Aralık 2017
Daha Yüksek Bir Bakış Açısı
20 Yıl Sonrası ve Çok Boyutluluğun Eşitliği
Merhaba Sevgili Varlıklar, ben Zamanın Koruyucusuyum.
Bugün sizleri bir yolculuğa çıkarmaya geldim. Birçoğunuz zaten benzersiz şekillerde zamanda yolculuk yapmış durumdasınız. Aslında şu anda da yolculuk yapıyorsunuz ve biz sizin bütün oyununuzun bir sonraki seviyeye çıkışını izlerken, perdenin bu tarafında büyük bir heyecan var. Sevgili Varlıklar, size daha önce Dünya gezegeninin geleceğiyle ve önümüzdeki 50 ila 100 yılda olacaklarla ilgili bilgi vermiştik. Ancak, size sizin çok sihirli varlıklar olduğunuzu da hatırlatmak istiyoruz. Sizi bugün küçük bir yolculuğa çıkarmak, meydana gelmekte olan gerçekten çok sihirli bazı güzellikleri sizinle paylaşmak istiyoruz. Sevgili Varlıklar size söylemeliyiz ki burada korkacak hiçbir şey yoktur. Sizin ruhunuzun tamamı Yuvaya giden yolu bilir ve biz sizin bunu hatırlamanıza yardım edeceğiz, böylece lütfen şimdi benimle birlikte derin bir nefes alın.
Nefes alın… Ve nefesinizi bırakırken, günün bütün gerginliğini de bırakın. Tüm o düşünceleri bir an için bırakın. Dilerseniz, bu yolculuk bittikten sonra onları geri çağırabilirsiniz ama şimdi izin verin de sizi bir yolculuğa çıkaralım.
Yirmi Yıl Sonrası
Sevgili Varlıklar yirmi yıl sonra, farklı şekillerde deneyimleme becerisine sahip olacağınız bir enerji karışımı olacak. Neden? Çünkü o zaman gezegen üzerinde şu an sahip olduğunuzdan bile daha fazla ayrışma olanağı olacak. Bu ayrışma çoğunlukla, sizin kendinizi nerede gördüğünüz, kendinizi insanlara nasıl tanıttığınız gibi temel ideallerle ve insanların ne kadar değişebilecekleriyle ilgili olacak. Evet, bu şu anda Dünya gezegenindeki en büyük zorluklardan biridir. İnsanlar kendi yollarına saplanıp kalmışlar ve bir daha asla seçim yapmamak suretiyle yapmış oldukları seçimi savunuyorlar; zihinler kapalı ve daha büyük resmi göremiyorlar. Size söylemeye çalıştığımız şey, bundan 20 yıl sonra insanların farklı yaşam biçimlerini ve yolları seçmeleri için önlerinde bol miktarda fırsatların olacağıdır. Çok farklı düşünme şekilleri ve beceriler olacaktır. Böylece size ufukta bazı güzel şeylerin göründüğünü söyleyebiliriz. Biz, perdenin bizden tarafında, sizin için sırada olan ama sizin gelişini görmediğiniz şeylere tanık oluyoruz. Sevgili Varlıklar şunu anlamalısınız ki bazı teknoloji ve fikirler sizin gezegeninize bırakılmıştır. Tıpta kaydettiğiniz birçok ilerleme bile, perdenin sizden tarafında bulunan tıp uzmanlarının aldığı kanal mesajlarıyla gerçeğe dönüşmüştür. Tüm fikirler aynı yerden gelmektedir, çünkü tüm yaratıcılığın kökeni aynıdır. Birçoğunuz buna “kanal mesajı” dersiniz, bunu biz de bu şekilde adlandırıyoruz. Koruyucunun bu çalışmada kullanmayı seçtiği sözcük budur. Evet, hepsi aynı yerden gelir. Şu anda Dünya gezegeninde, çok yakında hepinizin kullanacağı çok değerli ve önemli bilgiler vermek üzere kanallık yapmak için sırada bekleyen birçok kişi var.
Artık Hiç Sır Kalmayacak
Bundan yirmi yıl sonra, kanal mesajı almanın birçok şekli onurlandırılacak ve günlük yaşamda kullanılacaktır. Evet, bunu kişisel kazanç elde etmek için kötüye kullananlar da olacaktır. Siz sırların ortadan kalkmasına şahit oluyorsunuz, bu, insanların birbirleriyle daha fazla kalpten bağlantı kurmasını sağlayan doğal bir evrimdir. Dünya üzerindeki insanlar, geçmişten gelen birçok sır açığa çıkarken bunu deneyimliyorlar. Daha fazla insan sesini yükselttikçe, cinsel tacizcilerin eylemlerini gizli tutamadıklarına tanık olun. Vakit geldi. Bu doğal bir evrim sürecidir ve sizi “Dünya Üzerinde Hiçbir Sırrın Kalmayacağı” bir çağa doğru götürüyor. Bu ilerleme gerçekleştikçe, güdüler de daha açık bir şekilde görülecek. Güdüleri iyi izleyin, özellikle para akışını, çünkü bu sırların bu kadar yaygın olmasına para akışı neden olmuştur. Gizlilik azaldıkça insanlar kafalarından çok kalplerine güvenmeye başlayacaklar, bu da Yuvadan daha fazla bilgi gelmesinin önünü açacak.
Bundan yirmi yıl sonrasında, siz birçok yeni ve heyecan verici teknolojiye sahip olacaksınız. Bunların bazıları daha önce Dünyaya indirilmişti ancak bir şekilde kök salamadılar. Bilgi indirmek için perdenin bu tarafında sıraya giren kişilerden biri Nikola Tesla’dır ve perdenin sizin tarafınızda bu kanalı işitmeye uygun olan bir sürü kişi var. Bazıları bunların kendi ‘fikirleri’ olduğunu düşünebilir ancak ruhun takdire ihtiyacı yoktur çünkü perdenin bu tarafında ego yoktur. Alıcılar hazır olduğunda, bilgi serbestçe verilecektir. Bu kanalın şu anda indirmekte olduğu fikirlerden biri, sizin “serbest enerji” olarak bildiğiniz şeydir, yani şu anda hepinizin çevresinde bulunan ortam enerjisinden enerji üretme bilimi. İndirilen bu teknoloji kendini ilk olarak pil teknolojisinde gösterecek ama kısa sürede daha büyük keşiflere doğru ilerleyecektir.
Ayrıca açılmakta olan, şimdiye kadar alışık olduğunuz şekillere göre bambaşka bir şekilde Dünya ile uyum içerisinde çalışacak başka bir sürü kanal vardır. Daha önce de söylemiş olduğumuz gibi, bu durum Dünya gezegeninin yaşam çizgisini ciddi şekilde uzatabilir ve tüm insanlığın evrimine yardımcı olabilir. Aranızda ruhsallığa eğilimli olan ve teknolojiden çok ruhla çalışmış olanlarınız için de bazı büyük gelişmeler var. Ruh, bilgileri teknoloji, tıp veya ruhsallık gibi kategorilere ayırmaz. Bu tamamen insani bir şeydir.
