun deyişiyle son tekillikler grubunun en sonuncu üyesiyim, çünkü ben dişi veçheyi taşıyorum ve siz epeydir sadık bir şekilde eril zorbalık enerjisinin içinde yer almaktaydınız.

Dişil ve Eril Enerjiler

Gezegeni çok sessiz bir enerjinin kaplamakta olduğunu anlamaya başlıyorsunuz.O çok sessiz olduğu için ne her gün manşetlere çıkacak, ne de zorbalık gösterecektir. Aslında, kim olursanız olun, bu güzel dişi kristalleri kendi yolunuza yerleştirebilirsiniz. Neden dengelenmiş kristaller yerine “dişi” kristaller diyoruz? Bunun nedeni çok fazla kişinin erkek enerjiye tutunmuş olmasıdır. Hala Dünya gezegeninde gerçekleşmekte olan büyük bir değişim var ve eski üçüncü boyut alışkanlıklarını bırakmak kolay değil. O kadar uzun süredir dualiteyle birlikte yaşadınız ki… İnsaniliğinizin bu alan içinde inanılmaz şekilde ilerlemiş olmasına karşın, siz artık bir dengeye doğru gidiyorsunuz. Bu, dişi gücün, yani tüm varlıkların sahip olduğu, size dengelenmiş bir dişi ve erkek enerji verebilecek olan gerçek enerjilerin yeniden ortaya çıkışıdır. Enerjilerinizi yepyeni bir şekilde demirleyebileceğiniz beşinci boyuta adım atmanın bir sonraki aşaması budur. Beşinci boyuttaki işler elbette üçüncü boyuttan çok farklıdır. Siz bunları öğreniyor ve adapte oluyorsunuz. Dünya gezegenine bu kristallerden bir sürü yerleştirdiğiniz için bunların birçoğu hali hazırda kendini göstermeye başlamıştır, yani kendinizi biraz takdir edebilirsiniz.

Siz hepiniz birsiniz

Siz şu anda ruhunuz olan nötr enerjiye doğru bir geçişi izliyorsunuz. Sevgili Varlıklar Yuvaya döndüğünüz zaman sizin ruhunuz erkek veya dişi değildir. Hatırlayın ki siz öncelikle ruhsunuz ve bu da esas unsurlardan biridir. Yolunuza yerleştirdiğiniz kendi kristallerinizi, bir fark yaratmak için yapabileceğiniz şeyleri arayın ve bunları kabul etme cesaretine sahip olun. Onları oraya başka birisi de yerleştirmiş olabilir ama şimdi herkesin bu fikirlerden yararlanma zamanıdır. Kristaller hiç kimseye ait değildir çünkü onlar Yuvadan gelmiştir. Siz hepiniz birsiniz, birbirinizden ayrı değilsiniz. Yuvaya döndüğünüz zaman bunu anlayacaksınız çünkü herkesin hissettiği her şeyi hissedeceksiniz. Bu daha önce Dünya üzerinde olmuş muydu? Evet, olmuştu, yine de tamamen olmadı çünkü siz kusurluluk gezegeninde yaşıyorsunuz. Siz ışığın, sevginin ve ruhun mükemmel kusurlu halisiniz. Buna sahip çıkın. Buna adım atın. Hepsine sahip olduğunuzu düşünmeyin; kristallerinize bağlı kalmayın. Onları sevgiyle bırakın ve onların herkes için olduğunu bilin, onları sahiplenmeye çalışmayın çünkü bu artık günümüzün dünyasında işe yaramayan bir üçüncü boyut özelliğidir. Bilin ki birinden daha iyi diye bir şey yoktur, bu işin zor bir yönüdür çünkü siz çok uzun zamandır bir kutupluluk içerisinde yaşıyorsunuz. Heyhat, yükseliş merdivenini tırmanırken bu yüksek titreşimin daha düşük titreşimlerden daha iyi olduğunu düşündünüz.