Yeni fikirler, yaklaşımlar ve teknolojiler, kanallar aracılığıyla dünyaya indirildikçe, bu büyük bir sıçramaya neden olacak ve artık ihtiyaç duyulmayan birçok şeyin tasfiye edildiğini göreceksiniz. Açılan bu yeni kanallar bütün insanlarda büyük değişikliklere yol açacak. Bundan yirmi yıl sonra, bu değişime direnen ve güzel eski günlere dönmek isteyen birçokları olacaktır. O zamana kadar şimdikinden bile daha fazla komplo teorisi ortaya çıkacaktır. Dünya üzerinde insanların haber alma yolları yozlaşmış olduğu için, bu durum insanları alışılmadık şekillerde haber elde etmeye yönlendirmiştir. Bundan yirmi yıl sonra, insanlar denklemden parayı çıkarmak suretiyle bu güvensizliğin önüne geçmeyi başaracaklardır. Aynı bugünkü gibi, hala büyük komplo teorilerine sıkıca tutunan bir sürü insan olacaktır. O zamana kadar, yanlış bilgilendirmenin yönetilmesi için korkunun kullanıldığı daha da çok ortaya çıkacak ve hala Dünya üzerinde görülen ayrışmanın büyük kısmından bu durum sorumlu olacaktır.
Dünyadaki Uyumun Üstadı Olmak
Size daha önce de hali hazırda hareket halinde olan ve şu noktadan sonra geri dönüşü olmayan bazı döngüler bulunduğunu söylemiştik. O zamana kadar üzerinde ustalık sağlanmış olan hiçbir şeyin, bir sonraki seviyede deneyimlenmesi gerekmeyecektir. Şey, Sevgili Varlıklar, siz burayı bırakmıyorsunuz. Siz sadece şekil değiştiriyorsunuz ve bu yaklaşık 20 yıl sonra daha da belirgin hale gelecektir. Bundan on yıl sonra, artık sizin “küresel ısınma” dediğiniz şeyle veya Dünya gezegeninde hali hazırda olmakta olan değişikliklerle ilgili hiçbir tartışma veya münakaşa kalmamış olacaktır. Bu sadece küresel ısınma ile ilgili de değildir; bunun arkasından gelecek buz devri, büyük değişiklikler getirecektir. On yıl sonra, Dünya üzerindeki oyununuzun zaman çizgisi hakkında tartışmaya girecek pek az insan olacaktır. Bizim umudumuz, bu bilginin Dünya üzerindeki herkesin bir üstatlık seviyesine ulaşacak şekilde uyum içinde çalışmaya başlamasına yardımcı olmasıdır.
Güç ~ Uyuma karşılık Zorbalık
Önümüzdeki 20 yıl içerisinde dişi enerji Dünya üzerindeki yükselişine devam edecek, buna paralel olarak artık pek kimsenin dişi enerjinin eşitliğine dair şüphesi kalmayacaktır. Tüm insanlar birbirleriyle daha çok bağlantı kurdukça, yeni bir güç şekli ortaya çıkacaktır. Zaman içerisinde zorbalık yerini uyuma bırakacaktır. Hala bir şekilde iktidarda olduğunu düşünenler doğal olarak başarısız olacaktır. Onlar eski ideallere bağlı kalmaları gerektiğini düşünmektedirler, bu nedenle tüm güçleri tükenene değin bu değişikliklerle savaşmaya devam edeceklerdir. Evet, değişiklik birçokları için zor olacaktır. Sevgili Varlıklar, ayrıca size söylemeliyiz ki insanlığın ruhsal ilerleyişi birçok şeye daha geniş bir bakış açısından bakma fırsatı oluşturabilir.
Işık Bedenlere Dönüş
Bundan yirmi yıl sonra, birçoğunuz kendi ışık bedenlerinizin parçalarını taşıyor ve fiziksel bedenin yanı sıra bunlarla da çalışabiliyor olacaksınız. Bu birçoğunuza, insanlığın yeni bir ifadesini yaratacak olasılıkları ve fırsatları görmeniz için kapılar açacaktır. Bu, değişimi görebilen herkese umut verecektir. Liderlere ve politikacılara duyulan ihtiyaç azalacak, liderlerin ve politikacıların odağı değişecektir. Birçok kuvvetli diktatörlük teşebbüsünden sonra, insanların geneli gerçekleri görecek ve bu diktatörlükler olgunlaşamadan önleri kesilecektir. Eşitlik bir kez daha önem kazanacaktır. İnsanlar ışık bedenlerine geçerken, hastalıklar da azalacaktır; insanların küçük bir kısmı ışık bedene adım attığında dâhi, Dünya ile kurulan uyum daha iyi sağlık ve daha uzun ömür sağlayacaktır. Tüm bunlar bir anda olmayacak ama kademeli olarak gerçekleşecek, bedeninizin taşıyabileceği ışık miktarı da yavaş yavaş artacaktır. Bu durum sadece bedeni ışıkla doldurmak anlamına gelmemektedir, aynı zamanda ışığı yaymayı ve ışığı farklı şekillerde yansıtmayı da içermektedir. Bu, bugün bile birçoğunuza olmaya başlamaktadır.
Bu ilk olmaya başladığında, siz ışığınızı içeride tutma eğiliminde olacaksınız. Işığınızın diğer insanlar üzerindeki etkisini görecek ve onu kelimenin tam anlamıyla saklamaya çalışacaksınız, bu doğal bir insani tepkidir. Ancak, bundan 20 yıl sonra, bu ışık içerisinde daha bilinçli bir şekilde yürümeye başlayabilirsiniz çünkü o zamana kadar bu genel bir uygulama haline gelecek ve insanlar ışık bedenlerini farklı aşamalarda taşır hale geleceklerdir. Bu kelimenin tam anlamıyla yepyeni bir boyutun cisimlenmesini sağlayabilir; siz daha sonra yeni oyunu oluşturmaya ve bu yeni oyunun nasıl oynanacağına karar vermeye başlayacaksınız. Aynı burada Dünyadaki oyuna adım attığınız gibi, bu yeni oyuna adım atmaya başlayacaksınız. Siz daha önce de, hatta Dünya oluşurken bile buraya gelmiştiniz. Evet, Dünya o zaman uzayda dolaşan, soğumaya ve yoğunluk kazanmaya başlayan sıcak bir balondu; ancak siz oradaydınız, fiziksel halde değil ama ışık bedenlerinizdeydiniz. Siz, zaman zaman melekler veya hayaletler olarak söz ettiğiniz eterik varlıkların formunda oradaydınız. İlgili birçok tanımlamanızın olmasına karşın, bunlar basitçe ışık bedenlerdir ve dolayısıyla farklı şekillerde sizin ruhunuzu taşıyabilirler. Siz halı ayrıyken ve oyunu oynar durumdayken sizi Yuvaya geri götürebilirler.
Teknolojiler ve Ruhsal İlerleme
Daha önce de söz ettiğimiz gibi, teknolojiniz de gelişmektedir. Şu ana kadar birçoğunuz için bir hayal olan Mars dediğiniz gezegenin kolonileştirilmesi de bu ilerlemelerden biridir. Siz evrenin içerisinde başka yerler de keşfetmeye başlayacaksınız. Birden, bir şekilde yaşamı destekleyebilecek başka bir sürü gezegen bulunduğunu fark edeceksiniz. İlerleyen teknolojileriniz sizin buralara ulaşmanıza ve hatta burada bir yaşam kurmanıza dâhi olanak sağlayabilir. Ancak işin en önemli kısmı bu değil, bu sadece, teknolojileriniz ruhsallığınıza yaklaştıkça göreceğiniz heyecan verici şeylerden biri. Önümüzdeki 20 yıl içerisinde büyük bir ruhsal uyanış gerçekleşecek ve bu ruhsal ilerleme, yeni teknolojik gelişmelere kapı açacak. Bu iki unsur birbiriyle bağlantılıdır. Tutunamamış olsalar dâhi, şimdiye kadar yeni teknolojilerin bizim kanal dediğimiz yolla Dünyaya indirildiği birçok sefer olmuştur. Ruhsal ilerlemenin bunları destekleyecek düzeye gelmemiş olması nedeniyle, bu teknolojiler kök salamamış veya ilerleyememiştir.
Bundan yaklaşık 20 yıl sonra, sizin ruhsal ilerlemeniz bazı teknolojiler için gerekli kapıları açacaktır. Bu husus, Dünya ile uyum içerisinde çalışarak onun doğal dönüşümüne de yardımcı olacaktır. Bu o noktada herkesin aynı görüşte olacağı anlamına mı gelmektedir? Hayır, Sevgili Varlıklar, o noktada görüntü bu şekilde olmayacaktır. İnsanların önünde bir zorluk bulunmaktadır: önlerinde ne kadar karşı yönde delil bulunursa bulunsun, insanlar verdikleri kararların arkasında dururlar. İnsanlar tam şu anda bu dersleri öğrenmektedirler. Önümüzdeki birkaç yıl çalkantılı ve bu derslerle dolu olacaktır. Her zaman için geride kalıp eski yolları tercih etmeye karar verenler olacaktır. Sizden onları yargılamamanızı rica ediyoruz, sadece onları sevgiyle bırakın. Kendi yolunuzda ilerlemeye devam edin çünkü siz birçokları için kapılar açacaksınız. Siz, şu anda geliştirmekte olduğunuz yeni oyunda bile, Yuvaya giden bir yol yaratma becerisine sahipsiniz.
Ya ruhunuz için, bütünden ayrıymış gibi davranabileceği, tamamen yeni bir oyun yaratabilecek olsaydınız? Şey, aslında bu oyunun amacı da buydu. Siz Yuvada birlik bilincinde olduğunuz zaman, her şeyin parçasısınız. Siz orada her şeyi ve herkesi hissedersiniz; siz orada doğal olarak dengede olursunuz. Her şeyi bizim bakış açımızdan görmek oldukça heyecan vericidir. Sizin kendi aranızda yaptığınız ve hepinize komik gelmeye başlayan birçok şaka vardır ve biz sizin kendinize gülmenizi umuyoruz. Bu insanmış gibi davranma oyununu farklı bir şekilde oynayın. Ne kadar birbirinize benzediğinizi ve nasıl her şeyin parçası olduğunuzu anlayın. Dolayısıyla siz bu ayrıymış gibi davranma oyununu oynarken, belleğinizi, ruhunuzu geride bırakırsınız. Ondan sonra ruhunuz bir bedenin içine girer ve siz kendinizi diğerlerinden ayrı bir insan olarak görürsünüz. Bu çok heyecan vericidir çünkü sizin tanrı dediğiniz tüm ruhun ilerlemesini ve fiziksel bir bedende kendi kendisinin farkına varmasını sağlar. Siz görünürde kendinizi bütünden ayrı da hissetseniz, birbirinizle bağlantıdayken kendi kendinizi göremezsiniz. Tanrının yapamayacağı tek şey budur; Tanrı kendi yansımasını göremez. Böylece, siz burada ayrıymış gibi davranıyor ve bir bedenin içinde bulunuyorsunuz. Siz doğduğunuzda kim olduğunuzu biliyordunuz, dolayısıyla kendi gerçek kimliğinizi unutmak zorundaydınız. Ayrıymış gibi davranmak suretiyle bu oyunu oynamayı öğrendiniz. Aslında birçoğunuz, genellikle nesilden nesile geçen şeyleri alarak oyunu oynamayı ebeveynlerinizden öğrendiniz. Şu anda bu durumu Dünya üzerindeki politikalarınızda da görebilirsiniz.
İnsanmış gibi davranmanın yeni yolu budur, çünkü şimdi oyun sona yaklaşmaktadır. Siz yakında başka bir oyuna adım atacaksınız. O oyun neye benzeyecek? Nerede oynanacak? Ne tür boyutsal gerçeklikler mevcut olacak? Bunu size söyleyemeyiz, Sevgili Varlıklar, çünkü henüz bunlara karar vermediniz.
Bundan Yirmi Yıl Sonrası
Evet, sihir başlamış durumdadır. Bundan yirmi yıl sonra, yoğunluk ve ışık bir dengeye gelmiş olacak. Nerede olmak istediğinizle ilgili bir seçime sahip olacaksınız. Ancak bundan 20 yıl sonra, yeni oyunu planlamaya başlayacaksınız. Olasılıkları önünüze serip hayal kurarak buna bugünden başlayabilirsiniz. Bunu yapmakta olduğunuz son birkaç milyon yılda Dünya gezegeninde gerçekleşmiş olan şeylere dönüp bir bakın. Siz yeni fikirler geliştirmeye, hedefler belirlemeye ve farklı sınırlar çizmeye başlayacaksınız, böylece daha önce içine düştüğünüz tuzakların aynısını deneyimlemeyeceksiniz. İnsanlık yeni fırsatlara sahip olacak, sonra bir noktada tamamen farklı bir oyun başlatacaksınız. Siz daha önce bunu kendiniz yapmamış olsanız bile, hayır, bu yeni oyunun sürünerek okyanustan karaya çıkan küçük bir canlıyla başlaması gerekmiyor. Bunun yerine, tüm evrende sizinkine benzer oyunlar oynamakta olan birçok farklı yeri bir araya getirebilecek çok sihirli bir şey yaratacaksınız. Siz zaten evrendeki yaratıklar içerisinde teknolojik olarak en gelişmiş ırk olmadığınızın farkındasınız. Yine de insanlar çıtayı diğer tüm ırklardan daha yükseğe taşımış durumdadırlar. Dikey matrisi kullanarak zamanda yolculuk yapmayı bilenler dâhi mevcuttur. Şimdi biz de bunun üzerinde çalışmaya ve bazı tohumlar ekmeye başlayacağız.