Yuvanın diğer melekleriyle bir arada yaşamayı öğrenmek

Şimdi insanlığın tamamı için o bir sonraki adımı atma fırsatı ortaya çıkmıştır. Size sıklıkla belli durumlarda, özellikle Lemurya günlerinde kim olduğunuzu hatırlatırız. Lemurya’da siz çok basit insanlardınız. Teknolojiye ihtiyacınız yoktu çünkü birbirinize kalpten bağlıydınız. Komşunuzun ne hissettiğini anlardınız çünkü aynısını siz de hissederdiniz. Bu şekilde bağlandığınız ve bu kadar empatik olduğunuz zaman hiçbir savaşın olması mümkün değildir çünkü o zaman siz kendi kendinizi bombalamış olursunuz. Şu anda sizin Dünya gezegeninde yapmakta olduğunuz tam olarak budur. O kadar çok ayrıymış gibi davranıyorsunuz ki artık buna inandınız. Siz ayrı değilsiniz ve hepinizin anlamanızı dilediğimiz temel ilke budur. İnsanlığın tamamının gerçekten mucizevi bir şey yaratmak üzere yeni bir zaman ve mekân boyutuna adım atmasını sağlayacak olan şey bu anlayış düzeyidir. Bu oyunu siz yarattınız ama oyun şimdi değişmek üzeredir. Biz yine de endişeli değiliz çünkü en harika geçiş uzmanlarının bazıları şu anda dünyanın her yerinde çoktan göreve başlamış durumdadır. Bunlar yükselmiş üstatlar mıdır? Hayır. Onlar sizlersiniz. Sürekli aradığınız yükselmiş üstatlar sizlersiniz. İçinizde saklı çok fazla şey var. Evet, üzerinizde bir ego yükü olduğunu biliyoruz. Bu da sizin kendinizi görmenizi ve yalnız sizin olmadığınızı anlamanızı zorlaştırır. Siz tanrısınız amatek tanrı siz değilsiniz. Karşı karşıya olduğunuz şey, diğer tanrıların arasında, Yuvanın diğer melekleriyle birlikte yaşama zorunluluğudur. Siz bu yeteneğinizi geliştirdikçe, yaşamlarınız da daha kolay hale gelecektir. O zaman bu yeni zaman ve mekân boyutuna neşeyle ve kalbinizde korku yerine bir şarkıyla adım atabileceksiniz. Sizin bütün insanlık ve birçok yaşamınızda taşıdığınız enerjiler için yolunuza yerleştirdiğiniz kristaller bunlardır. Şimdi bunları tamamına erdirme fırsatına sahipsiniz.

Dolayısıyla geride bırakacağınız kristalleri iyi seçin ve sonra da onları bırakın gitsin, gezegenin yavaş yavaş nasıl değiştiğini ve titreşimini nasıl yükselttiğini izleyin. Bu, hali hazırda olmaktadır. Gördüğünüz her şeye inanmayın. Kalbinizde hissettiğiniz şeye inanın ve böylece Dünya gezegeninin enerjilerini inanılmaz güzel bir şekilde dengelemeye başlayacaksınız.

Bu şekilde sizi en büyük onurla selamlıyor, karşınıza bir ayna tutmak ve birbirinize saygıyla davranmayı hatırlamanıza yardımcı olmak için, size kim olduğunuzu hatırlatmak istiyorum. Birbirinizi destekleyin ve birlikte iyi bir oyun çıkarın.

Ben Merlia’yım. Bir ara yukarıya gelin ve beni görün.

Espavo, Sevgili Varlıklar.

 

Espavo, eski Lemurya dilinde “Gücünü Eline Aldığın için Teşekkür Ederim” anlamına gelen bir selamlaşma sözüdür.

 

 