Önünüzde Parlak Bir Gelecek Var – Neyin Geldiğini Görene Kadar Bekleyin!
Sevgili Varlıklar, gelecek düşündüğünüzden çok daha parlaktır. Bunu sizinle paylaşmak ve size hiçbir şeyi yanlış yapmadığınızı söylemek istiyoruz. Sadece bundan 20 yıl sonrasında neyin geleceğini görene kadar bekleyin! Sihir ve heyecan her yerde olacak, birçok değişiklik gerçekleşecektir. Evet, sizin bu dönüşümleri gerçekleştirmenize ve Dünyanın dengelenmesine yardım etmek için birçok teknolojik gelişme de olacaktır. Siz bu yeni oyuna başlamadan bile birçok konuda ustalık sağlayacaksınız. Ben Zamanın Koruyucusuyum ve size zamanın dairesel olduğunu söyleyebilirim. Siz bu insanmış gibi davranma oyununu oynarken bile, bir şeylerin üzerinden tekrar tekrar geçme eğilimine sahipsiniz. Bir sonraki oyunu tekrar etmek zorunda kalmayacaksınız ve bu hepimiz için izlemesi heyecan verici bir olasılıktır. Sevgili Varlıklar sizinle inanılmaz gurur duyuyoruz, birçoğunuz tam şu anda burada olabilmek için zamanda yolculuk dâhi yaptınız. Siz farkında olmasanız da, bu dönüşüm için kritik olan birçok anahtarı elinizde tutuyorsunuz. Kendi kendinizi dinlediğiniz, insanmış gibi davranma oyununu oynadığınız ve sadece basit bir biyolojik varlık değil, öncelikle ruh olduğunuzu bildiğiniz için sizinle gurur duyuyoruz. Yaptığınız güzel işlere devam edin Sevgili Arkadaşlar. Her şeyden önce, yolculuğun keyfini çıkarmayı unutmayın.
Böylece sizi en büyük onurla selamlıyor ve sizden birbirinize saygıyla davranmanızı rica ediyoruz. Birbirinizi destekleyin ve birlikte iyi bir oyun çıkarın.
Ben Zamanın Koruyucusuyum.
Grup
Espavo.
____________________________________
Amor Âşık Oluyor
Merhaba Sevgili Varlıklar,
Ben Zamanın Koruyucusuyum ve sizi Amor’un öyküsünün bir sonraki aşamasına götürmeye geldim. O günlerden sonra, Dünya üzerindeki bu sihirli zamanlar bir daha asla görülmedi. Siz şimdi bunu gerçekleştirmeye çok yakınsınız. Size hatırlatmalıyım ki Lemurya günlerinde Amor’un yaşadığı zamanlarda siz birbirinize kalpten derin bir şekilde bağlıydınız, bu şekilde birbirinizle iletişim kurabilirdiniz. Bugünün dünyasında bile hissetmeyi düşünemeyeceğiniz şeyleri hissederdiniz. İçgüdüsel olarak enerjiyi paylaşıp dengelemenizi sağlayan empati yeteneğiniz vardı, dolayısıyla bugün sizi Amor’un ilk kez âşık olduğu zaman yaşadığı deneyime götürmek istiyoruz.
Amor artık on yedi yaşındaydı ve hayatla ilgili birçok şey deneyimliyordu. Bir gün, sizin bugün konser diyeceğiniz bir etkinliğe gitti, ancak o zaman konserler oldukça farklıydı. Sizin bugün sahip olduğunuz tüm o elektrikli müzik aletleri yoktu. Genellikle, sizin bugün yaptığınıza benzer biçimde, sizin bir bando ya da grup diyeceğiniz insanlar müzik yapmak için düzenli olarak bir araya gelir, müzik aletleriyle seslerini birleştirirlerdi. Bu konserlerin başlangıcında, grup birlikte çalışır ve zaman içinde kendilerinin mükemmelleştirmiş olduğu parçaları çalarlardı. Ancak Lemurya’da kalpler birbirine bağlıydı ve bu konserler sırasında çok sihirli bir şey olurdu. Birkaç parçadan sonra insanlar sahneye çıkıp gruba katılmaya davet edilirlerdi. Bu daha çok, insanların katılıp müziğe uyumlanabileceği bir açık alan gibiydi. Bununla ilgili ilginç olan şey ise, herkesin grupla uyum içinde olamamasıydı; herkes çalan müzikle de uyum içinde olamazdı ama güzel olan şuydu ki onlar bunu hisseder, ya grupla uyum içine girer ya da sahneden iner ve başka bir geceyi, başka bir grubu veya uyum içinde olabilecekleri başka parçaları beklerlerdi. Bir sürü insan sahneye gelir ve yapılan müziğin bir parçası olurdu ve bunu izlemek çok heyecan vericiydi. İnsanlar takdirlerini göstermek için alkışlamak veya ıslıklamak veya bu tür başka bir şey yapmak zorunda değillerdi çünkü kalpleri açık ve birbirine bağlıydı. Lemurya’da kalpler sürekli birbirleriyle temas halindeydi ve bu süreçte ilginç bir şey oldu. Amor müzik çalan insanlara bakıyor ve şöyle düşünüyordu, “Ah, bu gece ben de sahneye çıkabilirim. Bu geceki ritimler ve müzik bana gerçekten çok keyif veriyor. Bu gece gerçekten sahneye çıkıp buna katılabilirim.” Çevresine bakındı ve kendisine bakan birini gördü. Evet, bu genç bir kızdı. Evet, o çok güzeldi ve o gece birçok kişinin enerjisini kendisine çekmişti. Amor’la bir süre saklambaç oynadı, bazen ona bakıyor, bazen de bakışlarını kaçırıyordu. Sonra Amor’a bakıp onu izlemeye başladı ve Amor ona bakınca da gülümsedi. O anda Amor onun özünü, ruhunu gördü ve o anda ikisi birbirlerine âşık oldular.
Amor yukarıya çıkıp açık alanda kendini ifade etmek istedi, böylece hissettiği enerjiyi harekete geçirebilecek ve bunu biraz müzikle süsleyebilecekti. O tam ayağa kalkacaktı ki bir şey oldu. Şöyle bir bakındı ve başka birinin kolunu kıza dolamış olduğunu gördü. Amor’un yüreği ezildi ve o anda biraz delirdi. Bir an kendisini âşık hissetmişti ve sonra bir anda bu kaybolmuştu. Lemurya’da insanlar her zaman sizin bugün burada yaptığınız gibi ikili ilişkiler kurmazlardı çünkü o açık kalpler sevginin her zaman sevgi olduğunu bilirlerdi ve birinin birine olan sevgisi, diğer başka bir kişiye olan sevgisini azaltmazdı. Bunu her ebeveyn bilir; ebeveynler aynı anda birçok çocuğu sevebileceklerini ve birine olan sevgilerinin diğerine olan sevgilerini azaltmadığını bilirler.
Amor şimdi hayal kırıklığına uğramıştı ve o gece sahneye gitmedi; yukarı çıkmadı ve çalan gruba katılmadı. Gece devam etti ve en sonunda sizin bugün davul çemberi diyeceğiniz şeyle sona erdi, bu, bu tür konserlerde sıkça görülen bir şeydi. En sonda, kelimenin tam anlamıyla ritim çalmaya başlarlardı çünkü birçok insan ritimlerle uyum içine girebilirdi. Amor o gece asla sahnedeki yerini almadı. Genç kızın arkasını dönüp yeniden onunla göz teması kuracağı umuduyla uzaktan izledi ama kız hiç dönmedi. Bu Amor’un gerçekten çok canını sıktı ve kendini bir ikilem içerisinde buldu. Ertesi gün hala bir önceki gece deneyimlediği şeyin verdiği sıkıntıyla daireler çizerek yürüyordu. Amor o anda ne düşüneceğini bilemiyordu. Kalbi tamamen açılmışken sonra bir anda kapanmıştı ve o sırada çevresinde bir sürü arkadaşı vardı. Bir tanesi birlikte büyüdüğü genç bir bayandı. Onun adı Saroo idi ve o gün Amor’a şöyle sordu, “Amor, ne oldu? Sorun nedir? Pek kendine görünmüyorsun. Bir şey senin kalbini kapatmış. Nedir bu?” Amor bir süre onun sorularını duymazdan geldi çünkü her ne kadar Saroo ile birlikte büyümüş olsa da ona zayıf görünmek istemiyordu. Onlar iyi arkadaşlardı ve o gün birkaç arkadaşları daha onlarla birlikteydi. Amor bir süre Saroo dâhil hiçbir arkadaşıyla konuşamadı. Bir süre yarısı bedeninde, yarısı dışarıda dolaştı. En sonunda Saroo onu yalnız yakaladı ve ısrarla sordu, “Amor, ben bir şeylerin gerçekten ters gittiğinden eminim; ne oldu? Sana ne oluyor? Canını sıkan nedir?” Amor bu sefer hissettiklerini anlatmaya karar verdi, hislerini ifade etmeye çalıştı ve Saroo’ya ne olup bittiğini açıklamayı denedi.
En sonunda daha fazla saklayamayacağına karar verdi ve gözlerinde yaşlar belirdi. Kısa sürede Saroo onun ihtiyaç duyduğu dinleyici olmuştu ve Saroo onu dinledi. Bir noktada kıkırdamaya ve gülmeye başladı çünkü aynı şey Saroo’nun da başına gelmişti ve bunun neye benzediğini biliyordu. Ve sonra tamamen yukarıdan gelen bir kanal mesajını Amor’a aktardı ve Amor’un köklenmesine ve her şeyi olduğu gibi görmesine yardım etti. Saroo şöyle söyledi, “Amor, sen ışıldadığın zaman, onun senin ruhuna baktığını hissettiğin zaman ve o iki ruh birbirini gördüğünde, bu sihirli bir şey değil miydi?” Amor yanıt verdi, “Evet, ancak sonra bu elimden alındı…” ve Saroo şöyle söyledi, “Hayır, o asla senin elinden alınmadı. İkinizin yaşadığı o an çok özeldi. Bunun senin istediğin şekilde sonuçlanmamış olması senin onu kaybetmeni gerektirmez. Sadece senin onun ruhunu, onun da senin ruhunu gördüğü o tek bir anın keyfini çıkar.” Ve sonra Saroo biraz daha kanal mesajı aldı ve şöyle söyledi, “Amor, biliyor musun, o tekrar seni izlemek için senin sahneye çıkmanı bekliyordu?” Birden her şey biraz daha anlam kazandı ve Amor aşk hissine ve o bağlantıya daha az bağımlı hale geldi. Yaşadığı deneyim nedeniyle hala hayal kırıklığı hissediyordu çünkü iki ruhun birbirini çok açık bir şekilde gördüğü o tek bir anda, onun hayal gücü coşmuş ve 10-20 yıl sonrasında kendisini kız arkadaşıyla yolda yürürken hayal etmişti, birlikte sahip olabilecekleri geleceği düşünerek kendini bu duruma bağımlı hale getirmişti; hâlbuki gerçekte olup biten sadece birbirlerinin ruhlarını çok açık bir şekilde gördükleri bir an yaşamış olmalarıydı, bunu o kadar açık görmüşlerdi ki içlerindeki güzellik açığa çıkmıştı.
Böylece Saroo o gün Amor’u teselli edebildi ve hatta onun bir süre kucağında yatmasına izin verdi ve saçlarını okşadı, bu Amor’un pek sık yaptığı bir şey değildi. O her zaman kuvvetli bir sese sahip bir erkek gibi görünmeye çalışırdı ve enerjisi bugünkü çocuklara benziyordu ama o gün biraz daha açık olmaya karar vermişti. Saroo’nun bilgeliği ve kalbi aracılığıyla aldığı kanal mesajları, Amor’un olup bitenlere bir anlam vermesine ve bunun tekrar olması ve onların yeniden bağlantıya geçmeleri için Amor’un kendisini olasılıklara açmasına yardımcı olmuştu. Kısa süre içinde Amor tamamen gevşedi. Kendi metamorfik kabuğunu açtı, ışığın tamamen yayılmasına izin verdi ve orada, Saroo’nun kucağında yatarak herhangi bir yerde olmak veya herhangi bir şey yapmak zorunda olmadan, birlikte geçirdikleri zamanın keyfini çıkardı. Ve bir noktada Saroo’ya baktı ve o anda birbirlerinin ruhunu gördüler; bu gerçekten sihirli bir andı çünkü o çocukluk arkadaşını—birlikte büyüdüğü arkadaşını ilk kez başka bir ruh olarak görmüştü. Ve o anda ikisi bambaşka bir şekilde birbirlerine âşık oldular ve Amor kendini bu duruma hiçbir şekilde bağlamamaya çalıştı. Endişeliydi çünkü en yakın arkadaşını, tüm bu zaman boyunca Saroo ile sahip olduğu bağlantıyı kaybetmekten korkuyordu, ancak bu olmadı. İkisi sadece bu zamanın ve enerjinin keyfini çıkardılar ve o gün birbirlerinin ruhunu gördüler. Tüm saçmalığın, tüm inanç sistemlerinin ve beklentilerin ötesine geçtiğinizde olan şey budur Sevgili Varlıklar. Tüm bunların ötesine geçip o anda bir kişinin gerçek ruhunu görebildiğinizde, siz âşık olursunuz. Amor evine dönerken Saroo’ya teşekkür etti ama onun gitmesine izin vermeden önce Saroo derin bir şekilde Amor’un gözlerine baktı ve şöyle söyledi, “Amor, sadece benim sende görebildiğim kişiyi görebilseydin, bir daha asla kendinden kuşku duymazdın.”