~Kalpleri Birleştirmek~

İyi Yaşam

Barbara Rother

Ben artık her durumdaki iyiyi arıyorum. Hayatımda sorunlar ortaya çıkabilir ama bunlara nasıl tepki vereceğim tamamen benim elimde. Hayat meydan okumalarla doludur. Ben sorunun içinde kalmayı seçtiğimde, yaşama sevincimi kaybederim. Eskiden hayatımın kontrolünün benim elimde olduğunu düşünürdüm. Bu durum hayal kırıklığı ve gerginliğe neden olabilir. Şimdi sadece hayatımın akmasına izin vermeyi öğreniyorum. Bir yandan iyimser bir bakış açısını sürdürürken diğer yandan da hayatımın yolunu belirleyebilirim ama aynı zamanda basitçe bırakmalı ve sonunda her şeyin yoluna gireceğini bilmeliyim. Bunlar benim yaşam derslerimi öğrenebilmem için karşıma çıkan fırsatlardır. Her durumda kendimi mümkün olan şeylere açıyorum. Tüm beklentileri bırakıyor ve sürdürdüğüm yaşamı takdir etme noktasında kalmaya çalışıyorum. Olumsuzluklara, zor dönemde çakılıp kalmak yerine hiçbir çatışmaya girmeden yoluma devam ederek tepki vermeyi seçiyorum. Olan her şeyin, benim varlığımın geçiş halinde olan bir safhası olduğunu kabul ediyorum. En sevdiğim sözlerden biri “Bu da geçer”. Bu sözün kökenleri, Senaî ve Nişaburlu Attâr gibi İranlı Sufi şairlere kadar gitmektedir. Attâr, kudretli bir kralı anlatan bir fabl yazmıştır. Bu kral, bilge kişilerden üzgün olduğu zaman kendisini mutlu edecek bir cümle yaratmalarını istemiştir.

Yaşamın amacı bizi alt etmek değildir. Ömrümüz boyunca değişikliklere yol açan şeyler olur. Kontrol edilemez olan şeyleri kontrol etmeye çalışmaktan vazgeçin. Çeşitli durumlardan kaynaklanan dış stres unsurları, içimizde stres patlamaları yaratabilir, bu da mutsuzluk, sağlık sorunları, depresyon ve bizi, içimizde olmayı hak ettiğimizi bildiğimiz parlak ışık olmaktan alıkoyan diğer durumlara yol açabilir. Onunla başa çıkmayı öğrendiğimizde, stres güce de dönüşebilir. Sabır, sorun yaşadığımız zamanlarda pek hissedemediğimiz bir erdemdir ama bizim duygularımızla yaşamak yerine bir konuyu mantıklı bir şekilde ele alarak bir duruma dayanmamıza yardımcı olur. Yaşam deneyimlerimizi farkındalık, sevgi, nezaket ve açık fikirlilik çerçevesinden yazma seçeneğine sahibiz.

Stres bizi güçlendirebilir. Kozasından çıkarak yeni bir hayata kanat çırpmak için çırpınan bir kelebeği gören bir çocuğu anlatan öyküyü çok severim. Bu çocuk, kozayı yırtıp kelebeği özgürleştirerek ona iyilik edeceğini düşünür. Ancak kelebek kozadan çıktıktan kısa süre sonra ölür ve çocuk bu duruma çok üzülür. Kelebeğin kendi gücünü kazanmak ve kanatlarını geliştirmek için örtüsünden çıkarken yaşayacağı strese ihtiyacı vardır. Biz arkadaşlarımızın veya yakınlarımızın bir zorluğa dayanmaya çalıştığını görünce, doğal olarak onların sorunlarını çözmek isteriz. Bizden istendiği takdirde onları dinleyerek ve tavsiyede bulunarak onlara yardım edebiliriz ama içinde bulundukları açmazı çözmek onlara kalmıştır. Bir soruna çözüm bulma başarısı, insanın kişiliğini ve kendine güvenini geliştirir, bu da gelecekte karşılaşacağı durumlarda önemli bir araç olacaktır.

Her gün bir şükran listesi hazırlamaya çalışın. Bu sizin kalbinizi ve ruhunuzu ısıtacak, tüm endişelerinizi unutmanızı sağlayacaktır. Bu, iyi bir yaşam yaratacaktır!

 

Sevgi ve ışıkla,

Barbara

 

Espavo, eski Lemurya dilinde “Gücünü Eline Aldığın için Teşekkür Ederim” anlamına gelen bir selamlaşma sözüdür

 

Telif Hakkı:
Telif Hakkı 2000 – 2017
Bu bilgi dağıtılmak üzere yayımlanmıştır ve tamamı veya bir bölümü serbestçe kullanılabilir. Lütfen www.Espavo.org sitesini kaynak gösterin.
Işığı yaymaya yardım ettiğiniz için teşekkürler!