Ve bu konuyla ilgili fazla bir şey yapmasalar da, Amor ve Saroo o gün bir şekilde birbirlerine biraz daha yakınlaştılar ve birbirlerine fazla yaklaşmaktan ve çocukluklarından beri sahip oldukları ilişkiye zarar gelmesinden korktukları için, aralarına biraz mesafe bile girdi. Tüm arkadaşlıklarını ve ilişkilerini arkadaş olmak üzerine kurgulamışlardı—ormanda birlikte oyun oynamak, bazen üstlerini başlarını kirletmek, çamurda oyun oynamak ve çocukların yaptıkları tüm diğer şeyler. Birden Amor Saroo’yu çok farklı bir şekilde görmeye başladı ve Saroo o inanılmaz bilgeliğe erişebildiği için, Amor’un enerjisini bambaşka bir şekilde köklemesine yardım etti. Saroo çevresindeyken Amor kendisinden daha hoşnut oluyordu. Kendini onun gözlerinden görmeye bayılıyordu. Arkadaşlıkları o gün değişti. Ve bunu resmi bir ilişkiye dönüştürmemelerine karşın, birbirleriyle ilgili düşünceleri değişti ve birlikte paylaştıkları kalp enerjisine çok daha fazla yakınlaştılar.
Yaklaşık bir hafta sonra Amor yeniden açık alanda yapılan konserlere gitmeye karar verdi ve içinden geldiği takdirde katılabilmek için, yanına en sevdiği müzik aletini aldı. Amor o gece müziği duyunca dans etmeye başladı ve müziğin içinden akmasına izin verdi. Kısa süre sonra insanların sahneye grubun yanına gittiklerini gördü. Grup o gece mükemmel parçaları çalmaya pek niyetli değildi, onlar daha çok hep birlikte uyumlanmayı ve eğlenmeyi amaçlıyorlardı. O eski Mu günlerindeki konserlerde gelenek böyleydi. Ve bir süre sonra, Amor müzikle uyumlanmaya başladığını hissetti ve o noktada kendi müzik aletini çalmaya ve müziğe katılmaya karar verdi. Yaylı müzik aletini çalarken bir yandan sesini de kullanabiliyordu. Aradan pek fazla süre geçmemişti ki açık alanın ortasına vardığını fark etti. Yine o kızı görüp göremeyeceğini düşünerek çevresine bakınmaya başladı. Onun orada olup olmadığını ve yine ona sarılmış başka biri olup olmayacağını merak ediyordu, ancak kendini bu duruma bağlamadı.
Kısa süre sonra o kızı yalnız başına dururken gördü. Amor ona gülümsedi ve kız da ona gülümsedi. Tam o anda Amor çevresine bakındı ve Saroo’nun gülümseyen güzel yüzünü gördü. Amor’un o açık alanda müzik aletini çalmasını izlerken gururla ışıldıyordu. Amor kendi içinde parıldadı. O gece bir daha asla dönüp de o kıza bakmadı. Gözlerini Saroo’dan ayıramıyordu ve o gece ikisi birbirlerinin ruhlarının derinliklerine baktılar. Bu sihirli bir şeydi. Bir süredir Amor’un çaldığı müziğin titreşimi inanılmaz derecede yükselmişti, hatta gruba liderlik etmeye başladı ve doğrudan Yuvadan gelen sevgiyi deneyimlerken müzik aletini sanki kalbiyle çalıyordu. Amor Yuvaya gitti ve oranın tüm huzurunun keyfini çıkardı. Ertesi gün Saroo ile birlikte olacağını biliyordu ve bunun için sabırsızlanıyordu.
Sevgili Varlıklar, Dünya gezegeninde olan budur. Kelimenin tam anlamıyla gözlerinizi açıp başka birinin ruhunu oyunu oynarken gördüğünüzde, onunla bir şekilde uyumlanabiliyorsanız, ona sevginizi işleyin. Bu çok sihirli bir şeydir ve gerçekten sizin enerjinizi bambaşka bir şekilde yönlendirir. O gün Mu’da her şey yolundaydı.
Sizi bu şekilde en büyük onurla selamlıyorum. Size birlikte geçirdiğiniz bu güzel zamanları ve Mu günlerini hatırlamanız için yardım ediyorum.
Espavo, Sevgili Varlıklar. Ben Zamanın Koruyucusuyum.
______________________________________________
Ruhun Eşitliği
Merhaba, Sevgili Varlıklar, ben eM.
Bugün, size şu anda gezegeninizde hüküm süren bazı zorluklar hakkında bilgi vermek için sizlerle birlikteyim. İnsanlar fikirlerle ve ilerlemeyle boğuşuyorlar. Siz toplu olarak çok önemli konular hakkında kararlar veriyorsunuz. Siz, çoğu uyumsuz olan birçok zorluğun bulunduğu bir yerde, uyumu bulmaya çalışıyorsunuz. Dolayısıyla sizin olup bitenleri biraz daha fazla anlamanıza yardımcı olacak bir şeyi açıklayalım. Bugün gezegeninizde deneyimlediğiniz zorlukların birçoğu, insanların ırkların eşit olmadığına ilişkin inançlarından kaynaklanmaktadır. Siz ayrıca cinsel eşitsizliğin de net bir şekilde farkına varıyor, sağda solda düzeltmeler yapıyorsunuz. Merlia olup bitenlerden dolayı inanılmaz bir şekilde gurur duyuyor, biz de öyle. Dişi yükseldikçe, siz bu oyunu nasıl oynayacağınıza, neyin hoş görülüp neyin hoş görülemeyeceğine dair yeni kurallar belirliyorsunuz. Yine de bu dönüşüm oldukça zordur çünkü birçok kişinin ani değişiklikler yapması gerekmektedir. Sağa sola dönüşler çok hızlı bir şekilde olmaktadır ama bunu yapabileceğinize güvenin. Siz hali hazırda bunun üzerinde çalışıyorsunuz çünkü insanlığın geneli yükselmiştir. Şu anda insanlar güce karşılık zorbalığa tanık oldukça, dişi enerji çok hızlı bir şekilde yükselmektedir. Zorbalık yerine uyumu yakalamak her şeyin dişi prensibini oluşturmaktadır ve biz sizin bu konudaki çalışmalarınızla inanılmaz bir şekilde gurur duyuyoruz. Şimdi size bazı zorlukları açıklamak istiyoruz, özellikle kısıtlayıcı inanç sistemleriyle ilgili olanlarını.
İnsanlar birbirlerine baktıklarında, bir şekilde birbirlerini yargılamaya başlarlar ve bunun önüne geçemezler. “Ben onlar kadar iyi miyim? Ben onların yaptıkları şeyleri aynı onlar gibi yapabiliyor muyum? Ben kendi yolumda mı ilerliyorum?” Sevgili Varlıklar, siz kendinizi başkalarıyla karşılaştırarak yargılarsınız. Ancak bu üçüncü boyuta ait eski bir yöntemdir. Siz artık açık bir şekilde beşinci boyutta olduğunuz için, bu aynı şekilde çalışmayacaktır. Yine de ırkların birbirinden farklı olduğu gibi eski inanç sistemleri Dünya’da hala çok yaygındır. Bu tam bir meydan okumadır çünkü insanların sadece fiziksel özelliklerine bakarsanız hepsinin farklı olduğunu görürsünüz. Ve belki de bir kişinin yapabildiklerini diğer kişi yapamıyordur. Siz insanlar olarak eşit misiniz? Hayır, değilsiniz. Aslında kadınların erkeklerin yapamayacağı bazı şeyleri yapabildiği de söylenebilir—erkekler doğum yapmaya çalışana kadar bekleyin ve ne söylediğimizi anlayacaksınız. Siz insanlar olarak eşit olmasanız bile, ruhlar olarak eşitsiniz. Burada belirli bir veçheyle, belli fikirleri öğrenmek için bedenlenmiş olsanız bile, bu bir diğerinin o kadar iyi olmadığı veya yanlış olduğu anlamına gelmez. İnsanlığın şu anda boğuşmakta olduğu şey budur. Bir süre önce gezegeninizde önemli değişiklikler yapmaya başladınız. Köleliği yasadışı ilan ettiniz ve eşit hakları getirdiniz, ancak bu konu hala bu gezegendeki birçok kişinin içine işlemiş durumdadır. Evet, eskiye göre bir fark vardır ama bir şekilde siz her zaman birinin diğerinden daha iyi olduğunu düşünürsünüz. Biz buna güleriz Sevgili Varlıklar çünkü siz aslında kendi kendinizi yargılıyorsunuz. Şöyle açıklayalım.
İnanç Sistemleri
Çok boyutluluk çok basittir. Yuvadan gelen beyaz ışık kusurluluk gezegenine ulaşır ve sonra farklı renklere ayrılır. Yuvadan gelen kusursuz beyaz ışık Dünyada var olamaz çünkü kusursuz olan hiçbir şey burada var olamaz. Sevgili Varlıklar, siz kusurluluk gezegeninde yaşıyorsunuz. Dolayısıyla sizin beyaz ışığınız merkezde duran bu kristale çarpar. Bu kristal sizin ışığınızı hepsi de hafifçe kusurlu olan o güzel ışık ışınlarına ayırır, renginizi ve güzelliğinizi burada kazanırsınız. Kırmızılar, sarılar ve maviler burada ortaya çıkar, hepsi de ışığın mükemmel kusurlarıdır. Siz bunlardan kabaca 11 tanesine sahipsiniz ve 12. boyut da sizin merkezde duran yüksek benliğinizdir. Kristal ışığı bu güzel ışınlara ayırır, her biri o yüksek benlik aracılığıyla Yuvayla bağlantı halindedir. Siz diğer varlıklarla da bağlantı içindesiniz, diğer sizlerle; bunlar sizin yüksek benliğinizden ayrılan diğer parçalarınızdır. Bu çok aşikâr bir hale gelmeye başlamaktadır, bu nedenle Dünya üzerinde ırk ayrımına ilişkin inançlar yeniden yükselişe geçmiştir. Sevgili Varlıklar bu inançlar sesli olarak ifade edilmese bile, şu anda gezegeninizde olup biten birçok şeyin kökeninde bunlar bulunmaktadır. Eğer bunu anlayabilirseniz, bunun arkasında neyin yattığını da anlayacaksınız. Hemen herkesin inanç sistemlerine, doğru veya yanlış olduğu onlara öğretilmiş olan şeylere sahip olduğunu fark edeceksiniz. Hatırlayın ki bunlar insan öğretileridir, Ruhun öğretileri değil. Yuvadan gelen hiçbir ruh nefreti bilmez; Yuvada hiç kimse birbirini yargılamayı öğrenmez. Bu gibi şeyler burada biyolojik insan bedenlerinin içinde, sizi birbirinizden ayıran yoğunluğun içinde öğretilir. Nefret, ayrım ve eşitsizlik yalnızca Dünyada öğretilir ve bunlar çoğunlukla da çocuklara öğretilir. Bunlar bazen nesilden nesile aktarılan inanç sistemleri haline gelir. Bu bir kişinin uğradığı istismar gibi birinden diğerine, tekrar tekrar aktarılabilir. Zaman daireseldir, dolayısıyla eninde sonunda her şey tekrar eder. İyi haber şudur ki o hattaki tek bir kişi bunun tamamını değiştirebilir. Nasıl ki bir kişinin uğradığı istismar nesilden nesile aktarılmışsa, bu kalıbı kırmak için de tek bir kişi yeterlidir. Birisi inanç sistemini değiştirdiğinde, şifa zaman çizgisinde hem ileriye hem de geriye dönük olarak işler. Sonuçta, birçok nesil geriye gitse bile siz istismarcıları şifalandırırsınız; bunu hayatlarına sokmayarak çocuklarınızı da şifalandırırsınız.
Çok Boyutlu Bir Bakış Açısı
Bu inanç sistemlerinin birçoğu insanlığın üçüncü boyutta takılı kalmasına neden olmaktadır. Bu çok ilginçtir çünkü siz net bir şekilde beşinci boyuta geçmiş durumdasınız, ancak hala üçüncü boyuta ait eski inanç sistemlerini uygulamaya çalışıyorsunuz. Bu da her şeyin bir uyum içinde ilerlemesine engel oluyor. Şimdi ilginç olan nokta şudur. Biz bir ırkın diğerinden daha iyi olduğunu düşünen ırk ayrımcılığıyla ilgili inanç sistemlerinden söz ediyoruz. Bu inancın kelimenin tam anlamıyla içlerine işlemiş olduğuna inanan, bunu kalplerinde hisseden bazı insanların bulunduğunu görmek bizim için büyüleyicidir. Ancak bu bizim için aynı zamanda çok komiktir çünkü gerçekte olan şey budur. Yuvadan gelen beyaz ışık o güzel kristale çarptığı zaman, birçok kusurlu ışına ayrılır. Siz burada bir ırk, şurada bir ırk olursunuz. Ve burada bir dini takip ettiğiniz bir inanç sistemi oluşturdunuz, oysa şurada başka bir dini takip ediyorsunuz. Burada bambaşka bir ırk oluşturdunuz. Bir boyuttaki siz ırkçı biriyken, diğer boyuttaki siz o ırkın mensubu olabilirsiniz. Şimdi işin ilginç yanı şudur ki ırk ayrımcılığı gibi inanç sistemlerine gerçekten takılı kalmış olan insanlar, genellikle çok boyutluluk içerisindeki diğer deneyimlerinde bu ırkların birçoğuna mensupturlar.
Bu herkesin boğuşmaya başladığı, açık bir fikir birliğine ulaşmaya çalıştığı bir şeydir. Şu anda Dünya üzerinde gizli ırkçılık hâkimdir. Benzer şekilde, cinsel eşitsizliğin yanı sıra, yalnızca iki cinsiyet olmasıyla ilgili de gizli inançlar vardır. Bu inanç sistemleri şimdi yeni bir çehreye bürünmeye ve tüm insanlık tarafından yeniden değerlendirilmeye hazırdır. İnsanlar iki cinsiyetten daha fazlası olduğunu anlamaya başlıyorlar. İnsanların öncelikle ve en başta ruh olduklarını hatırlayın. İnsanlar şimdi bir ışık beden deneyimine doğru ilerlerken, o eski inanç sistemleri beşinci boyuta uymayacaktır.
Bilin ki ne zaman bir insanın ön yargılarını görseniz, bunun nedeni onların kendi çok boyutlu benliklerinde aynı deneyimlerin sürüp gitmekte olmasıdır. Şimdi iyi haber şudur ki zaman geçtikçe boyutlar arasındaki o duvarlar silikleşmeye başlıyor. Şimdi bile insanlar boyutsal duvarların ötesinden duyguları hissediyorlar, özellikle de empatik olanlarınız. Sizin olmayan duyguları hissetmeye başlıyorsunuz ve gerçekte size ait olmayan bazı anıları yitirmeye bile başlayabilirsiniz. Sizin kendinizi ne şekilde ölçtüğünüz ilginç bir konudur, ancak bilin ki ruhla uyum için güzel bir yoldasınız. Mutlak bir şekilde eşit olan şey her birinizin içindeki ruhtur; bu sizin kusursuz olan parçanızdır. Kendinizi ruh olarak görmeye ve buna göre davranmaya başlayabilirseniz, evriminizdeki bir sonraki aşama olarak buna adım atacaksınız. Tüm insanlığın önünde yatan şey budur.
Neyin Geldiğini Görene Kadar Bekleyin
Sevgili Varlıklar bunu birçok sefer söyledik, neyin geldiğini görene kadar bekleyin çünkü bu gerçekten sihirli bir şeydir. Daha fazla ışığı taşıyabilir hale geldiğinizde, tüm insanlar o eski zorluklar, inanç sistemleri ve yoğun fiziksel bedenin acıları olmadan yaşayabilme fırsatına kavuşacaklar. Eğer isterseniz, bütünden ayrıymış gibi dâhi davranabilir ve uyumu deneyimleyebilirsiniz. Evet, bu, Lemurya bu gezegende hüküm sürerken kısa bir süre için deneyimlediğiniz günler gibi hissettirecektir.
Birçoğunuz, onların kendi inanç sistemlerini yeniden değerlendirmeye başlamalarına yardımcı olmak için diğerleriyle paylaşabileceğiniz gerçekleri hatırlıyorsunuz. Sevgili Varlıklar, bazen uykuya dalmadan önce veya sabah uyanırken o sessizliğin içinde yüksek benliğinizin diğer bazı parçalarıyla bağlantıya geçebilirsiniz. Diğer bazı sizlerle bağlantıya geçmeye cesaret edin; bu, bütünü yeniden bir araya getirerek kusursuz olanın ortaya çıkmasını sağlayabilir. Bu, Dünya gezegenindeki herkese yardımcı olacaktır. Gelmekte olan şeye ve ilerlediğiniz yöne doğru sıradaki adımları atın.
Siz büyük varlıklarsınız, Sevgili Varlıklar, her biriniz ve hepiniz. Siz ışığı, Yuvaya dönünceye kadar size gösteremeyeceğimiz şekillerde tutuyorsunuz. Sihir tam sizin önünüzdedir. Yolculuğun keyfini çıkarın. Gülmeye cesaret edin. İnsanmış gibi davranma oyununu oynamaya cesaret edin ve bilin ki bu hayatta yaptığınız her şey sizin diğer boyutlardaki hallerinizi de etkiliyor. Hiçbir şeyi kaçırmıyorsunuz. Biz sizi kusursuz varlıklar olarak görüyoruz ve siz gün be gün bunu hatırlamaya başlayacaksınız. Yolculuğun keyfini çıkarın Sevgili Varlıklar; sihirli olduğunuzu bilin. Biz buraya size bir şey öğretmeye gelmedik, yalnızca sizin kendi ihtişamınızı ve bu oyunu oynamak için kendinizden sakladığınız kusursuzluğunuzu hatırlamanıza yardımcı olmak için buradayız.
Bu şekilde sizi en büyük onurla selamlıyor ve tüm insanlığın büyümesini izliyorum. Size üç basit hatırlatıcı not bırakıyoruz. Birbirinize saygıyla davranın. Her fırsatta birbirinizi destekleyin ve birlikte iyi bir oyun çıkarın Sevgili Varlıklar.
Ben eM. Sizi seviyorum.
Espavo.
Grup
Espavo, eski Lemurya dilinde “Gücünü Eline Aldığın için Teşekkür Ederim” anlamına gelen bir selamlaşma sözüdür.
~Kalpleri Birleştirmek~
Tüm Espavo ekibi olarak mutlu bir yeni yıl dönemi geçirmenizi diliyoruz. Hem Steve, hem ben, hem de tüm ekibimizin 2018 yılbaşında herkes için büyük umutları var. Önümüzdeki sihirli günlerde tüm hayallerinizin gerçek olmasını diliyoruz.
Işık ve sevgiyle,
Barbara ve Steve
Espavo, Kişisel Güçlenme aracılığıyla Işığın yayılması için çalışan, kâr amacı gütmeyen, farkındalığa sahip bir şirkettir.
Telif Hakkı:
Telif Hakkı 2000 – 2017
Bu bilgi dağıtılmak üzere yayımlanmıştır ve tamamı veya bir bölümü serbestçe kullanılabilir. Lütfen www.Espavo.org sitesini kaynak gösterin.
Işığı yaymaya yardım ettiğiniz için teşekkürler!